Hacıemiroğulları belgesel çekimlerimizle ilgili olarak notlarımızı paylaşmaya devam edelim :
Aralık ayının başları olmasına rağmen havanın oldukça müsait olması bizim adımıza önemli bir avantaj oldu. Aksi de olabilirdi. Ne olsa kış mevsiminin ilk ayı idi ve kar yağabilirdi.
Bir başka avantajımız ise, tabiat ortamının mevsim itibarı ile çıplak olması idi. Zira bu sayede kimi tarihi eserler ve kalıntılar kolaylıkla görüntülenebiliyordu. Bilhassa kümbetlerin bulunduğu geniş tarihi mezarlıkta çalışma yapmamız bu bağlamda oldukça kolay oldu. Nitekim en son yaptığımız çekimlerde ( Haziran, 2019) bunun güçlüklerini bizzat tecrübe ettik. Kümbetler tamamen yoğun bitki örtüsünün altında kalmıştı.
Yönetmenimiz İsmail Kahraman , Araştırmacı –Yazar Haydar Yıldırım , Şair Nuri Kahraman ve ben 2 Aralık 2018 Pazar günü erken saatlerde Ordu’dan yola çıktık. Kaptanımız İsmail Temel ile yeni açılan ve DEREYLOLU ( KARADENİZ-AKDENİZ YOLU) olarak bilinen güzergahı takip ederek ulaştık Mesudiye’ye. Tabii ki yol boyunca çekimler yapmayı ihmal etmedi İsmail Bey. El kamerasıyla hemen her gördüğü kıymetli ve güzel manzara ve nesneleri kaydetti. Bu arada kaptanımızın aynı zamanda benim öğrencim olduğunu kaydedeyim buraya. İlginç bir not daha: Meğer bizim İsmail ile Yönetmenimiz daha önceden tanışıyorlarmış. Gün boyu sevgili öğrencimin hemen her durumda yardımcı olduğunu bleritmeliyim.
Öncelikle Mesudiye merkezde önemli tarihi eserlerin (1908 tarihinde yapılan Hükümet Konağı, eski fakat muhteşem konaklar vb. ) kameraya alınmasını sağladı Yönetmenimiz. Haydar Beyle ben ,kameraya gerekli bilgileri yeteri kadar vermeye çekim süresince.
Ardından, Kaleköy Muhtarı Mustafa Delice’yi alarak Kaleköy’e geçtik. İlk önce meşhur toplu şehitlik anıt mezar taşını görüp incelemek üzere köy odasına girdik. Tarihi mezarlıktan alınarak köy odasında muhafaza altına alınan anıt taş H. 846, M:1442 tarihli.. Aynı zamanda üzerinde Çepni figürleri bulunan üç satırlık Arapça kitabe şöyle:
FÎ Şehr-i Rebî’ul Evvel senet-e sittîne
Sitte ( TÎN) (VA) Erbain VA Semaiyimayet-i
Hicreti-n-Nebeviyye
TÜRKÇESİ:
Peygamberimizin Hicretinin
Sekiz yüz kırk altı
Senesinin Rebiu’l Evvel ayında
( 15 Rebiu’l Evvel 846 – Ağustos -1442 M.)
Kim bilir daha başka böyle değerli neler vardı da bir şekilde kayboldu. Neden olmasın?
Devam edecek. 21.06.2019