Bir açıkhava sineması düşüyor, hafızamdan gözümün önüne. Çıtalarla bağlanmış sıra sıra dizili tahta sandalyelerden birinde oturuyorum. Hava kararmak üzere...

Bir bayram, yanılmıyorsam ikinci akşamı.

Bayram harçlığım bir külah gündöndü ve bir şişe gazozla tükenmiş; havanın kararmasını, beyaz perdede “16 mm gösterme hakkı dar film şirketine aittir” notu ile başlayan, gerçeklerden kaçış serüveni için bekliyorum.

Babam akrabalara kızgın, ben de el öpmeye gitme, yani bayram harçlığı alma ambargosundayım. Akrabalar birbirine neden küsüşmüşler, niçin küsüşmüşler, bunların benimle ne ilgisi var bilmiyorum...

Hava kararıyor ve içinde ilk kez renkli bölüm olan ‘Bahçevan’ filmini izlemeye başlıyorum. Zeki Müren bahçevan, kardeşinin öğretmeni ise Belgin Doruk ve tabii ki ona aşık. Ben ise filmin şarkısına kapılmışım...

Hafızamda Vahi Öz ve Ali Şen’in silik görüntüleri dışında bir şey yok. Zeki Müren Belgin Doruk ile evlenebilmiş miydi acaba?...

Bahçevan şarkısını ise, hala ezbere söyleyebilirim oysa... Zeki Müren gibi değil tabii, ‘beraber şarkılar’ dinleyicisi çapında...

İnsanın farklı alanlarda sözü olması, sınırları zorlamak diye değerlendirilebilir mi?

Ya da...

İnsan, uzmanı olmadığı alanda görüş açıklarsa, -sokak deyişiyle- haddini bilmez birisi mi olur? 

Güç odakları, sakın bu yüzden benim gibi gazetecileri “baş belası” niteliyor olmasın?..

Hz. Muhammed’in, Allah tarafından elçi seçildiğinde herhangi bir alanda uzmanlığı yokmuş. Güç sahibi de değilmiş. Rivayet o ki; ne Eski Ahid’i okumuş, ne Yeni Ahid Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’yı. Zaten Aramice, Yunanca veya Latince bilme şansı da yok.

Karl Marx iktisat profesörü, ama felsefe açığını Engels ile tamamlasa bile, dünyayı hala etkileyen kuramını ortaya atarken, örneğin eline bir Musaf almamış. Elbette ki “dinin uyutucu olduğunu” söylerken, muhtemelen incelediği Almanca İncil’den söz ediyordu. “Budha Tevrat’ı ne bilsin” gibi...

Yeryüzünde 7 bine yakın dil konuşuluyor. Bunların 500 kadarı,  artık 1 ile 3 bin insan tarafından konuşulabiliyor. Asya’da konuşulan dil sayısı bile hala 2 bin 200 dolayında.

Din olarak yalnızca “ilahi” denilenleri kabul edebilirsiniz, ama dünyada birilerinin din diye inandıkları kaç ayrı inanış biçimi var, hiç merak ettiniz mi?

Merak etseniz de öğrenemezsiniz, çünkü sizin din demediğinize bir başkası dini olarak inanıyor. Rakamsal bakmak yanlış olsa da, dünyadaki konuşulan dil sayısı kadar din veya dinimsi inanış biçimleri var.

Dünya yuvarlak, dön dolaş yine aynı kara ve aynı deniz... Bu küçük kürede insanlar arasına; sırf ayrı dili konuşuyor veya ayrı inanışa sahip diye sınır tel örgüleri çekmek, vizeler koymak; ayrı hukuk, ayrı hükümet...

Düşünen adamın içselleştirebilmesi zor!

İnsanı yaşarken biçimlendiren yalnızca dili ve dini değil ki. Etnik kimlik ne olacak?

Antropologlar ten rengine göre dörde, beşe ayırıyor. Oysa yeryüzünde kendini ‘ayrı bir etnik kimlik’ sayan dil ve din sayısında topluluklar var. Neye göre ayırıyorlarsa...

Buna bir de siyasal düşünce olarak ‘kendini ötekilerden farklı hissedenler’ in sayısal dağılımını ekleyelim. Bakıldığı yere göre siyasal sistem özlemlerini ikiye ayıran, sekize ayıran, otuz sekize ayıran var da...

Gezen, okuyan, araştıran, dinleyen, sorgulayan olarak, birilerine göre haddimi aştığım eşik işte burası.

Bunca bölücü hastalığın çaresi olacak tek ve basit çözümün, hangi yüzyılda bulunacağını merak ediyorum. Kesip-biçip ameliyat etmeyen, ilaç verip uyuşturmayan, yan etki üretmeyen; özetle yaşatan bir yöntem!

Kiminizin aklına gelebilir. Habil ile Kabil öncesine dönüş gibi örneğin...

Geçmişe özlem değil bu! Nedensizlik girdabından çıkışa, devrim arayışım denilebilir.

Velev ki bizim nesil bulamadı...

Bir açıkhava sinemasına dönen günümüz dünyasında, hava zaten kararmışken...

“Sonsuz boyutlu film gösterme hakkı Tanrıya aittir!” giriş notu olan bir film başlasa... Ben müziğine, sen esas çocuğu, o esas kıza, bir başkası dekorlara, kostümlere vurulsa...

Tahta sandalyede otursak, birlikte...

Bayramlar hepimize bayram olsa...


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981