Terörist oluyorum galiba...
Meslektaşlarımın “terörist” diye tutuklu yargılanmasına yol açan Odatv iddianamesini incelerken, kendimi terörist gibi hissettim. Özellikle iddianamedeki iki başlık, bu yargıya kapılmama yol açtı.
Birincisi “Ak Parti’ye Yönelik Yürütülen Faaliyetler”, ikincisi “CHP’ye Yönelik Yürütülen Faaliyetler” başlıkları.
Yurttaşım nasılsa oturup saatlerce iddianame okumaz, özetleyerek konuyu açayım.
İddianame içinde kitap, belge, yazı, haber var ama çakar-almaz bir tabanca bile yok! Hatta ayak tabanını gıdıklayarak işkence edecek, bir tavuk tüyü dahi yok!
Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Doğan Yurdakul gazetecilik yaptıkları için terörist(!); 30 yıldır marjinal tavır ve teorileri ile beni de güldüren Yalçın Küçük ise terör elebaşısı(!)
İktidar partisine muhalefet ediyorum. Dahası, aynı ideolojiye sahip olduğum anamuhalefet partisinin yerel iktidarlarına da muhalefet ediyorum. Teröristin azılısı ben oluyorum demek ki...
İşte eylemlerim!
Türkiye’nin şehitler diyarı bir ilinde doğdum. İstanbul’un surlarını donatan tuğlaların araklandığı Bereket Tanrısı Priapos’un beldesinde.
Uyruğum: Türkiye Cumhuriyeti.
Dinim: İslam.
Cumhuriyetin yatılı okulları olmasaydı, gazetecilik öğrenimi bir yana, liseyi bile göremezdim.
12 Mart ve 12 Eylül’ün kanlı ellerinden işkence gördüm. 12 Eylül anayasalarının ikisine de “Hayır” dedim. Yeşilin başka tonundan elbise giyseler bile, aynı kafalar önüme yeni anayasa getirseler bile; şimdiden açıklıyorum tavrım yine “Hayır!”.
Haram yemedim, miras bile almadım. Emekliliğimi ilan edip doğduğum topraklara dönmekle; kendimi toprağıma, kültürüme borçlu bir aşık biliyordum ve nedense hala öyle düşünüyorum.
Bir “öteki” imişim oysa!
Yazık ki; küçük çıkarlar için susmak, bana göre değil! Dostlarımın uyarılarına ve “kendilerince haklılar” dememe karşın, yapamıyorum işte!
Muhalefet etmeyi, yani gazeteciliği meslek seçmemi egemenlerin ceberrut düzeni de, ben de istemedim. Allah istedi(!) Oysa mimar olmak için çırpınmış; sınavla kapısından içeri girdiğim halde, yoksulluk denen ilahi kader(!) fakültesini terketmeme neden olmuştu.
Gazetecilik, gün boyu amelelik yapanların da okuyabileceği akşam bölümü ile karşıma Allah’ın bir lütfu olarak çıkınca; ben de kadere boyun eğdim(!)
Terörist olacağım daha o günlerden belliymiş demek ki...
Küresel teröristim(!)
Emperyalizm; İslam Coğrafyası denilen Anadolu, Ortadoğu, Kafkaslar, Batı Asya ve Kuzey Afrika’da aşiret ağaları ve onların desteklediği diktatörlerle 100 yıllık sömürüsünün sona geldiğini görünce, bir değişime gerek duydu. 1700'lerde başladığı ve 1900'lerin başında parçalamayı tamamladığı Osmanlı İmparatorluğu’nu, 2000'lerde bu kez kendi jandarması olarak yeniden vizyona koydu.
Saddam, Esad, Mübarek, Suud, Şah Rıza, Humeyni, Kaddafi, Kral Hasan, Bin Ali gibi diktatörlerle sömürdüğü İslam Coğrafya’sını, artık meşru krallarla (halka seçimle onaylatılan yeni padişahlar) ile sömürme planı uyguluyor.
Petrol, doğalgaz ve ardından yeni teknolojiler için yeni mineraller.
Bu arada elbette yeni tanklar, yeni uçaklar, yeni bombalar...
Yakıp yıkılan tarih yerine, beton yeni yapılar, yeni caddeler yeni yapı malzemeleri...
Katlettiği milyonlar bir yana sakat ve aç bıraktığı on milyonlar için yeni ilaçlar, yeni tohumlar, yeni kimyasallar...
Emperyalizm kendi ürünü küresel krizin faturasını yoksul insanlara başka nasıl yıkacak ki?
“Arap Baharı” diyorlar ve kendi ülkesinde hazanı yaşatan Türkiye Başbakanını da “Yeni Halife” diye bölgesel liderlik için pazarlıyorlar.
Abartmıyorum!
