Türkiye’nin kalbi, İstanbul’un merkezi, yabancı turistlerin birleşme noktası Sultan Ahmet’te meydana gelen terör olayı rastgele, tesadüf olan bir terör olayı değildir. Bu terör saldırısını İŞİD’e yüklemek kolaycılık olur. Terör saldırısının arka planını çok iyi tahlil etmek, yorumlamak ve anlamak gerekiyor. 
Bu terör saldırısında özellikle Alman turistlerinin bulunduğu topluluğun seçilmesi ise yine tesadüf değil. Bu saldırı hem Türkiye’ye gözdağı hem de Almanlara önemli bir mesaj. Tam bu terör saldırısından sonra Türkiye’de meydana gelen bazı olaylar, özellikle Türk-Rus ilişkilerini çok iyi tahlil etmek gerekiyor.
TERÖR SALDIRISININ ARKASINDA RUSYA MI VAR?
Türkiye’de daha öncede Ruslar birçok operasyon yaptı. Özellikle Çeçen muhaliflere karşı birçok faili meçhul saldırılar gerçekleştirdi. Rus yanlısı Çeçen Devlet Başkanı Kadirov’a karşı muhalefet yapan isimler Türkiye’de tek tek susturulmuştu. 
Rus uçağı düşürüldükten sonra hemen Çeçen Devlet Başkanı Ramazan Kadirov, Türkiye’yi yerden yere vuran, Putin’in resmi olan tişört giyerek Putin’e sahip çıkıp, Türkiye’yi tehdit eden açıklamaları tesadüf olmasa gerek. 
İstanbul’da patlayan bomba hem Türkiye’ye hem de Almanlara önemli bir mesaj. Zira Türkiye haklı olarak Rus uçağını düşürdükten sonra birçok batılı ülke ve özellikle Almanya Türkiye’nin yanında yer almıştı. Avrupa Birliği’nin gerçek sahibi olan Almanlar, vize konuları dahil birçok konuda Türkiye’ye sahip çıkmış ve Avrupa Birliği görüşmeleri hız kazanmış, fasıllar tek tek açılmıştır. 
Türkiye’de olup bitenleri, dünyada yaşanan olayları yorumlamadan, önünde ve arkasında ki gerçek güçleri görmeden fikir yürütmek çok zor. Rusya gerçekten Türkiye’ye karşı bir soğuk savaş başlatmış durumda. Ülkesinde birçok sıkıntı yaşanmasına rağmen bunlara aldırış etmeyen Putin, Türkiye’yi köşeye sıkıştırma peşinde. Bana göre bu terör olayının arkasındaki gerçek gücün Ruslar olduğuna inanıyorum. Ama hiçbir zaman Türkiye diz çökmeyecek, ülkemiz bu olaylardan güçlenerek çıkacak. Kısa vadede sıkıntı çeksek de uzun vadede kazanan Türkiye olacaktır. 
PATLAMA NASIL MEYDANA GELDİ?
İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda geçtiğimiz gün saat 10.20'de çok şiddetli bir patlama meydana geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi yasa boğan patlamanın Suriyeli kökenli bir canlı bomba nedeniyle gerçekleştiğini açıkladı. Türkiye'yi sarsan terör saldırısında, canlı bomba dahil 11 kişi öldü, 15 kişi de yaralandı.
İstanbul'un en işlek meydanlarından olan Türkiye turizminin kalbi niteliğindeki Sultanahmet Meydanı güne kanlı bir saldırı ile uyandı. Saat 10.20'de meydana gelen şiddetli patlama ile sarsılan bölgeye, çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi. Olayın ardından Sultanahmet Meydanı çevresinde geniş güvenlik önlemi alınırken, meydan çevresine şerit çeken Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü polisleri giriş çıkışları kapattı.
Kısa sürede Sultanahmet Meydanı'na gelen sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Aralarında durumu ağır olanların da bulunduğu yaralılar, ambulanslarla Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi başta olmak üzere çevredeki hastanelere kaldırıldı. Olay Yeri İnceleme ve Bomba İmha şube müdürlüklerine bağlı uzman polisler, patlamanın nedenini tespit etmek için çalışmaya başladı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis helikopteri de Sultanahmet bölgesinde havadan denetim yapmaya başladı. Bu arada, Beyazıt-Eminönü arasındaki tramvay seferleri durduruldu. Sultanahmet Meydanı çevresi araç trafiğine kapatıldı. 
BÖLGE HAKKINDA TARİHİ BİLGİ
İstanbul’un tarihi merkezi olan ve Türkiye’nin en çok turist çeken bölgeleri arasında yer alan Sultanahmet Meydanı’ndaki Dikilitaş, İstanbul’daki en eski anıt. Bölgenin tarihi bilgisi ise şu şekilde; “Bugün Hipodrom’dan günümüze ulaşan ve hâlâ görülebilen anıtlar ise iki dikilitaş ile burmalı sütundur. Bu anıtlar içinde yer alan ve Dikilitaş (Obeliks) olarak bilinen sütun İstanbul’da yer alan en eski anıttır. MÖ. 1479-1425 tarihleri arasında hüküm süren Firavun III. Thutmosis tarafından iktidarının 30. yılı münasebetiyle Karnak’ta bulunan tapınağın önünü diktirilen ve firavunun zaferlerini anlatan bu anıt, kırmızı Asuan granitinden yapılmış olup, orijinal yüksekliğinin 31.59 metre olduğu bilinmektedir. Bir dönem yerinden sökülen ve uzun bir süre İskenderiye’de bekletilen obeliks daha sonra Konstantinopolis’e getirilmiş ve 390 yılında İmparator I. Theodosius döneminde bugünkü yerine dikilmiştir. Karnak’taki yerinden sökülürken kırılan obeliksin günümüzdeki uzunluğu 19.59 metre olup kaidesi ile birlikte 24.87 metre yüksekliğe erişmektedir. Kaidesinin dört yüzünde de Hipodrom’da bulunan imparator tasvirleri ve obeliksin 32 gün süren dikilme hikâyesini anlatan biri Latince diğeri Grekçe iki kitabe bulunmaktadır.
Daha güneyde yer alan ve Örme Sütun adıyla bilinen ikinci anıt ise, kitabesinden öğrendiğimize göre imparator Constantin VII. Porfirogenetos (944-959) tarafından yenilenmiş olup, bugün hâlâ bağlantı kenetlerini gördüğümüz bronz plakalarla kaplatılmış bir anıttır. Muhtemelen ileride Circus Maximus’ta olduğu gibi yerine ikinci bir obeliks dikilmek üzere erken dönemde yapılan bu anıt, Mısır’dan ikinci bir dikilitaşın getirilmemesi üzerine süslenerek varlığını sürdürmüştür. Latin istilası sırasında üzerinde bulunan bronz plakalar sökülerek eritilmiş ve yaklaşık 800 yıldır görüldüğü şekilde varlığını sürdürmeye mecbur kalmıştır”
Evet, ülkemiz İstanbul’un kalbinde yaşanan bu terör saldırısını konuşurken, olayın detayları ile ilgili yetkili ve etkili birimler geniş bir çalışma yapmalıdır. İstanbul’daki patlamanın arkasındaki gizli güç bulunmalı ve buna göre hareket edilmelidir. Terörün her türlüsünü kınıyor, bu olayların bir daha yaşanmamasını diliyorum.


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981