Hürriyet'te geçenlerde okumuştum, Rahmi Koç diyordu ki, “Biz Türkiye'de yaşarken ne kadar ilerlediğimizi görüyoruz ama yurt dışına çıkınca gelişmiş ülkelerin de aynı hızla ilerlediğini fark ediyoruz.”

Olimpiyatlardaki skandal başarısızlıkla ilgili haberleri okuyunca, bu sözler aklıma geldi. Biz kendi içimize kapanıp, Afrika'dan vs. devşirme sporcularla Türkiye rekorları kırarak, büyük başarılar umuyoruz. Ancak unutuyoruz ki, onlar zaten çok ilerdeler ve daha da ileri gidiyorlar. Biz de ancak Türk’ün Türk’e propagandası gibi ne kadar iyi olduğumuzu söyleyip duruyoruz, Edirne'den dışarı çıkınca da fosss, şişiyoruz.

Kadın voleybolcularda, basketbolcularda çok iddialıydık. Ama şunu göz ardı ettik, biz bu dallarda Avrupa'da başarılıydık. Amerika kıtası var, sadece ABD değil, Brezilya ve diğer Latinler… Asya var, Çin var. Onların arasından sıyrılıp madalya almak gerçekten çok zor.

Oysa basketbolcular ya da voleybolcular bronz da olsa bir madalya alsaydılar, çok iyi olacaktı, anneler-babalar kızlarının sporcu olması için direnmeyecekler, kadınlarda takım sporlarının önü açılacak, altyapı büyüyecekti.

Peki nedir Londra Olimpiyatları'ndaki bu başarısızlığın nedenleri?

Okuduklarım ve konuştuklarım çerçevesinde şu nedenleri sıralayabiliriz:

-Evet, şanssızlık vardı. sporcularımız, beklenmeyecek hatalarla elendiler, kaybettiler. Bu doğru ama ya diğer nedenler...

-En önemlisi, Türkiye'de spor tamamıyla futbola, daha da kötüsü üç takıma indirgendi. Başka hiçbir spor dalı ve başarı, futbol ve üç büyükler kadar önemsenmiyor.

-Olimpiyat vizyonumuz yok. Devşirme sporcularla bu iş olmaz. Bu kadar çok dalda ve çok sayıda sporcu göndermek doğru bir politika mı? Yoksa belirli spor dallarına yüklenip, daha az sayıda ama iddialı sporcular mı temsil etmeli Türkiye'yi?

-Okullarda spor ortamı yok edildi. İlkokul ve ortaokulda 14 milyon çocuk okuyor, kaynak burasıdır. Ancak, Türkiye'deki 60 bine okulun sadece yüzde 7'sinde spor salonu var. Okulla sporun birleşmesi gerekiyor. Altyapı okuldur. ABD, Çin hepsi bu yolu izliyor.

-Siyasetçilerin varlığı ve toplumun büyük başarılara odaklandırılması sporcular üzerinde baskı oluşturdu.

-Önemli noktalardan biri de hedefimiz yok. Hedef tabii ki en iyisi olmak olmalı, altın madalya yani... Ama bakın Yüzme Federasyonu Başkanı ne diyor, "Türk yüzmesi en başarılı olimpiyatını yaşadı. Sporcularımız geçmiş olimpiyatlarda 40. sıralarda yer alırken, bu olimpiyatta artık 20 . sıralara indik.”

Olmamış.

NOT: Ekonomide durum iyiye gitmiyor. Çanakkale'nin duayen işadamlarından Nevzat Üzen, yaptığı açıklamada Merkez Bankası’nın frene fazla bastığını, durgunluğun etkilerini ve sıkıntılarını yaşamaya başladıklarını, gıda sektörünün de bundan etkilendiğini söyledi. 

Son açıklanan rakamlar da bu görüşü destekler nitelikte... Haziran ayında sanayide üretim artışı yüzde 2.7’de kaldı. Yılın ilk yarısında üretim artışı yüzde 3.1 oldu. Motorlu taşıtlar gibi stratejik sektörde yüzde 9 üretim düşüşü yaşandı. 

Ekonomideki soğuma ve tüketimdeki fren nedeniyle bu yılın ilk yarısında kredi genişlemesi yüzde 8.2 oldu. Geçen yıl ilk yarıda bu oran yüzde 16 idi.
Yılın ilk 6 ayında kredi kartı ve kredi borcunu ödemeyenlerin sayısı 580 bini aşarak 2011 yılı toplamının üzerine çıktı. Ayrıca, konut kredileri stokundaki ilk dört aylık büyüme yüzde 2’de kaldı. İlk çeyrek yıldaki konut satışları da son üç çeyrek dönemin altında kaldı.




banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981