O kadar çok şey istiyoruz ki çoğu bir ömür hayal olarak kalmaya devam ediyor. Bir avuntudan öteye geçmeyen hayallerimiz baki kaldıkça hayata tutunduğumuzu sanıyoruz. Korkularını yenemeyen, kendine inanmayan, adım atamayan sadece hayal kurmanın mutluluğunu yaşayan gerçek ötesi insanlar oluveriyoruz. Dış dünyanın gerçekliğinden kopuk, sadece hayale mahkum hayatlar yaşıyoruz. Hayal etmek güzel değildir demiyorum, hep hayal edip yerinde saymaktan dem vuruyorum.
Hayatın bir alışveriş olduğu gerçek. Aldığımız şeye değer verdikçe verdiğimiz şeye de değer verilmesini bekleme hakkını kendimizde görürüz. Olmayınca ne eyleyebiliriz ki! Elimizdekiler ile hiçbir şey yapamayınca yeni şeyler elde etme peşinde koşarız yeni şeyler elde edince onlarla da hiçbir şey yapamadığımızı görünce dönüp kendimize bakmaz, yeni daha yeni şeyler keşfetme peşinde hayallere dalıp gideriz. Elde edene kadar peşinden koşulanlar için heba edilen bir ömür geride kalırken unutulan hep aynı hayaller olur. Anın mutluluğunu yaşarız bir kelebeğin ömrü gibi. Tüketilen her şey gibi hayallerimizi de tüketiriz günün sonunda. Ama asıl gerçek hep takılı kalır saatin akrebine.
En önemli hayalini hayatının merkezine alıp onun için hemen harekete geçen, onu her gün sulayıp besleyen, baharda güneşe çıkartan, gerektiğinde budayan, ilaçlayıp toprağını değiştiren, onu bir saksıya sığdıramayan bahçesine ekip orada büyümesi için elinden geleni yapıp emek verenlerin hayali gerçeğe dönüşür. İnançsız kurulan her hayal sabun köpüğü gibi anlık mutluluk veren baloncuklar gibidir. Hayale giydirilen inanç ise zırh gibi onu koruyup büyütmeye yarar. İnanarak kurulmayan hayallere mahkum o kadar çok hayat var ki,  inançla kurulan hayallerin peşinden koşan  çok az hayat olduğu gibi. Erişemediğimiz her hayal mundar değildir. Bu gün gerçek olan çok şey önce bir hayaldi, azim,  sabır ve inançla gerçek oldukları  kendi hikayelerinde saklı . İyiyi, güzeli, sevgiyi, zenginliği, barışı, huzuru,  dostluğu, insanlığı vb. olumlu düşünmeye meyletmedikçe kötüyü kendimize çekmeye devam edeceğiz demektir. Hayat yaşamak için yaradan tarafından bize verilen en güzel armağandır.
Hayatlarımızı inançtan yoksun hayallerle avutmayalım. Bu günden tezi yok, içimize eğilip bir bakalım. İnandığımız hayallerimiz yeşertmemiz için bizi nasıl da sabırsızlıkla bekliyorlar. Ben tohumun büyüyüp meyve verdiğini, onunda meyvesini yiyip tohumunu ektiğimi, onunda meyve verdiğini hayal etmeye başladım bile. Haydi sizde buyurun inançla ektiğim hayalin tatlı meyvesini hep beraber yiyelim.
Nurten KESKİN
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981