Bizleri Kapadokya bölgesine davet eden nazik ev sahipliği ve misafirperverliği için değerli gazeteci arkadaşım Kapadokya gazeteciler cemiyeti başkanı Sn.Bayram Ekici'ye Teşekkür ederim.
.jpeg)
TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER FEDERASYONU 10. YIL HİZMET MADALYASI
TDGF Genel başkanı değerli başkanım Sn Menderes Demir tarafından şahsım ve yönetim kurulu üyelerine TDGF 10. Yıl hizmet ödülü takdim etti. Sn genel başkanın sosyal medya paylaşımı
“… Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu öncülüğünde Düzenlenen Türk Dünyası 10.Belgesel Film Festivali ni başarıyla tamamladık. Katkı saglayan ve on yılda bu yana Festivalin her türlü çalışmasına destek veren Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca bey başta olmak üzere Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı vekili İsmail Kahraman,TDGF Genel Sekreteri Bayram Ekici TDGF Muhasibi Okan Çalışkan,TDGF Yönetim Kululu üyeleri Mustafa Dogan,Derya Akbıyık ve TDGF Denetim Kurulu Başkanı Necmi Pişkin,
Şahin Özer bey'e "TÜRK DÜNYASI HİZMET ÖDÜLÜ" madalyasını taktim ettim.
Yapılan çalışmalar ve katkıları için teşekkür ediyorum.
Bundan böyle daha nice hizmetleri birlikte yapmayı temenni ediyorum…”.
BELGESEL TADINDA. TEŞEKKÜR
Türk dünyasının BELGESELCİLİK tarihinde uluslararası marka değeri Türk Dünyası gazeteciler federasyonu öncülüğünde 10 yıldır düzenlenen Türk dünyası belgesel filmi festivalinin 10. Yılını belgesel tadında kutluyor
başta TDGF Genel başkanımız Sn Menderes demir olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum
KABADOKYA BÖLGESİNE İLK KEZ 198( YILIN DA BAŞBAKANLIK BASIN YAYIN GENEL MÜDĞRLÜĞÜ TARAFINDAN KAYSERİDE DÜZENLENEN ANADOLU BASINI EĞİTİM SEMİNERİNE KATILMAK İÇİN GELMİŞTİM
Tarihler 15 Eylül 1988 bu gün adı iletişim bsşjanlığı olarak değişen Basın yayın genel müdürlüğü tarafından düzenlenen Anadolu basını eğitim seminerine katılmak için Kayseri ve Kabadokya bölgesine gelmiş ilk kez Erciyes dağına çıkmış Kabadokya bölgesi ve İhlara vadisini gezmiştim
O günler çok gerilerde kaldı anılarda yaşıyor. 28 yaşında genç bir gazeteci olarak 38 yıl önce çok önemli bilgi toplayıp Gebze gazetesinde yayınlayıp Erciyes dağının muhteşem fotoğraflarını çekmiş Kabadokya bölgesini doya doya o dönemin duayen gazetecileri gezmiştim.
HATIRALAR VE ANILAR ÇOK ÖNEMLİ
nsan hatıraları ile yaşar. Anılar insanı heyecanlandırıyor. Çalışma ve üretme güç ve kuvveti veriyor. Her fırsatta oğullarım Kızım ve torunlarıma hatıralarımı anlatırım özellikle yarım asırlık gazetecilik ve belgeselcilik hatıralarımı paylaşırım.
Oğlum Ahmet Emlrhan ile 18 Aralık 2025 tarihinde Kayseri ve Nevşehir’i kapsayan belgesel çekimleri için Gebze’den yola çıkıp Kayseri’ye gelirken uçağın penceresinden Erciyes dağını gördüğümde duygulu anlar yaşadım
Oğlum Ahmet Emirhan'a 1988 tarihinde Erciyes dağında yaşadığım gazetecilik anılarımı anlatırken yarım asırlık gazetecilik ve BELGESELCİLİK hayatım gözümün önünden belgesel sinama şeridi gibi geçti ve rahmetli babamı düşündüm Kayseri ve Kabadokya bölgesinde 38 yıl önce birlikte gezip dolaştığım gazeteci büyüklerimi hatırladım. Ebediyete göçenleri rahmet hayatda olanlara sağlıklı günler diledim.
KAPADOKYA BÖLGESİ
Bu günkü Kapadokya Bölgesi Nevşehir,Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı alandır. Daha dar bir alan olan kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden ibarettir.
Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin dünyada en güzel bütünleştiği yerdir. Coğrafik olaylar Peribacaları'nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da, bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık yaşlı medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır.
Roma İmparatoru Augustus zamanında Antik Dönem yazarlarından Strabon 17 kitaplık 'Geographika' adlı kitabında (Anadolu XII,XIII,XIV) Kapadokya Bölgesi'nin sınırlarını güneyde Toros Dağları, batıda Aksaray, doğuda Malatya ve kuzeyde Doğu Karadeniz kıyılarına kadar uzanan geniş bir bölge olarak belirtir.
Kayalara oyulmuş geleneksek Kapadokya evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getirirler. Bu evler 19. yüzyılda yamaçlara ya kayaların yada kesme taştan inşa edilmişlerdir.
Bölgenin tek mimarı malzemesi olan taş yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktıktan sonra yumuşak olduğundan çok rahat işlenebilmekte ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanaklı bir yapı malzemesine dönüşmektedir.Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye has olan taş işçiliği gelişerek mimari bir gelenek halini almıştır. Gerek avlu gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır.
Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir.Yöredeki güvercinlikler 19. yüzyılın sonları, 18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır. İslam resim sanatını göstermek açısından önemli olan güvercinliklerin bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi yöresel sanatçılar tarafından zengin bir bezemeler, kitabeler ile süslenmişlerdir. (Kaynak