Şunu söyleyeyim: Zamanın herkes için farklı geçtiği, farklı algılandığı doğru… Ancak, “zaman akıyor”, hele “çok hızlı akıyor” dediğinizde, tartışma başlıyor. Zamanın hızlı aktığını söylemek anlamlı mı? Peki hızlı akıyorsa ne kadar hızlı akıyor?
Cevap vermesi zor sorular bunlar. İşin içine felsefe ve hatta fizik girince, okurken zorlanıyor, beyin kıvrımlarını daha fazla çalıştırmak zorunda kalıyor insan…
Bir kitaptan şöyle bir bölüm aktarayım size:
“İlk olarak C. D. Broad tarafından yapılmış ama Williams tarafından genellenmiş bu itiraz", “Zaman ne kadar hızlı akar?” sorusundan kaynaklanır.
O halde şimdiki zaman hareket ediyorsa, zamana nazaran hareket ediyor olmalıdır. Fakat şimdiki zaman zaten zaman olduğuna göre, kendine nazaran mı hareket etmektedir?
‘Hayır’, der Williams bunun anlamsız olduğunu söyleyerek. Eğer hareket ediyorsa, bir ikinci zamana nazaran hareket ediyor olmalıdır, bu durumda o ikinci zaman, ilkinin göreceli olarak hareket ettiği zamandır.
Zaman kipçileri bazen “Zaman ne kadar hızlı akar” sorusunu “Saniyede bir saniye” şeklinde yanıtlar. Ancak siz de fark edeceksiniz ki bu, sorunun cevabını vermez; çünkü sadeleştirme yapıp saniyelerin üzerini çizersek, geriye cevap olarak sadece “bir” kalır. İyi de “bir” ne? Sadece bir. Bize doğru dürüst bir sonuç vermiyor bu.”
Karışık biraz değil mi?
Bu yazıda size zaman kavramından söz edecektim. Newton'un akan zamanından, Poincare'in uzlaşımcı zamanından, Einstein'ın statik zamanından… Vazgeçtim, canımızı sıkmayayım dedim.
Zamanla, tarihlerle devam ediyorum.
Yüzyılda bir rastlanacak sihirli iki tarihi geride bıraktık:
12.12.12 ve 20.12.2012
Ancak gelecek yıl 11 Aralık'ta saat ikiyi çeyrek gece daha iyisi var:
Bu sihirli tarihler 2010'u yıllarda burada bitiyor.
2020'lerde ise yine ilginç tarihler var:
02.2.20, 02.02.2020, 4.3.21, 12.3.21, 1.1.22, 2.2.22, 22.2.22, 22.02.2022
Daha sonraki yıllarda böyle tarihler iyi seyrekleşiyor.
Yoksa kimi felsefecilerin şu dediği mi doğru?
Geçmiş, bitip gitmiştir. Gelecek ise belirsizdir. Şimdiki zaman ise bir gerçektir.
***
NOT: Konuyla ilgili değil ama bir haberde okudum. Türkiye'de ortalama eğitim süresi 1990'lı yılların sonunda 6 yıl iken, 2011 yılında 7.2 yıla çıkmış. Siz, toplumdaki davranışlardan, konuşmalardan vs. eğitim süresinin yükseldiğini hissedebiliyor musunuz? Bana sorarsanız, aksine azalıyor gibi…
Neyse en azından ortalama eğitim süresinde; Brezilya, İran, Libya, Çin, Cezayir, Gana ve Kenya gibi ülkelere yaklaşmışız. Bu da bir şeydir değil mi?