Sevmek tanımakla başlar. Tanıdan sevmek mümkün değildir. Bir şehri sevmeniz için ilk önce tanımanız gerekiyor. Tanımanız için ise o şehri gezmeniz, görmeniz gerekiyor. Devri Âlem Programı olarak dünyanın birçok noktasında kültür ve medeniyet tarihimizin kilometre taşlarını araştırırken, Türkiye’nin illerini de gezmeye devam ediyoruz.
Geçtiğimiz gün Antalya’da başladığımız kültür yolculuğunda birçok tarihi mekânda belgesel çekimleri yaptık. Türkiye’nin güneyinde bulunan ve turizmin merkezi olarak kabul edilen Antalya’ya güneşli bir havada iniş yaptık. Antalya’dan Isparta’ya doğru yola çıkmadan ilk olarak Aksu Müftümüz Mustafa Şimşek rehberliğinde Perge Antik Kenti yakınlarındaki Selçuklu mimarisiyle antik kentin taşları kullanılarak inşa edilen Ağalar Cami’nde belgesel görüntüleri çektik. Daha öncede bu camiye gelerek caminin harabe halinin görüntülerini çekmiştik. 1800’lü yılların başında inşa edilen camide çekimlerimizi tamamladıktan sonra Perge Antik Kenti’nde tarihe not düşüp zamana noterlik yaptık.
ISPARTA’YA DOĞRU YOLA ÇIKIYORUZ
Antalya’da belgesel çekimlerimizi tamamladıktan sonra yine güneşli bir havada Antalya’ya veda ederek, Isparta’ya doğru yola çıkıyoruz. Aksu nehrini takip ederek, dağların eşsiz manzarası eşliğinde Isparta’ya doğru ilerliyoruz. Antalya ve Isparta arasında kalan dağlar, vadiler ve baraj göllerinin gönül tellerini titreten manzarası gerçekten görülmeye değer.
ISPARTA’DA DEVRİ ÂLEM
40 yıldır belgeselcilik ve gazetecilik hayatımda dünyanın bir çok noktasında olduğu gibi Türkiye’yi de il il gezerek belgesel çekimleri yaptık. Birçok ilin ilçelerinde araştırmalar yaparak tarihe not düştük. Antalya’ya ilk kez 28 yıl önce TRT’nin Gebze muhabiri olarak eğitim seminerine katılmak için gelmiştim. Isparta’ya ise ilk kez geliyorum. Şuana kadar Türkiye coğrafyası üzerinde Isparta, Niğde, Hakkari ve Muş illerine gitme fırsatı bulamamıştım. Bu vesile ile Isparta’ya da gelerek belgesel çekimlerimize başladık.
Gül ve göller diyarı Isparta’da tarihe not düşüp zamana noterlik yapıyoruz. Isparta Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nün çok değerli personellerinin rehberliğinde Isparta’yı geziyoruz. Tarihi Ulu Cami ve Valilik binası önünden başladığımız belgesel çekimleri Türkiye’de bir benzeri daha bulunmayan, dünyada ise sadece Bakü’de bulunan Isparta Belediyesi Halıcılık Müzesi’nde devam ediyor.
Yaban atlarının bulunduğu Gölcük Milli Parkı, şehir merkezi ve gül bahçelerini gezerek belgesel çekimleri yaptık. Isparta gerçekten gezilip görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Isparta’nın şehir merkezinde başladığımız belgesel çekimlerine merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in köyü olan İslamköyü’nde devam ediyoruz.
SÜLEYMAN DEMİREL’İN MEMLEKETİ
Isparta’nın Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir yeri var. Zira Kanuni Sultan SÜLEYMAN, 2. SELÎM ve 3. MURAT gibi yükselme döneminin üç pâdişâhına ve bu dönemlerin hemen bütün Sadrazâmlarına vekâlet etmek gibi devlete en yüceden hizmet veren Koca Haydar Paşa’nın memleketi olan Isparta, Ali Paşa, Halil Hamid Paşa, Seyyit Ali Paşa, Hüseyin Avni Paşa gibi isimleri yetiştirmiştir. Isparta’nın Türk siyasi tarihinde de önemli bir yeri var. 1965 – 1993 yılları arasında yedi farklı hükümette toplam 10 yıl 5 ay gibi bir süre Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanlık görevini yapan 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel aslen Isparta’lı. 13 Mayıs 2015 tarihinde böbrek yetmezliği nedeniyle vefat eden Türk siyasi tarihinin önemli isimlerinden Süleyman Demirel’in cenazesi memleketi Isparta’nın İslamköyü’nde toprağa verilmişti.
Bizde Isparta’da Süleyman Demirel’in köyü olan İslamköyü’nde belgesel çekimleri yaparak tarihe not düşüp, zamana noterlik yaptık.
ISPARTA’NIN TARİHÇESİ
Isparta’da belgesel çekimlerimize devam ederken, Isparta’nın tarihi ile ilgili yaptığımız araştırmalardan kısa bir özetini sizlerle paylaşmak istiyorum. Isparta ve çevresindeki yerleşim tarihi Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Isparta' nın da önemli yerleşim merkezlerinden biri olduğu Pisidia bölgesine M.Ö. 2000’lerde Luvi ve Arzava toplulukları yerleşmiştir. Daha sonra bölgeye M.Ö. 1200'lerden itibaren Frigler, Lidyalılar, Persler ve Makedonyalılar egemen olmuştur. M.Ö. 323’te Büyük İskender’in ölümüyle beraber sırasıyla Seleukos, Bergama Krallığı ve sonrasında Roma hakimiyetine girmiştir. Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir gelişme gösteren Isparta önemli bir piskoposluk ve ticaret merkezi oldu. Roma İmparatorluğunun bölünmesiyle Doğu Roma ve sonrasında Bizans topraklarında bulunan bölge 1204 yılında Anadolu Selçuklu Devleti topraklarına katılmıştır. 1300 yılında Hamitoğulları Beyliği ve 1391 yılından sonra da Osmanlı topraklarına katılmıştır. II. Murad döneminde kesin olarak Osmanlı egemenliğine girmiştir. 16. yüzyılda güneybatı Anadolu’daki önemli pazarlardan biri olmuştur.
İlk Yunan muhacirleri Anadolu'ya çıktıkları zaman buranın güzelliğini işitmişler ve Isparta anlamına olarak (İs-Barid) demişler. Bu kelime zamanla (Sparta - Isparta) şeklini almıştır.
Evet, güller diyarı Isparta.. Türkiye’nin her karışı çok güzel, fakat Isparta ayrı bir güzel. Biz Devri Alem programı olarak Isparta’da belgesel çekimlerimize devam ederken sizleri de Isparta’ya davet ediyoruz.