Bir Ramazan Bayramını daha geride bıraktık.
   Birçoğunuz gibi ben de Ramazan Bayramını doğduğum topraklarda geçirmenin huzur ve mutluğunu yaşadım.
   Bayram geldiğinde büyük bir özlemle  “Nerede eski Bayramlar”  diye bir ah çekeriz.
  Büyük özlem duyduğumuz eski bayramı yeniden yaşamak için ailecek Ramazan Bayramını doğduğum köyümde geçirdim. 
  Büyük abimin ve ellerimizde büyüyen yeğenim Hasret Kahraman’ın nişan töreni vesilesi ile arifeden bir gün önce memlekete gittik. 4 günü dolu dolu yaşadık. Ramazanın son iki gününü hayatımın yarısının geçtiği ve benim yaşamımda çok önemli kilometre taşı olan Espiye’de geçirdim.
  Arife günü ise baba Ocağına çıktık. Son iftarı Babamla birlikte açtık. Bayram akşamı yıllar önce  çocukluğumda  yaşadığım heyecan ve mutluğu yeniden yaşadım. Bayram ikramları için yapılan tatlı telaşlara yeniden şahit olduk.
   Küçükken Bayram akşamları gözümüze uyku girmezdi. Babamın aldığı yeni elbise ve ayakkabıyı Bayram günü giymenin sevinci bambaşkaydı benim için. 
  Babam bu bayramda bana elbise ve ayakkabı almadı ama  babamla  bayramı birlikte geçirmenin kelimelerle anlatılmayacak mutluluğunu yaşadım.
  Yıllar sonra baba ocağında Bayram gecesini geçirmek gerçekten bambaşka bir duygu. Küçükken tahtalarını ve çivilerini saydığım ahşap evin odasında uyurken eski günleri film şeridi gibi gözümün önünden geçirdim.   Yıllar sonra Bayram sabahı yeni elbise giymenin değil, eski bayram özlemini gidermenin huzuru ile uyudum.
 Şafak sökerken kuş sesleri ile uyandım. Bu da bambaşka bir huzur veriyor insana. Anlatmak mümkün değil. Yaşamak gerek.
  Sabah namazını huşu içinde kıldıktan sonra tarihi çok eski olan Dikmen Cami’nde Bayram Namazını kılmak için yola çıktık. Namazı kıldıktan sonda Camii’nin avlusunda eski usul sıraya girerek Bayramlaştık. Büyüklerimizin ruhuna Kur’an-ı kerim okuduktan sonra yine çocukluğumuzda yaptığımız gibi yaşlıları ziyaret edip bayramlaşarak Baba evinde ailecek bir kahvaltı yapmanın mutluluğunu yeniden yaşadık.
 Aynı gün eşimin köyüne gittik. Akrabaları ziyaret ettik. Mezarlıkta ölenlerin ruhuna Fatihalar okuduk.
  Tabikî tarihi 850 yıllık olan bu köyde gazetecilik yaptık. Millî Park ilan edilen 7 Değirmenler şelalesinde fotoğraf ve kamera çekimleri yaptık.
  Köyün tarihi ile ilgili önemli bilgi ve belgelere ulaştık.
  Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canik’ linin dede köyü olan Espiye Akkaya’da, Canikli’nin dede evinin yerini tespit edip görüntüler kayda geçirdik.
   Bayramda ellerimizde büyüyen ve büyük abimin oğlu Hasret Kahraman’ın nişan törenini de yaparak çifte bayram yaşadık.
  Özetle Baba diyarında eski Bayram özlemimi yıllar sonra gidermek bambaşka duygu.
  Dilimizin döndüğü kadar anlatmaya çalıştık ama yeterli değil.
  Yaşamak gerek.
 Kurban Bayramı’nı memlekette geçirmemeye ne dersiniz?
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981