Selam. Hatırladın değil mi beni? Hani o yakın arkadaşına notları verdiğin sırada, kenarda boynu bükük, yaşlı gözlerle sizi izleyen çocuğum ben. Bir insan tuttuğu notları neden paylaşmaz, anlayamam hiç. Tamam, bütün derslere devam ettin, ben esneyip göbeğimi kaşıdığım sırada sen hocanın ağzından çıkan tüm kelimeleri not aldın, uğraştın o kadar ama benimle de paylaşsan ya la. Belki sana sadece sınav zamanı selam veren bir dana olabilirim. Ama emin ol ki, hep aklımdasın. Her gördüğümde selam vermek geçiyor içimden ama seni yormamak için vermiyorum. Sen büyük bir insansın, ben kimim ki senin yanında. Sen şu notları paylaş benimle. Hem ne olacak, başının gözünün sadakası olarak gör. Ver la şu notları, ben de geçeyim o dersten. Sınav sonuçları açıklandığında, birlikte yengeç dansı yapalım. Yap bir büyüklük. Hayat sınavdan ibaret değil, sen de farkındasın bunun. Günün birinde minibüs parası için 10 kuruşa ihtiyacın olur, ben tamamlarım. Ya da benim ihtiyacım olur, sen tamamlarsın. Yanlış anlama beni, seni 10 kuruşla satın almaya çalışmıyorum, insanlık hali olabilir böyle şeyler diye söylüyorum. Bak hem, yaz geliyor. Sıcakta yanarsın da, sırtına yoğurt sürecek adam bulamazsın. İşte tam da o anda, 5 kiloluk yoğurtla çalarım kapını, güzelce sürerim sırtına. Kalan yoğurdu da, avuçlayıp avuçlayıp yeriz. Hem söz bak, evleneceğin zaman düğününe gelip, çeyrek takacağım. Çeyrek deyip geçme, biliyorsun altın pahalandı. Gram altına döndü düğün severler. Tam da böyle bir zamanda çeyrek demek, eskinin ben diyeyim yarım altını, sen de tam. Neyse, aramızda paranın lafı olmaz ama sen yine de yaz aklının bir köşesine bu çeyrek olayını.
La, sağdıcın bile olurum bak. İstersen bana, keke de diyebilirsin. Oğlun olur, sünnetinde kirvesi olurum. Sen iste, bir ucundan diğer ucuna süpüreyim bu şehri.(Ciddiye alma sakın, öylesine söylüyorum. Hani senin için her şeyi yapabileceğimi belli etmek için. İki parça not vereceksin diye, bir ucundan diğer ucuna şehri süpürecek değilim) Bak günün birinde ben not tutarsam; tutmam ama oldu ki tuttum, ilk sana vereceğim. Fotokopisini falan değil, el yazımla tane tane yazıp sana getireceğim. Ama bugün o notlara çok ihtiyacım var. Hadi ver notları. Versene la, sınav var. Eğer kalırsam o derslerden, kapında bağıra bağıra ağlarım. Burnumu da, paspasa silerim. Yapamazsın diye düşünme sakın, iğrençliği seviyorum. Seni de seviyorum.
Elinde notu olup da vermeyen, bizden değildir. Biz mi kimiz? Nota ihtiyacı olan, garip - iyi niyetli çocuklar. Bu duygu yüklü yazımdan sonra üzüldün değil mi, bugüne kadar tuttuğun notları benimle paylaşmadığın için. Hadi hadi üzülme, büyütmem ben böyle şeyleri. Her insan hata yapabilir. Hem biz kekeyiz, aramızda böyle şeylerin tabi ki de lafı olur ama bu seferlik hoş görebilirim.
Notları temize çekince ara beni, fotokopisini çektireyim. Kolay gelsin, öptüm gıdıdan.