Seçimli yıllara giriyoruz, ortalık hareketleniyor. Önümüzdeki üç yıl boyunca uslu uslu izlemem gerekiyor.

Yöremizin etkili ve yetkili odakları, iletişim masasının gazetecilik tarafını terketmeme rıza göstermediler. Medine Hukuku gereği, men dakka dukka yani...

Günahsız Namık Kemal’e maledilmiş Yavuz Sultan Selim’in “geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni” sözünden çarpıtılmışını zikredersem:

‘Geçme namert köprüsünden, ürkütürsün vakvakları, çam ormanına kar yağmış, hadi git topla kozalakları.’

Siyah/beyaz gazeteciliği terkederken, renkli günlere merhaba diyoruz ya... Bir geçiş yazısı kaçınılmaz oldu.

İki lafın belini kıralım derken; çok kaş, göz patlatıyormuşum. İnsan ne yazacaksa usturubu ile yazmalıymış. Hayvan sevmenin bile bir usulü erkanı varmış, bodoslama gidiyormuşum.

Dostlar ardımdan döküp kırdıklarımı topluyorlarmış da haberim yokmuş.

“Yahu! Adam aslında iyi niyetli, yapıcı, ama kalemi keskin işte. Yaşlandıkça körelir dedik, ama kardeşim; birileri de sürekli sağından solundan yontup durmasa, adamı rahat bıraksa...”
diyorlarmış. He valla ya!

Koskoca güz mevsimi geçti. Sararan yapraklar, gürül gürül akarsular, denizde iskorpit, ızgarada lüfer... Gez, göz, arpacık ve gümede yeşil başlı gövel ördek... Yarışmalara girecek fotoğraflar çekmek var, sade suya tirit yazılar yazmak var...

Öyle değil mi he! Nerdesin Leyla?

Bunca sert hareketlere karşın hala yüz kilonun altına inemeyişimin, vardır elbet bir esbab-ı mucibesi.

Örneğin...

Pilav üstü tavuk sevmem, Moliva (Midilli) usulü Sakandırık olsun! Bir tepsiye kuru yufkayı parçalayacak ve yayacaksın. Haşlanmış kuzu eti ile nohutu üzerine boca edeceksin.

Üstünde kestanelerin oynaştığı odun maşıngasının, piyano kuyruğu gibi uzanan kuzinesinde fırınlayacaksın.

Tereyağla tavalanmış acı kırmızıbiberi de üzerinde gezdirdin mi...

Yanında yatma, ye breyahu ye!

Haftabaşında Çanakkale il merkezi gazeteleri haber verdi. Çan’ın Söğütalan köyünde mantar toplayan iki köylüye ayı saldırmış.

Aralık ayında Ağı Dağı’nda ayının işi ne? Kış uykusuna yatmamış mı?

Yoksa dağlarda çoğalan domuzlar, nesli tükenmekte olan ayıların taklidine mi soyundu?

Anamuhalefet lideri gibi, haberci de “söyler geçerim” demiş.

Keşke Başbakan’a sorsaydı.

Ağı Dağı Afrika’da mıdır?

Çan köylüsü Bedevi midir?

Hoş, talihsiz oldukları kesin de...

Paralimpik basketbol maçını iptal ettiren holiganlar, spor salonunda biber gazı sıkan güvenlik güçleri...

Ve ileri demokrasimizin olimpiyat düzenleme sevdası.

Bremen mızıkacılarına Ferdi Tayfur şarkısı söyletmek gibi bir şey.

O ses Türkiye beya!

Ecdadımızı bile Kurtuluş Savaşı kahramanlarında değil, Osmanlı sarayına köle gelen cariyelerin entrikalarıyla yetişip, gladyatörler gibi birbirini yok ederek padişah olanlarda arar hale geldik...

Neyse ki ibrikçibaşı veya haremağası gibi akademisyenler yok, içoğlan seçmek için de KPSS yapılmıyor. Maazallah, aralarından yeni kazıklı voyvodalar üretir, Muhteşem Yüzyıl yerine Drakula dizileri izlerdik de...




banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981