Cenazeler ve mezarlıklardan ders ve ibret almak gerekiyor. İstanbul Karacaahmet mezarlığı insanı mana alemine götürmekte. 
Basın İlan Kurumu eski Genel müdürlerinden Ertan Cillov’un İstanbul Şakirin camiindeki cenazesine katılarak en vefasız mesleklerin başında basın mesleğinin geldiğine bir kez daha şahit oldum. 2002 ve 2006 yılları arasından Anadolu gazete sahipleri Türkiye Temsilcisi olarak Basın İlan Kurumu’nda birlikte görev yaptığımız Ertan Cillov’un cenazesine basın yayın kuruluşları ilgisiz kaldı. Seçilmiş genel kurul üyesi olmama rağmen çeşitli entrikalarla genel kurul üyeliğimin düşürüldüğü dönemde Genel Müdür olan Ertan Cillov ve bu oyna alet olanlara karşı hukuk savaşı başlatmış 8 yıl süren mahkeme mücadelesini kazanmıştım.
Basın İlan Kurumu hep tartışma konusu olmuş, genel kurul üyesi olarak hazırladığım raporlardan bazı çevreler rahatsız olmuştu. 
Ertan Cillov’un cenazesinde geçmiş yıllar gözümün önüne geldi. Gözlerim Cillov döneminde yıldızı parlayanları aradı ama yoktular. Biz mahkemelikte olsak Gebze'den cenazeye katılmayı insani bir görev kabul ettim. Cenazede Ankara Gazeteciler cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti eski Genel Başkanlarından Orhan Erinç ile birlikte görev yaptığımız Prof.Dr. Suat Sezgin, eski dostlarla karşılaştık, BİK Genel Müdürü Yakup Karaca ile tanıştık. 
Basın ilan Kurumu gerçekten çok önemli kurum. Eski genel müdür Mehmet Atalay döneminde BİK’in Sultanahmet’deki Genel Müdürlük binası hiç bir gerekçe olmadan yıkılıp, 30 bin Euro aylık masrafla kiralık binaya taşınması Halen tartışılıp eleştirilmekte. Darıca Bayramoğlu BİK tesislerine yapılan binalar eleştiri konusu olmakta.
Ertan Cillov’un cenazesinde BİK in geçmişi ve bu günü bir Sinema şeridi gibi gözümün önünden geçti. Basın İlan Kurumu’nun ilk kurucu Genel Müdürü Sebahattin Selek ve Efsane Genel müdür Gültekin Samancı çoktan unutuldu..

5- Göktürk Kağanlığı: 552-74
Göktürk Kağanlığı, 552-744 yılları arasında Orta Asya ve Çin'de hükümdarlık sürdürmüş bir Türk devletidir. Göktürkler gerek ilk kez Türk adını kurdukları siyasi birliklere vermeleri ve gerekse de; Türkçenin bilinen en eski yazılı kaynaklarını vermeleri bakımından,Türk kültür ve edebiyat tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Türk adı bugün kullandığımız şekli ile ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir. "Türk" adıyla kurulmuş ilk ve Türk adını resmi devlet ismi şekliyle kullanan ilk Türk devletidir. Devletin kurucusu ve ilk önderi Bumin Kağan'dır. Bumin Kağan'ın kardeşi İstemi Yabgu ülkenin batı kanadını yönetirdi. Göktürkler komşuları olan Çin, Sasani (İran) ve Bizans İmparatorluğu ile askeri, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdular. Göktürkler, 542'ye kadar Altay Dağları'nın güney eteklerinde yaşamışlardır. Çin kaynakları, ittifakla Göktürklerin Hunlardan geldiğini ifade etmektedir. 
