Prof. Dr. Toktamış Ateş'i rahmetle anıyorum.

Güven veren konuşmaları, keyifli sohbeti, akıl dolu üslubu, 'Atatürkçülük' ü ile saygı duyulacak bir insandı.

Tanışmamız, BİSİAD Başkanı olduğum tarihlerdeydi. ÇASİAD ile ortak düzenlediğimiz konferansların birine Toktamış hocayı davet ettik. Biga'daki konferansını bin kişi izledi, salonda çok sayıda insan da ayaktaydı.

Atatürk'ü onun kadar keyifli ve içten anlatabilen ikinci bir insan tanımadım.

İkinci görüşmemiz televizyon programı 'Siyaset Meydanı' nda oldu. Sanırım 1996 yılıydı. Ali Kırca'nın yaptığı programda 'Değişim ve Demokrasi' konusu işleniyordu. Benim katıldığım ilk canlı televizyon yayın programıydı. O dönemdeki 'Siyaset Meydanı' programı akşam saatlerinde başlıyor ve ertesi gün sabah saat 04:00 - 05.00'e kadar sürüyordu.

Program öncesi Toktamış hocanın Aksaray'daki evinde buluştuk. Hoca ile evinde sohbet edip, sigaraları tellerken, apartmanın giriş katındaki evinin camları açıktı. Bu buluşmamızdan on gün kadar önce Toktamış hocanın imza gününde patlamaya hazır bir bomba bulunmuştu.

Televizyon programına gitmeden önce hocanın penceresi açık salonunda, korku içinde otururken, bir yandan da pencereden atılabilecek muhtemel bombayı hesap ediyor, kendimi hangi koltuğun altına atabileceğimin hesabını yapıyordum.

Toktamış hocanın imza günündeki bomba meselesinden sonra, hocaya bir koruma polisi tahsis edilmiş. Çok alçak gönüllü biri olan Toktamış hoca, bu korumayı kabul etmek istemese de, zorunlu kılınmıştı.

Toktamış hoca akşam rakı sofrasını kurduğunda, yemeğe koruması ile birlikte oturuyormuş, eşi şikayet ediyordu.

Akşam saatlerinde ATV'nin aracı gelip bizi evden aldı. Hocayla birlikte ATV stüdyolarına gittik. Program öncesinde Ali Kırca ile akşam yemeğini yedikten sonra, yanımıza Cem Boyner de geldi. Cem Boyner, o dönemde 'Yeni Demokrasi Hareketi' ni başlatmıştı. Kendisi ile de yine BİGİAD - ÇASİAD ortak konferansından tanışıyorduk.

'Siyaset Meydanı' nda Toktamış hoca, Cem Boyner, SHP'den Ertuğrul Günay, ANAP'tan Işın Çelebi, Beyaz hoca, gazeteci Cengiz Çandar gibi çok sayıda konuşmacı vardı. Ali Kırca, ilerleyen saatlerde bana da söz verdi. Ben de değişime Atatürk'ten bazı örnekler vererek konuşmamı tamamladım.

Sabah saat 05:00'e doğru biten toplantının ardından, Toktamış hoca ile çorbacıya gidip, ardından evine döndük. Araç içinde yatan şoförü uyandırıp Biga'ya hareket edecektim ki, şoförün sabaha karşı soyulduğunu gördük. Hırsızlar arabanın içine bayıltıcı sprey sıkıp, şoförü ve aracı soymuşlardı.

Toktamış hocayla sık sık görüşür ve yazdığım köşe yazılarını gönderip, değerlendirmesini isterdim. Bana her seferinde, “Yazını beğendim, ama Arapça sözleri çok kullanıyorsun” diye uyarır ve öz Türkçe sözcükler kullanmamı önerirdi. İlk kitabım olan 'İzdüşümü' nün önsözünü de yazmıştı.

Çok iyi bir insan yitirdik. Benim akıl hocamdı. Türkiye'deki uzlaşmacı insanların başında geliyordu. Muhafazakar yazar Abdurrahman Dilipak ile birlikte televizyon programı yaptığında ise çok eleştiriler almıştı, ama o kendine olan yüksek güveni ve ülke sevdası nedeniyle bu eleştirilere aldırmadı.

Aldırma hocam aldırma…


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981