‘HER SABAH NEFES ALIYOR MU, KONTROL EDİYORUM’
Oğlunun gözünün önünde her geçen gün biraz daha eridiğini belirten Hayriye Onay, “Çocuğum kaç aydır yatağa bağlı yaşıyor. Hastaneden çıktıktan sonra daha iyi olacak gezebilecek, diye beklerken hepten dili tutuldu, konuşamıyor bile. Ben bir anneyim acı çekiyorum. Çocuğumu alıp dışarıya çıkıp ‘Yetişin’ diye mi bağırayım? Her sabah kalkıyorum; yavrum nefes alıyor mu, diye kontrol ediyorum. Ne olur bize bir çare bulun. Bütün yollarımız kapandı. Ben her sabah korku içinde uyanıyorum, çocuğumu ne şekilde bulacağım, diye. Ne olur bana bir el uzatın” dedi.

‘EN FAZLA 8 AY YAŞAR' DEMİŞLER
Kardeşine, doktorlar tarafından en fazla 8 ay ömür biçildiğini kaydeden ablası Serap Aksu, “Kardeşim 2017 yılında Kocaeli’de hastanede ameliyat geçirdi. 1 ay sonrasında ikinci tümör ortaya çıktı tekrar ameliyat ettirdik ve 2 yıl sonra üçüncü tümör ortaya çıktı. Beynin çok merkezi bir yerinde olduğu söylendi ve kesinlikle ameliyat şansı yoktu. Hastanede en fazla 8 ay yaşar, dediler; yapılabilecek bir şey yok, dediler. Daha sonra araştırmaya devam ettik ve bir ilaç buldum, o ilacın tedavisine başladık. Yaklaşık 1 yıl boyunca bu tedaviyi uyguladıktan sonra kardeşimin beynindeki 7 santimlik tümör 4 santime kadar geriledi. Biz buna sevinirken kasık bölgesinde 2 tane delik açıldı ve o delikten 6-7 ay boyunca enfeksiyon akımı meydana geldi ve kangren teşhisi konuldu. Kardeşim toplamda 11 ameliyattan sonra kangren bölgesi kesildikten sonra hastaneden taburcu edildi” diye konuştu.











