banner1142
Yavaş yavaş motosiklet kullanımı konusunda Hindistan gibi gelişmiş olacağız. Kuralsız bir trafik akışını sağlayacağız kim kime dumduma. Kimin nerden geldiği ne tarafa gideceği belli değil. Hobi olarak motor kullananlar ya da spor amaçlı kullananlarla konuşup yaşam tarzlarına baktığınızda bir sorun yok gayet özenilecek şekilde yaşam tarzlarını oluşturmuşlar. Trafikte gideceği duracağı yeri biliyor sinyallerini kullanıyor. Plakasını gizlemiyor sağdan soldan gelip araçları silme geçmiyor aynaları kırmıyor. 

Aynı araç kullananlar gibi onlarında iyisi kötüsü var ama araç kullananlarla aralarında bir tane kritik fark var. Trafikte bağımsız araç kullananlar gruplar oluşturup her hangi bir olaya balık sürüsü gibi saldırmıyor. Aynı taksicilerin yaptığı gibi anında haberleşip bir yerde toplanıp çetecilik yapmaya başladır.

Özellikle kurye hizmeti verenler ne yol, ne kaldırım, ne insan, ne araç gözetmiyor saldım çayıra Mevla’m kayıra. Ofisimin bulunduğu binanın yan tarafında pizzacı, hamburgerci, kokoreççi yani motokurye ile hizmetin en yoğun sağlandığı işletmeler mevcut. Bir akşam kaldırımda trafik kazasına karışacaktım. Kapıdan çıktım yaya yolunda sağımdan( Ters yönden) Bir motokurye korna ve bağırışla karışık beni uyardı. SAĞINA SOLUNA BAKMADAN NİYE YÜRÜYORSUN diye o an düşündüm hak verdim delikanlıya. Artık nere de olursak olalım sağımıza solumuza bakmamız gerekli çünkü onların uydukları bir kural yok. 

Dedim :
- Delikanlı sence bu olayda ikimizde bu konunun neresindeyiz. Sen yolun karşı tarafında ve araç yolunda olman gerekli değil mi? 
- Acelem var istediğim yerden giderim! 
- Tamam dedim seninle bu konuyu konuşmaya gerek yok.
Kendimi çok sakin buldum hoşuma gitti bir adım attım ses geldi arkamdan.
- Sen ne demek istiyorsun usta.
- Diyorum ki kuralları bilmeyen ya da bildiği halde saygı göstermeyen insanla konuşulacak ne olabilir ki?
- Dedik ya acelemiz var
-Senin olabilir ama benim ölmek için acelem yok dedim. 
Bir durdu,
- Bu hızla çarpsam ölmezsin dedi.
Şu anda daha bir gülesim geldi o an aklıma gelmemişti, şimdi aklıma geldi keşke istersen deneyelim deseydim. Demedim çünkü denemeye de meyli vardı.
- Muhtemelen çarpmayı da profesyonel hale getirmişsindir.
- Dalgamı geçiyorsun dedi ve ben konuşmaya başladım.

Şu anda olmamam gereken bir yerdesin, bana çarpmak üzeriydin, yüksek sesle argo bir şekilde beni uyardın peşinden konuşsam da fayda etmeyeceğini ispatladın. Çocuğum yaşındasın madem kendini düşünmüyorsun diğer insanları evde anne babanı düşün dedim. Kaldırımda ters yönde basgaz geliyorsun. Burada bir çocuğa, canlıya çarpsan ne olur. Yüzde yüz suçlusun kim kurtaracak seni.

Konuştuklarım bana anlamlı gelse de ona anlamlı gelmedi. Yoluma devam ettim. Akşamdı evde bekleyen ailem vardı. O an yine içim toplumsal bir yaranın sancısı sardı. Aralarında kurdukları gruplarla bir vukuat olduğunda hemen toplaşıp adam dövdüklerini, trafikte yaptıkları kural dışı hareketlerle kahramanlıklarını bin bir türlü masallarını anlatarak yeni bir çıkmazımız oluşmaya başlıyor.

Neden suyunu çıkartıyoruz hemen her şeyin. Gerçekten mi zor yaşamın içinde sorun olmadan ilerleyebilmek. Bakıldığında bu da aslında her şeyde olduğu gibi insan olmakla, iyi bir aile terbiyesi almakla alakalı. Öyle taksici arkadaşlar oluyor ki bir kere yolculuk yapıyorsunuz arkadaş oluyorsunuz. Bir başka taksici geliyor kendinizi racon dünyasının ortasında buluyorsunuz. Sanki külhanbeyleri ile takılıp, Tatar Ramazanla volta atıyorsunuz. İşin latifesi bir tarafa az sonra bir başka çeteleşmenin girdabı saracak sokağımızı mahallemizi. Kuralsız, limitsiz bir sektör baş gösterdi iyicene kökleniyor. Dikenleri sivriliyor. 

Ne otobanı güvenli ne kaldırımları. Her şeyi devlete suç atıp her şeyi ondan beklemek beleşçilik maalesef. Genelde hep genç arkadaşlar kuryelik yapıyor. Evlatlarımıza sahip çıkalım, kimsenin canı yanmasın. Bir bahar başlamadan bitmesin. Ocaklarımıza ateşler düşmesin.
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981