Yolda düşündüm; bizim devletimiz geliştireceğine demiryollarını bitirip; tarihi garları kapatır, seferleri kaldırırsa… Yılan hikâyesine dönen Bandırma-Çanakkale hattı için kılını bile kıpırdatmazsa…
Denizyollarına sırtını çevirip, bütün gemilerini satarsa… Ülkenin en uzun ikinci kıyı şeridine sahip Çanakkale gibi kente bir yolcu gemisi bile çalışmazsa…Hava ulaşımı ise kentin kurumlarının desteği ile devam edebiliyorsa…Tabii ki karayollarına yüklenilir…Yollar her türlü araçla dolu olur, trafik kazalarında dünya rekortmeni olunur. Küçük bir yol onarımında Bostancı'dan Taksim'e 5 saatte gidilir. Yaz sezonunda bir hafta sonu gecesi otobüs garında adım atacak yer olmaz. Ve olan da bundan sonra olacak da budur…İşin ta başına dönmek gerekir.
Sanayileşme ve göç politikalarına..İstanbul'un koca Türkiye'nin her anlamda neredeyse yarısı olmasına… Diğer kentlere bir yatırım yapılmamasına…Yatırımdan anladığımızın da yol ve köprü olmasına…Mesele, o yolları köprüleri yapmak değil. Trilyonluk ihaleler açmak değil. (Gerçi bizim Biga, Çanakkale yolları hala bitmedi. Çanakkale-İzmir arası hem de turizm mevsiminde tam bir felaket ama bu da başka bir yazı konusu…) Bütün mesele, her zaman söylüyorum insana yatırım yapmak. Eğitime, sağlığa, teknolojiye yüklenmek. Beslenme kalitesini artırmak, çocuk ölümlerini azaltmak, sürdürülebilir çevreyi sağlamak. Yeni doğana, kadına, yaşlıya daha kaliteli bir yaşam sağlamak.
Birleşmiş Milletler'in İnsani Gelişme Endeksi var. Her yıl yayınlanır, burada sık sık söz ederim.
Aslında ilk çeyrekte şu kadar büyümüşüz, sanayi üretimi şu kadar artmış vs., hepsi hikaye… Önemli olan insani gelişmede, yaşam kalitesinde neredeyiz? Bir kez daha söyleyeyim, 187 ülke arasında 92'nciyiz. Libya 64, Bulgaristan 55, Romanya 50'inci sırada.
2006 ile 2011 yılları arasında İnsani Gelişme Endeksi' sıralamasında en çok yükselen ülkeler kimler diye…
Önce Türkiye'yi söyleyeyim; bu yıllar arasında sadece 2 basamak yükselmişiz. Yani, istediğin kadar dünyanın 17'inci büyük ekonomisi haline gel, insana yaptığın yatırım bu kadar.
En çok 14 basamakla Hong Kong yükselmiş. Hadi onu geçelim, özel koşullar var. Küba bu 6 yılda 10 basamak sıçramış ve şu anda 52'inci sırada. Venezüella ve Tanzanya da 7 sıra birden çıkmış yukarı. Çin ise 6 basamak birden… Demek ki ekonomik büyümeyi, insani gelişme yönünde de kullanıyorlar.
Bir de gerileyenler var. Kuveyt 8, Finlandiya ve Dominik ise 7 basamak birden düşmüş. Komşularımızdan Suriye 6, Yunanistan 5 sıra gerilemiş. İyi ki onlardan değiliz.
Not:
Dünyada iyi olduğumuz bir konu da yok değil. Dünyada halen 197 gazeteci tutukluymuş. Bunun 97'si Türkiye'de imiş. İyi bir oran değil mi?