Atalar diyarı Türkistan coğrafyası ile ilgili uzun süredir araştırma yapmakta ve belgesel çekmekteyim. Çinliler ve Rusların, bize Orta Asya diye yutturdukları Türkistan Coğrafyası, bizim Ata yurdumuz kadim ülkelerimiz. Bu ülkelere vefa borcumuz var. Bu ülkelerin tarih, Kültür ve Turizm değerlerine kamuoyu gündemine getirmememiz gerekiyor. Devlet turizme büyük çapta destek ve teşvik verirken, Türkistan coğrafyasına gidilmemesi büyük bir eksiklik. Kültür ve Turizm Bakanı sayın Numan Kurtulmuş’un önümüzdeki günlerde Kazakistan ve Kırgızistan’a gideceğini öğrendim. Bu konuda kendisine bu coğrafyada belgesel çekmiş, araştırma yapmış birisi olarak bir mektup yazmak istedim. Bu mektubu da sizlerle paylaşmak istiyorum.

BABAYİĞİT ARANIYOR

Seyhun veya Siriderya nehrinden Türk islam tarihi akar.

Irmaklar, dağlar, ovalar, medeniyet tarihimizin yazılıp söylendiği yerlerdir. Kırgızistan ve Doğu Türkistan arasındaki Tanrı dağlarından İpek yolu üzerindeki Taşrabad’tan doğan Narin derya ile Kara deryanın Özbekistan’da birleşmesinden sonra Fergana Vadilerinden geçerek, Siriderya veya Seyhun adını alan Tacikistan ve yeniden Özbekistan'a giren Kazakistan topraklarında, uzun bir Yol alan, Talas savaşlarının yapıldığı Taraz bölgesi ve Sayramsay dağlarının suyunu toplayarak Türkistan, Yesi, Otrar, Sayram, Çimkent ve Sayram gibi kadim Türk topraklarından Oğuz Türkleri illerinden geçerek, Aral gölüne dökülen, Siriderya nehrinden Türk islam tarihinin ihtişamlı geçmişinin aldığını Türkiye kamuoyu ve gençlerimize ne zaman öğreteceğiz. Kültür ve Turizm bakanlığı, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu TRT, Bilim adamı, tarihçiler ile gazeteci ve belgeselcilerimiz, Türkistan coğrafyasını ne zaman keşfi edip öğrenecekler. Siriderya, Seyhun medeniyeti belgeselini çekecek baba yiğitler aranıyor

Kazakistan’ın Türkistan kentinde hoca Ahmet Yesevi diyarında Siriderya sahillerinde, Oğuz Türklerinin dünyaya yayıldığı Maveraünnehir bölgesi, Akordu devletinin başkenti. Cengizhanın yıkıp yaktığı Savram da Farabinin dünyaya geldiği. Timur’un Çin seferine çıkarken vefat ettiği Otrar Farab’da belgesel çekerek tarihe not düşüp zamana noterlik yaptık. Oğuz Türklerinin yaşadığı bölgelerle ilgili genel bilgiyi bu siteden alabilirsiniz

http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php

Bu yılın Mayıs ayında Türk konseyi ülkelerinin daveti ile geldiğim Kazakistan belgeselimizi, www.agrt.net olarak bir çok TV kanalına yayınlanmak üzere dağıtarak kültürümüze hizmet etmiştik.

İpek yolu ile Kazakistan'da Devri Alem belgeselimizi, Türkistan'dan Ahmet Yesevi diyarından sizlerle paylaşıyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=pd2XbXMLkN8&feature=youtu.be.

SİRİDERYA BÖLGESİ

Tanrı dağlarından kaynağını alan Narinderya ile Karaderya’nın birleşmesi sonucu meydana gelir. Bu iki kol arasında kalan kesime Türkçe’de “iki su arası” anlamına gelen Farsça Miyân-Rûdân adı verilmiştir. Nehrin, kökeni ve anlamı bilinmeyen adı Sir’in (Siri) ise Plinius’un kullandığı Silisle aynı kelime olduğu kabul edilmektedir.

Siriderya’nın boyu olarak kabul edilen 2865 kilometrelik uzunluk, Narinderya ile Karaderya’nın Özbekistan’da birleştiği noktadan döküldüğü Aral gölüne kadar olan mesafedir. Siriderya eskiden tamamen Sovyetler Birliği sınırları içerisinde kalırken günümüzde birkaç ülkeyi ilgilendiren bir nehir durumuna gelmiştir. Kaynakları Kırgızistan sınırları içinde bulunan nehir, önce Özbekistan, ardından Tacikistan ve daha sonra tekrar Özbekistan sınırları içinde akar; böylece aynı ülkeye iki defa girmek suretiyle dünya nehir coğrafyasının (potamoloji) ender örneklerinden birini meydana getirir. Özbekistan’ı terkettikten sonra Kazakistan topraklarına geçen nehrin bütün çığırının en büyük kısmı bu ülke sınırları içerisindedir. Suyun en büyük debisi de Fergana havzasından çıkışında kaydedilmiştir (730 m3/saniye); Aral gölüne yaklaştığı kesimlerde ise su miktarı düşer (430 m3/saniye). Burada dünyanın başka bölgelerindeki nehirlerin aksine suyun gittikçe azalması dikkat çeker. Bunun başlıca etkenleri kar ve buzullarla beslenen bol sulu kollarının sadece yukarı kesiminde bulunması, çöl bölgelerini katederken şiddetli buharlaşmanın etkisiyle su kaybetmesi ve Sovyetler zamanında açılan pek çok kanal sebebiyle geniş pamuk ve pirinç tarım alanları için sularının aşırı miktarda kullanılmasıdır. Nehrin sularındaki aşırı kullanım son yıllarda Aral gölünün küçülmesine de sebep olmuştur.  

Türk edebiyatının en önemli eserlerinden olan Dede Korkut hikâyelerinin Siriderya kıyılarında cereyan etmesi ve Ahmed Yesevî’nin kurduğu Yeseviyye tarikatının ilk önce bu nehrin çevresinde gelişmesi, Siriderya havzasının kültür tarihi açısından önemini ortaya koyan başlıca örneklerdir.

TÜRKİSTAN COĞRAFYASIYLA İLGİLİ BUGÜNE KADAR NELER YAZDIK?

http://www.gebzegazetesi.com/turk-konseyi-ile-ipek-yolu-gezisi-makale,1855.html

http://www.gebzegazetesi.com/ipek-yolu-gezisinde-tas-rabat-makale,1867.html

http://www.gebzegazetesi.com/ipek-yolu-kultur-turu-ile-tarihe-not-dustuk-makale,1869.html

http://www.gebzegazetesi.com/ipek-yolu-gezisinde-son-durak-kirgizistan-makale,1864.html

Sayın Bakan Numan Kurtulmuş’a tarihi görev düşlüyor. Biz kendi imkanlarımızla Türkistan Coğrafyası diye bildiğimiz Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Doğu Türkistan, Altaylar, Yenisey, Tanrı dağları ile ilgili yazılarımızı paylaştık. Bu konuklarda sayın bakana önemli görevler düşüyor. 

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981