Cezayir´de Cuma namazı

Cezayir’de Osmanlı mimarisiyle yapılan büyük bir camiide Cuma namazımızı kılıyoruz. Namaz yaklaştıkça akın akın cemaat camiiye geliyor. Cuma namazı kılanlar arasında kadınlar ve kız çocuklarının oluşu dikkatimi çekiyor. İmam, vaaz yaptıktan hemen sonra elinde bastonuyla uzun bir hutbe okuyor. Sonra 2 rekat namaz kılıyoruz. Ardından cenaze namazı da kılarak camiiden ayrılıyoruz.

Tıpasa Antik Kentindeyiz

Cezayir’in sahil kenti tarihi Tıpasa kentine doğru yola çıkıyoruz. yeşillikler içerisinde ve modern mimariyle yapılmış otoyoldan geçerek Tıpasa antik kentindeki Cleopatra anıt mezarının bulunduğu tepeye çıkıyoruz. Müthiş bir anıt. İkinci Kleopartanın mezarının bu anıtın önünde olduğunu öğreniyoruz. Unesco tarafından koruma altına alınan anıt çevresinden Akdeniz sahillerini seyretmek bizleri tarihe yolculuğa çıkarıyor.

Daha sonra sahildeki antik tiyatronun bulunduğu Osmanlı döneminde sur ve kale yapılan Tıpasa kentinin muhteşem manzarası ve dalgaların sahile vuruşunu belgesel görüntülerle tarihe not düşüp zamana noterlik yapıyoruz.

Fransızların İşgali Başlattığı Tarihi Limnadayız

Vakit akşam. Cezayir’deki gezimizin şimdi ki durağı tarihi Cezayir limanı. Fransızlar 1830’da ilk çıkarmayı gerçekleştirdiği limandayız. Osmanlı döneminde gümrük binası, liman surları ve limanda ki tarihi eserler aynen korunmuş. Loş ışık altında tarihi liman binası Fransızların bu bölgedeki yaptığı katliam ve soykırımın adeta şahitliğini yaparcasına bir abide gibi karşımızda duruyor. Limanın sakin ve sessiz hali dalgaların sahile vuruşu, bizi hüzünlendiriyor, işgal yıllarında Cezayir’de şehit olan aziz şehitlerimizin ruhuna Fatihalar okuduk.

Cezayir’dekİ tarihi (Kasbah) Osmanlı şehrindeyiz

Bugün 9 Şubat 2013 Cezayir’de üçüncü günümüz. Sağanak yağmur bize adeta hoş geldin dercesine eşlik ederek tarihi Cezayir limanının yolunu tutuyoruz. Barbaros Hayrettin paşanın gemilerini demirlediği limanda bugün çok büyük yük gemileri ve askeri gemiler konuşlanmış. Tarihi liman binası ve sur askeri bölge olduğu için çekim yapmamıza izin verilmiyor.Uzaktan görüntülerini çekerek Cezayirlilerin Kasbah dediği Osmanlı kasabasına doğru yola çıkıyoruz.

Kasbah, tam bir Cezayir-Osmanlı mimarisini yansıtıyor. Polis nezaretinde tarihi şehri gezip, tarihi bir evin üzerinden Cezayir şehrini, limanı, Cezayir’in muhteşem manzarasını doya doya seyrediyoruz.

Kasbah’da Osmanlı ruhu

Bazı yerler ve mekanlar vardır ki asırlar geçsede tarihi kimliğini unutmaz. Tıpkı Cezayir’deki Osmanlı şehri Kasbah gibi. Fransızlar Cezayir’de sadece insan soykırımı değil tarihi eser ve kültür soykırımıda yapmış. Osmanlı ve İslam dönemi eserlerinin neredeyse tamanını yıkan Fransızlar kendi mimarısı ile sevimsiz binalar yapmışlar.

Fransız soykırımından kurtulan tarihi Kasbah şehri harabe hali ile geçmişin nazlı yadigarı. Biz tarihi Kasbah mahallesinde gezimizi sürdüyoruz.

Cezayir dayılarından Mustafa paşa sarayının muhteşem manzarasını, saraydaki misfafir kabul yeri, odalar, mutfak, banyo terbibatı, harem dairesi,Türk-İslam mimarisinin muhteşem bir örneği olarak medeniyet tarihimizi semobilze ediyor. Avlunun ortasındaki havuzlu fiskiyedeki balıklar dikkatimlizi çekiyor.

Keçiova Camii’nin muhteşem mimarisi göz ve gönül ziyafeti sunarken restorasyon çalışmaları tarihi eserin korunmasını işaret ediyor, Camii’nin hemen yanındaki Cezayirli Hasan paşa sarayı önünde ki palmiye ağacı ile Cezayir’in tarihi geçmişine şahitlik yapıyorum.

Sarayın hemen yanındaki 1500’lü yıllardan kalma Seyit Abdurrahman türbesi hemen yanıbaşındaki mezarlar türbsenin karşısındaki Fransız koleji ve kolejdeki kilise Fransızların yıkımınıda sembolize ediyor. Fransızlar sadece insanları soykırıma uğratmamış, Cezayir’deki Osmanlı dönemine ait tarihi eserler ve mimari eserlerin yüzde doksan beşini de yıkarak büyük bir kültür katliamı yapmış.

Bir başka sarayda Cezayir’in tarihi geçmişi ile ilgili bir çok eser, giyim eşyası, müzik aletleri, kadın ve erkeklere ait eşyalar sergilenerek, genç nesle tarih ve kültür bilinci anlatılıyor.

Cezayir deyince akla hurma da geliyor. Hurma dükkanlarından hurma satın alırken pazarlık yapmak istiyoruz ama Cezayirliler pazarlıktan hiç hoşlanmıyorlar ve inidirimde yapmıyorlar.

Cezayir’deki şimdiki durağımız hayvanat bahçesi. Fransızlar 1837 yılında büyük bir botanik park ve hayvanat bahçesi yapmış. 5 bin dönüm alan üzerindeki hayvanat bahçesi ve botanik park gerçekten görülmeye değer. Ağaç çeşitleri, bitki türleri ve hayvan çeşitleri turistlerin büyük ziyaretçi akınına uğruyor.

Parkın hemen üstündeki Cezayir Özgürlük anıtı, parka hakim bir cezaevi askerin nöbet tutuşunu andırıyor. Cezayir’deki son akşamımızı bir Lübnan restorantında Türk damak zevkine uygun yemek ziyafetiyle noktalıyoruz. (kaynak www.gebzegazetesi.com)

Cezayir`de Devri Alem Gazetemizin kurucusu ve Devri Alem tv program yapımcısı İsmail Kahraman`ın 2013 yılın da Cezayir de çektiği belgesel  TGRT belgesel tv`de yayınlanıyor.  An itibari ile 25 Mart 2021 TGRT belgesel tv`de   Şubat 2013 tarihinde Kuzey Afrika Akdeniz sahilleri Cezayir`de çektiğimiz Cezayir`de  Devri Alem Belgesel tv programımız yayınlanıyor..

Tekrarını gece saat 03`te TGRT Belgesel tv`de izleyebilirisiniz.

Cezayir belgeselinden  görseller

http://www.kocaeliaydinlarocagi.org.tr/Yazilar/YaziDetay/4311

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981