Not: Bu yazı 2 Mayıs 2014 Cuma günü AKP MKYK toplantısından önce yazıldı. Dar Bölge Sistemi'nde benim gördüğüm risikleri AKP de görmüş olmalı, parti sözcüsü Hüseyin Çelik, toplantı sonrası vazgeçtiklerini açıkladı. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Dar Bölge Sistemi'ni yeniden gündeme getirme olasılığını dikkate alarak, bu değerlendirmemi paylaşımda tutuyorum.

Erdoğan belli ki Çankaya Köşkü’nü kafasına koymuş.
Kendi partisinde rakipsiz hale geldiğini görüyor; CHP, MHP, HDP her biri ayrı aday çıkaracağı için, ilk turda işi bitirme derdinde. 2015 yılında yapılacak Milletvekili Genel Seçimleri’nde ‘Dar Bölge Sistemi’ ni servise sunmak için çırpınıyor.
Seçime girecek partilerin sayısı arttıkça, yüzde 25 bile oy alsa, TBMM’de AKP’yi tek başına iktidar yapma hevesinde.
Nedir bu Dar Bölge?
Örneğin Çanakkale ili, 4 milletvekili çıkarıyor. Bu vekiller yaklaşık şu dar bölgelerden çıkacak:
Birincisi Çanakkale merkez ilçeden.
İkincisi Merkez İlçe’den artan oylar ile Gelibolu, Eceabat, Lapseki, Bozcaada ve Gökçeada’dan.
Üçüncüsü Ezine, Bayramiç, Ayvacık ve Yenice’den.
Dördüncüsü ise Biga ve Çan’dan.
Bu tabloya Ankara’dan bakılırsa; en azından 3 vekil AKP’nin.
Biga’dan AKP’nin adayı kim olur derseniz, onu de erkenden öngöreyim:
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ayhan Gider.
Şimdiden Mehmet Daniş desteği ile medya satın alma işleri ile yakından ilgilendiği, kulislerde konuşuluyor.
Kendisi Biga’da muhtarların gözdesidir.
Ne yapmıştır, ne etmiştir ben bilemem. Hatta on yıldır Biga’da olmama, köyleri karış karış dolaşmama karşın hiç karşılaşmadım ve “şu adam Ayhan Gider” deseler, tanımam.
İyi ki de tanımam...
Tanımam zaten!
Dar Bölge Sistemi sayısal demokrasinin, hokus pokus halidir. Her hokus pokus, işin püf noktası görülebildiğinde sıradan, bayağı ve basittir. Çözülür.
Siyasi partiler genel merkezleri kimi aday gösterirse göstersin, yerel güçlerin ortak bağımsız bir aday çıkarmaları, bir çok dar bölgede Ankara hesaplarını yerle bir edebilir.
Bir kere; Dar Bölge Sistemi, milletvekili adayları için eskisine göre çok daha düşük maliyetli bir seçim çalışması anlamına geliyor.
İkincisi yerel güçler çok daha kolay etkinlik kurabiliyor.
Üçüncüsü, atanmış adayların yerel güçlerle açık pazarlık yapmaktan başka çaresi kalmıyor.
Bunları yazıyorum diye Dar Bölge Sistemi’ni onayladığım anlamı çıkarılmamalı. Seçmeni yok sayan böyle bir sistemin, aslında seçmenin parti diktatörlüklerine son vermesi gibi bir sonucu da beraberinde doğurduğunu anlatmaya çalışmak.
Kıssadan hisse:
Erdoğan’ın oynayayacağı böylesi her oyun, artık onun kendi başına çorap örecektir.
Diyalektik affetmez!
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981