Yaz tatilini fırsat bilerek doğup büyüdüğüm bölgenin tarihi geçmişi, yöre insanlarının durumu ve sosyal yapısı ile ilgili kitap, dergi, gazete gibi ara sıra raporlar bularak araştırma yazıları kaleme alıyorum.
Birkaç yıl önce çocukluk yıllarımı geçirdiğim tarihi baba evinin tüm eksikliklerini tamamlayarak yıkılmak üzere olan bu tarihi sevimli ev artık küçük bir köy evi haline geldi. Evin bahçesinde Karadeniz’e özgü tüm meyve ağaçları var. Evin arka tarafından Karadeniz’in engin ve haşin sularına bakarken, ön tarafı karlı ve soğuk sulu, yazları üzerinden kar eksik olmayan yayla dağlarına bakıyor.
Memleket özlemdir, memleket vefadır, memleket vatandır. Giresun’un Espiye İlçesi Soğukpınar Beldesi’nde araştırmalar yaparak, çocukluk yıllarımı geçirdiğim bölgeyi daha iyi tanımaya çalışıyorum. Doğduğum, çocukluk yılarımı geçirdiğim, aile kökü ve dedelerimin mezarlarının bulunduğu bu bölgeyi daha iyi tanıdıkça geçmişi bilmenin önemini daha iyi kavradım. Geçmişini unutanların geleceği olmaz. Geçmişine vefalı olmayan gelecekte vefasızlığa uğrar. “Sıla-i rahim” dinimizin bile bir emri. İnsanlar yılda bir kez doğdukları memleketleri ziyaret etmeyi geçmişlerini hayırla yâd etmeyi emir etmiş bu güzel emir bu gün unutulmuş ben biraz olsun bunu yapmaya çalışıyorum. 95 yaşındaki anam Emine Kahraman’dan geçmiş anıları dinliyor ve geçmişi yâd ediyorum. 
ÇOCUKLARIMIZA GEÇMİŞİ ÖĞRETMELİYİZ
Bugün ana babanın her ikisi de çalıştığı için aileler çocukları ile yeteri kadar ilgilenemiyor. Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi bu. Hayat şartlarının acımasızlığı anneyi de çalışmaya ittiği için çocuklar anne şefkati göremeden kreş ve anaokullarında, dadı yanlarında veya bir akrabanın yanında büyüyor. Sokaklarda anne sevgisi ve aile şefkatinden uzak yetişiyor. En azından yaz aylarında tatil tercihini memleketlerimizden yana kullanarak çocuklarımıza geçmişi öğretmeliyiz. 
SOĞUKPINAR BELDESİ’NİN TARİHİ
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında alınan Trabzon sancak merkezi yapıldı. Nahiye Merkezi iken, Tirebolu ve ardından Espiye ye bağlı köy olmuş şimdide Soğukpınar Beldesi’nin mahallesi haline gelmiş eski adı ile Bayramoğlu bugünkü adı ile Soğukpınar beldesi, Dikmen Mahallesi’nin 550 yıllık tarihi geçmişi...
Karadeniz’nin incisi, yeşillikler diyarı, tarihi geçmişi, kültür varlıkları ve tabii güzelliği ile dillere destan Giresun'un önemli bir yeri vardır. Giresun'un 16 içesi arasında bir zamanlar Tireboluya bağlı Espiye'nin Dikmen ve Kozköyleri’nin birleşmesi ile kurulan Soğukpınar Beldesi'nin Dikmen Mahallesi’nin tarihi geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı Devleti tarafından tutulan1468 tarihli Tapu Tahrir defterindeki yazılı bilgilere göre 550 yıl önce Bugünkü adı Soğukpınar olana Dikmen köyü, Bayramoğlu adı ile Trabzon sancağına bağı 7 nahiye merkezinden birisiydi.