Devleti "Kağan" unvanlı hükümdar yönetirdi. Kağan'da bilgelik, alplık ve erdemlilik özellikleri aranırdı. İl denilen ülkeyi bilgili, kahraman, özü sözü doğru, erdemli devlet başkanı yönetirdi. Kağan'ın vazifeleri arasında savaş gücüyle devleti kurma ve düzene koyma, yeni alınan yerlere iskân, töre yani kanunları düzenlemek, halkı doyurup giydirmek vardı. Ülke geniş bölge teşkilatı gereğince Doğu ve Batı olmak üzere ikili devlet sistemine göre idâre edilirdi. Hükümdarlık hakkı tanrıdandır. Tanrı hükümdar olmasını istediği kişilere “kut” verir. Bilge Kağan ve atalarına da kut vermiştir. Metinlerde birçok defa tanrı adı zikredilir. Kağan, hakan, kam, kan sözcüklerinin ve tengi, umay, yer- su gibi tanrı ve tanrıçaların kullanımı ve alakaları da devlet anlayışında tanrısal öğeleri tasvir eder. Hükmün ilahi temeli diğer krallık ve yönetimlerde de görülebilir ancak burada ilgi çekici olan tanrının yansıması olan kağanın halktan kopmamış olmasıdır. Kağan ve kağanın eşi dışında toplam 28 unvan vardı. Önceleri sayısı bir olan Yabgu’ya, toprağı genişledikçe ihtiyaç çoğalmıştır. Şehzadelere Tegin veya Tigin adı verilirdi. Tiginler, genel valilik, başkomutanlık gibi önemli memuriyetleri yaparlardı.
GÖKTÜRKLERİN KURUCUSU BUMİN KAĞAN KİMDİR?
Bumin Kağan Türk adıyla kurulmuş ilk devlet olan ilk Göktürk Kağanlığının kurucusudur 
546 yılında Cücenlere karşı çıkmış olan Tielelerin (ya da Töleslerin) ayaklanmasını bastırdı ve onları itaat altına aldı. Cücen kağanının kızıyla evlenme talebinde bulundu. Ancak,Çin kronik kitaplarına göre Cücen kağanı A-na-kuei (Anahuan), Bumin'e elçi göndererek Senin gibi demirci bir kölem benim kızımı hangi cesaret ve cür'etle nasıl isteyebilir? sözünü iletti. Böylece bu isteği kabaca reddedildi. Bumin öfkelenip elçisini öldürdü.Tarihsel Çin kaynaklarından aktarılan bu ifade üzerine Göktürkler'in Cücenlerin egemenliği altında çalışan "demirci köleler" olarak aktarılmaktadır. Kimi araştırmacılar bunun Cücen'in kölelik sistemiyle ilişkilendirmiştir. Kimi araştırmacılar bunun Cücen toplumuna has 'vassallık' sistemi olabileceğini iddia etmiştir. Denis Sinor'a göre, A-na-kuei'nin bu kibirli ifadesi Türklerin demircilik sanatlarında uzmanlaşmış olduğunu göstermek için yeterli kanıttır.
KAĞAN OLUŞU
Haziran 551'de Prenses Chang'le ile evlenmek suretiyle Batı Vey hanedanı ile akrabalık kurdu. Ocak 552'de Huai-huang ("Altı Kasaba"nın biri, bugünkü Ho-pei eyaleti chang-pei ili)'ın kuzeyinde Cücenlere ağır ve ani bir darbe vurarak bu devleti ortadan kaldırdı. Cücen Kağanı A-na-kuei intihar etti.Böylece Bumin, uzun süre bağlı kaldıkları bu federasyonu çökertti ve Ötüken merkezli Göktürk Kağanlığı'nı kurdu.
Bumin bu büyük başarıları üzerine üzerine "İllig Kağan" unvanı aldı. Devletinin batı kanadının yönetimini ve genişletilmesi işini küçük kardeşi İstemi Yabgu'ya verdi. İstemi göreceli olarak Bumin'in egemenliğine tabi idi. Bağımsız devleti kurduğu yıl (552) ya da 553'de öldüğü düşünülmektedir. Yerine oğlu İssik Kağan geçti. Ertesi yıl İssik Kağan hayatını kaybedince yerine Mukan Kağan geçmiştir.
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981