AK Parti Kocaeli Milletvekili ve MKYK Üyesi Zeki Aygün ile yıllardan beri dostluğumuz sürmekte. 13 yıl önce AK Parti Kurucular Kurulu Üyesi olarak tanıdığım Zeki Bey, Kocaeli’den kopmadan Ankara’da başarılı siyasi çalışmalarını yürütmekte. Bunun semeresi olarak da partinin karar yürütme kurulunda görev almış bir isim.
Kendisi ile zaman zaman yaptığımız görüşmelerde Zeki beyin tarihi olaylara, kültür tarihine yakın ilgi duyduğunu da görmüş oldum. Kendi deyimi ile “Ben tarihi olayları ciddi şekilde araştırıyorum. Özellikle kitapları artık sanal kitap olarak okumayı seviyorum. Her gün kendime okuma saati ayarladım. Mutlaka belli bir zaman diliminde kitap okuyorum. Kendime göre yorum yapıyor ve araştırıyorum.” Diyor. Zeki beyin kültür tarihimize ilgi duyması çok önemli. Bir tarih ve kültür belgeselcisi olarak benim bile bilmediğim çok önemli bir hususu Zeki beyden öğrenmiş oldum.
1925 yılında Rize Milletvekili Ekrem Rize’nin kanun teklifi ile yasalaşan, tarihi binalardaki yazı ve tuğraların silinmesini öngören yasanın halen yürürlükte olduğunu Zeki bey bir televizyon programında öğreniyor. Bunun ardından harekete geçerek yasanın değiştirilmesi için kanun teklifi hazırlıyor. Keşke bütün milletvekillerimiz ve siyasetçilerimiz Zeki Bey gibi tarih ve kültür değerlerimize ilgi duyup sahip çıksalar.
Zeki Bey ile makamında uzun bir söyleşi de gerçekleştirdik. Kendisi ile yaptığımız söyleşiyi önümüzdeki günlerde başta TGRT Belgesel Tv olmak üzere birçok televizyon programında yayınlanan Devri Alem belgesel programı ile kamuoyuna duyurmak istiyorum. Zeki bey ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide yaptığı açıklamaları sizlerle paylaşıyorum.
YAKIN TARİHİMİZİ ÖĞRENEMEDİK
Şimdi çok güzel bir söz var. Geçmişini bilmeyen geleceğini tayin edemez. Bizde bu toplumun bugününü ve geleceğini tayin edeceğimiz için tarihi iyi bilmemiz lazım. Maalesef bizim eğitim gördüğümüz dönemdeki öğrendiğimiz, okuduğumuz tarih kitapları bize yakın tarihimizi öğretmedi. Ben bugün bir Diriliş programı, diğer programları seyrettiğimiz zaman ve bir takım tarihi kaynaklara eriştiğimiz zaman çok üzüldüm. Bize bin yıllar önceki tarihleri Emin Oktay’ın yazmış olduğu kitapla yani nedir Asurlar ve Hititlerin yapmış olduğu savaşları gösterdiler. Oysa 200 yıl içerisinde ülkemizin içerisinde Osmanlı İmparatorluğu döneminde oluşan hadiseleri öğrenecek bir tarih okumadık. Bugün dünyamızda, çevremizde ve ülkemizde oluşan hadiseleri görünce hakikaten tarih tekerrürden ibarettir sözünün bir kanıtı olarak görüyoruz.
BU TOPRAKLARDA AYNI OYUNLAR OYNANIYOR
100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğunu haçlı seferlerini yapan ülkeler bugün aynı oyunu bu topraklarda oynuyorlar. O gün kullandıkları maşalara bakıyorsunuz, işte Anzaklar, Afrikalılar, bugün oluşturdukları maşalara bakıyorsunuz, PKK, DH-KPC gibi yapıları kullanıyorlar. Medeniyetten, insan haklarından bahsedenlerin maalesef bunları söylemde yaptığını, eylemde olmadığını görüyoruz. Buda bizi bir insan, bir yönetici ve sorumlu insan olarak üzüyor. O yüzden biz bugüne kadar bu eksiklikle bugüne gelip, bugün gerçekleri görüyoruz.
DEVRİ ÂLEM’İ İZLİYORUM
Bizden sonraki kuşaklar bu eksiklikle gelişemez. O yüzden tarih bilincine sahip bir gençlik olsun ki, dost kim, düşman kim, dünyada nasıl oyunlar oynanıyor? Bunları öğrenen bir ortamı hazırlamamız lazım. O yüzden sizleri tebrik ediyorum. Siz yalnız Türkiye’de ve bölgemizde değil tüm dünyadaki olayları takip ediyorsunuz. Tabi takip ettiğiniz olaylar Balkanlar, Malezya’dan, burada hep tarihi izler ecdadımızın izleri.
SİZDEN ALDIĞIM KAYNAKLARI VAN VE HAKKÂRİ’DE ANLACAĞIM
Bende sizden aldığım bu bilgi kaynaklarını büyük bir heyecanla seyredeceğim. Bu bilgileri de önce kendi çocuklarıma ve gelecek kuşaklara aktarmak için seferberlik yapacağım. Hatta koordinatörü olduğum Hakkâri ve Van ilinde bulunan gençlere de canlı olarak anlatmaya ve slaytlarını göstermeye çalışacağım.
1925 YILINDA YAPILAN HATA DÜZELTİLECEK
Şimdi tarih bilincimizin eksikliğinden bahsetmiştik. Ben bir yazın televizyon programında tarihçi yazarımızı dinlerken, 1925 yılında Ekrem Rize isminde bir milletvekilimizin Osmanlı ve geçmişten kalan tüm tarihi eserlerimizdeki üzerinde armaların, o gün ki padişahın veya yönetimin tuğrasının silindi ve onun yerine de yeni Cumhuriyet değerlerine istinaden bir yapıların monte edilmesiydi. Bu yasanın halen yürürlükte olduğunu gördüm. Bu yasanın tekrar orijinal haline dönmesini istiyorum. Çünkü ecdattan bize bir miras kaldıysa bunu nüfus kâğıdı ile beraber bizim taşımamız gerektiğine inandım. O olgu onun nüfus kâğıdıydı. Orada hangi mesajı verdiğini, hangi yılda yapıldığını ifade eden bir tuğraydı bu.
ASLEN RİZE’Lİ BİR VEKİL OLARAK GAYRET GÖSTERECEĞİM
Ben bu yasanın değişmesi için bir grup arkadaş ile imza altına alıp 24. Dönemde meclise getirmiştik. Şimdi 26. Dönemde tekrar bunu yeniledim. Kültür Bakanlığı ile de görüştüm. Tekrar bunu gündeme getireceğiz. Hatta buna bir espri kattım. Bunu bir Rize Milletvekili yaptıysa yine Rize kökenli bir milletvekili bu yanlışı düzeltsin diye bu tarihi düzenlemeyi yasalaştıran teklifi verdim.
Evet, Kocaeli Milletvekili ve AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Zeki Aygün’ün hazırladığı yasa kültür tarihimizi yakından ilgilendirmekte. Bu yasa tasarısını da ilk kez biz kamuoyuna duyurmuş olduk. Zeki Bey’e yapmış olduğu çalışmalardan dolayı şükran borcumuz var. Siyaset tarihimizde Zeki Bey tarihi kitabelere sahip çıkan vekil olarak ta geçmiş olacak. Teşekkürler Sayın Aygün.