1468 tarihli Tapu Tahrir defterindeki yazılı bilgiye göre 1461 yılında Osmanlı tarafından feth edilen Trabzon Sancağına bağlı Giresun bölgesinde 7 Nahiye /kaza) merkezi bulunmaktaydı. Bu nahiye merkezleri şunlar; 1.Yağlıdere, 2. Bayramoğlu (Dikmen köy, bugünkü adı Soğukpınar beldesi) 3. Karaburun. 4. Üreğir -Yüreğir. 5. Elki Yomlu 6.Alhanas. 7. Kürtün ilçeleriydi. Bu ilçeler direkt Trabzon sancağına bağlı Nahiye/Kaza merkeziydi. Bu nahiyelere çok sayıda köy bağlıydı. Bunların yanı sıra Trabzon sancağına bağlı Giresun merkez ilçede kurulan Çepni vilayeti de Trabzon sancağına bağlıydı.
Trabzon sancağına bağlı Nahiye/Kaza merkezi olan Bayramoğlu (Dikmen); Tirebolu'ya bağlı köy haline gelmiş. 1958 yılında Espiye'nin ilçe olması ile Espiye bağlı köyü olmuş, 1998 yılında Dikmen köyü ile Kuzköy’ün birleşmesi ile Soğukpınar Beldesi adını alarak   Dikmen mahallesi  haline gelmiştir. Eski adı Bayramoğlu olan Dikmen nahiyesine, 1468 tarihli tapu tahrir defterinde ki yazılı belgelere göre şu köyler bağlıydı.  1. Nahiye merkezi; Döğer, Dikine veya Dikmen 2. Kiçiköy (Güzelyurt) 3.Oğulluca/Avulluca 4.Ağruk 5.Kandavur 6.Kozköyü 7.Tağnalcık 8. Manastır-ı İslam 9. Çepni 10.Kurugeriş 11 İncirlik
Evet, geçmişimize sahip çıkmalıyız. Doğduğumuz toprakları unutmayalım. Gelecek nesillere de bunu öğretmeliyiz. Devr-i Alem olarak Giresun köylerinde araştırmalarımızı sürdürüyoruz. 
PEMBEGÜLLÜ’YÜ RAHMETLE ANIYORUM
Gebze’de izi olan bir belediye başkanıydı Ahmet Pembegüllü. Gebze tarihini araştırdığımızda belediyecilik hizmetleri Cumhuriyet öncesine dayanıyor. Fakat hizmetlere baktığımızda Ahmet Pembegüllü’nün hizmetleri hep hayırla yâd ediliyor. Sıkıntılı dönemde Gebze’ye eser kazandıran Ahmet Pembegüllü’nün yaşadığı süreci yakından bilen bir gazeteci olarak söylemek istiyorum ki; o dönemi başlı başına araştırmak gerekir. 
28 Şubat dönemiydi. Pembegüllü şahsında Gebze mahkûm edildi. Gebze’ye o dönemde adeta ceza verdiler. Vefasızlığa uğradı Pembegüllü, arkadan hançerlendi ve daha sonra adeta hayata kültü. Sonra da kötü bir hastalığa yakalanarak vefat etti. 
Ben Pembegüllü’nün ardından ciddi çalışmalar yapılmasını beklerdim. Onun sayesinde makam ve mevki sahibi olanlar Pembegüllü’yü unuttular. Vefa İstanbul’da bir semt adı olmamalı. Pembegüllü’nün hak ve hukukunu teslim etmemiz gerekir. 
Sonuç olarak vefasızlar hiçbir zaman hatırlanmayacaklardır. Pembegüllü Gebze’ye büyük hizmetler yapmıştır. Onun şahsında birçok yazılar kaleme aldım. O dönemde bir belediye başkanının konula kelepçe takıldığına şahitlik ettim. O günleri hiç unutmuyor ve acıyla anıyorum. Pembegüllü’nün nasıl ikiyüzlü dostlar tarafından iftiralara maruz kaldığını biliyorum. Pembegüllü dönemi her şeyiyle araştırılmalı. Ben bu konuda yaptığım çalışmalar ve röportajlarla birlikte gelecekte Ahmet Pembegüllü’nün adına bir belgesel hazırlamayı düşünüyorum. Bu vesile ile Gebze’de değerli hizmetleri olan merhum Ahmet Pembegüllü’yü bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, hepinizden onun ruhu için bir Fatiha bekliyorum. 




banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981