Bu hafta sizlere kişisel gelişim sporu trekkingden  bahsetmek isterim.  Trekking doğada, belirlenen bir başlangıç noktasından yine belirli bir varış noktasına doğru yapılan, genelde hafif tempolu sportif yürüyüşlerdir. Trekking kelimesi İngilizce'den gelmiştir, Türkçe karşılığı ise doğa yürüyüşüdür.

Trekking her mevsimde yapılabilir, ancak hava ve ortam şartlarına, uzunluğuna ve zorluk derecesine göre gerekli hazırlıklar yapılmalıdır. Trekking parkurları amatör ve profesyonel her tür sporcunun bekletilerini karşılayacak şekilde uzman kişiler tarafından belirlenir. Birkaç saat sürebileceği gibi birkaç hafta hatta ay da sürebilir.

Başlangıçta doğasever insanların, doğal güzellikleri yaşamak ve doğada bulunmak amaçlı gerçekleştirdikleri bir spordu. Hatta kişisel veya arkadaş çevresi etkinlikleri olarak da trekking yapılmaktaydı. Günümüzde alternatif turizm çatısı altında giderek ekonomik boyut kazanmış ve büyümüştür.

Bugün trekking, genelde şehrin stresinden kurtulmak isteyenlerin, haftasonu günübirlik şehre yakın parkurlarda ya da yabancı ülkelerde 2-3 haftalık turlar şeklinde, profesyonel bir rehber eşliğinde gerçekleştirdikleri bir spor durumundadır. Ayrıca trekking yüksek kondisyon veya teknik istemiyor oluşu, sakatlanma gibi risklerinin çok düşük seviyelerde seyretmesi, maliyetinin de az olması gibi nedenlerle kitlelerin en yoğun ilgi gösterdiği (kişisel gelişim sporu) doğa sporudur.

Şimdi gelelim işin gelişimsel kısmına…

Babam tam 10 yıldır bu sporla profesyonel olarak ilgileniyor. Gerek ondan edindiğim gözlemlerle gerekse bizzat deneyimleyerek söyleyebilirim ki doğa yürüyüşlerinin insan vücudu ve ruh sağlığı üzerinde olumlu birçok etkisi var.

Yürüyüş öncesi herkes başlangıç noktasında toplanıp birlikte kahvaltı yapar. Kahvaltı günün en önemli öğünüdür ve bu etkinlikte kimsenin kahvaltıyı atlaması mümkün değildir. Bu sırada yeni arkadaşlıklar edinir sosyaleşirsiniz.Yürüyüş başladığında ise herkes rehberi takip etmeye başlar. Yürüyüş boyunca hiç konuşmadan dinlenme noktasına kadar rehberi takip edersiniz. Bu esnada herkes kendi ile başbaşa kalır. Insanın tüm düşüncelerden sıyrılıp kendini dinleyeceği en güzel yerdir doğa yürüyüşü. Bir insanın kendini dinlemesi davranışlarını objektif olarak gözden geçirebileceği en iyi yoldur…

Yürüyüş sırasında takıldığınız çakıllar, aştığınız küçük tepecikler aynı hayatımızdaki sorunlar gibidir. Bazen sorunlara takılırız, arada dinlenir, onları çözümler ve hayata devam ederiz. Yürüşler sırasında da göstermiş olduğumuz performans aynı zamanda hayatta nasıl bir performans gösterebileceğimizi gösterir.

Sabırsız olan bir çok kişiye sabretmeyi de bu spor öğretir. Zirveye kadar olan yolculukta belli bir tempo tutturarak yürürsünüz ve bunu yaparken de sabretmeyi öğrenirsiniz. Her adımın sizi zirveye taşıyan önemli bir parça olduğunu anlarsınız.

Bu sporda herkes tek başına yürüyor gibi görünse de aslında herkes takım halinde hareket etmektedir. Yardımlaşmanın da ön planda olduğu bu yürüyüşte önünüzdeki ve arkanızdakiyle aranızdaki mesafeyi korumalı, grubun parçalanıp birbirinden uzaklaşmasını önlemelisiniz.

Zirveye vardığınızda ise başarmış olmanın verdiği bir mutluluk kaplar içinizi. Tüm yorgunluğunuzu, açlığınızı ve hatta çakıl taşlarına takılıp düştüğünüz için acıyan dizinizi unutup sadece zaferinize odaklanırsınız. Hayatta da böyle değil midir? O çok çalıştığınız proje tamamlandığında  ya da uzun zamandır çalıştığınız sınav istediğiniz gibi sonuçlandığında hazırlanırken yaşadığınız onca olumsuzluğu bir anda unutmaz mısınız?

İşte, trekking tüm bunlarla mücadele etmenin yollarını gösterir. İş stresini, evliliğin zorlayıcı sorumluluklarını, trafiği her şeyi alır götürür. Bazen babam ‘dağlardan hiç dönmek istemiyorum, hep orada kaldığımı düşlüyorum’ der. Eminim bir kere dahi bu yürüyüşe katılmış herkes aynı şeyi diliyordur. 

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981