Biga’da bir işadamları derneği iftar sofrasında konuşan cemaatin memuru demiş:
“Medyanın artık yüzde 75'i elimizde. Rahat olun!”
New-York Times, Washington Post’tan söz ediyor; Sabah’tan, Zaman’dan, Vatan’dan söz ediyor; Bigazete’den değil elbette...
Biz yüzde 25'in içindeyiz ya...
Emperyalizmin Müslüman halkları yalanlarla kandırıp biçimlendirmede 200 yıllık deneyimi bulunuyor.
Ortadoğu’nun Erol Taş’ı İsrail’e, her filmde rol var. Küresel yönetmen, filmin esas çocuklarını değiştiriyor. Esas kızların Müslüman halklar olduğunu yazmama gerek var mı sizce?...
Dün sınırları kaldırıp ortak toplantılar yaptığımız Esad, dün aşkla kucaklaştığımız Kaddafi bu nedenle artık diktatör!
Arap halklarının artık bir lideri var! Dünyanın en fazla tutuklu teröristini cezaevlerinde barındıran Türkiye’nin Başbakanı sıfatıyla. Bir milyon Müslüman’ın katledildiği, Saddam’ın devrildiği Irak’ta Kandil söndüremeyen bir ülkenin Başbakanı sıfatıyla...
“Siyonizm lobiciliği” yaptığını kendi web sitesinde duyuran Yahudi örgütünün nişanını taşımakta ısrar ederken üstelik...
Kan görmeye dayanamayan, tavuk bile kesemediği için anasından fırça yiyen biri olarak; sırf düşündüğümü yüreklice yazdığım için, ben teröristim(!)
Tez elden Atatürk’ün mirası Türk Dil Kurumu’na talimat vermeli ve şu iki sözcüğün anlamlarını yeniden yazdırmalıdırlar.
Terörist: Araştıran, öğrenen, bilgi ve mantığı ile oluşturduğu düşüncesini halka açıklayan kişi.
Aydın: Egemen olanlara yalakalıkta dansözleri kıskandıracak kıvraklığı olan, çakma görüşlü kişi.
Teröristler de rica eder
Dünyanın Çin’den sonra en fazla büyüyen ülkesi olduk. Öyle diyor Türkiye İstatistik Kurumu. Öyle büyüdük ki, dün “Deniz Korsanı” dediğimiz Somalili'lere bugün yardım ediyor; dün müteahhit alacaklarımız için rica minnet çadırlarına girdiğimiz Libya aşiret liderlerine elden yüzmilyon dolarlar hediye ediyoruz.
Üniversite mezunlarının iş bulmak için CV gönderdikleri bir internet sitesinde, milyonlarca başvuruyu gözlerden kaçırarak.
“Cambaza bak!” kurnazlığını yemeyen kim kaldı ki?...
Düşünerek, yazarak terörist oluyoruz ya, eyleme devam o zaman... Eylemin adı: Halka Rica!
- Aman kredi kartlarınızın borçlarını ödeyin. Af falan çıkmayacak.
-Eğer çalışıyorsanız aman işinize, patronunuza, yöneticinize dört elle sarılın, başka iş yok.
-Sendika, dernek falan sakın düşünmeyin, yediğiniz ekmeğe sakın tükürmeyin.
-İlk seçimde iktidara yüzde 90 oy verin ama mutlaka bir yakınınızın, muhalefet etmeden anamuhalefet partisi yönetici olması için gizlice çaba gösterin!
-Camiye son dakikada koşarak gidin ki, imajınız olsun!
-Mide hastalığınız sizi öldürecek olsa bile Ramazan yetmez, 11 aylarda da oruç tutuyormuş görünün.
-Bir tek surenin bile anlamını öğrenmeden, Arapça hatim indirin, Cumhuriyet Meydanı’nda kalabalık törenler yapın ki; Cumhuriyet Bayramı’nda Atatürk bile sizi kıskansın!
-Sakın ötekilerden alışveriş etmeyin! İhtiyacınızı karşılayan mutlaka cemaatinizden olsun, varsın İsrail malı hibrit olsun!
Terörist olup kendi insanınızın “öteki” si olacağınıza, biadçı olup ABD vatandaşı olun farketmez.
Ama...
Bu yazıyı lütfen saklayın. Bir teröristin intihar mektubu gibi değil!
Allah’a biad etmek yerine kullara, paraya, güce biad ederek adres şaşırdığınız... Çocuklarınız, torunlarınız “Gözleri vardı görmezler...” diyerek, Allah’tan bağışlanmanızı dileyebilsinler diye saklayın.
Az kaldı unutuyordum.
Çocuklarınıza hiç bir konuda soru sormamayı telkin edin. Verilen şıklardan birini işaretlemeleri yeterlidir.