Türkiye son dönemde çok önemli olaylar yaşıyor. Değim yerinde ise tarihe canlı olarak şahitlik ediyoruz. Özellikle 15 Temmuz hain FETÖ PDY terör örgütünün darbe girişiminden sonra Suriye ve İrak’da yaşanan olaylar PKK terör örgütünün azması başta Amerika olmak üzere sözde dost bildiğimiz ülkelerin üstümüze gelmesi her bakımdan çok önemli. Bugünleri yaşayanlar olarak hepimiz geleceğe yönelik bilgi belge ve doküman bırakmalı anılarımızı ve hatıralarımızı kaleme almalıyız. 
Tarihe canlı şahitlik yapan insanlar olarak, tarihin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlamamız gerekiyor. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın önceki gün Bursa’da yaptığı konuşma özellikle “BEN TARİH DERSİ VERİYORUM” sözleri gerçekten çok önemli. Bugün Irak ve Suriye’de savaşın yapıldığı yerler mercidabıklar, Kerkük ve Musul fazla değil bundan 100 yıl önce Anadolu’nun bir paçası idi. Halen bu coğrafyada milyonlarca Türkmen yaşıyor, din kardeşlerimiz var. Akraba bağımız var. Kerkük Musul, Halep bölgesini gezdiğinizde mutlaka Türkçe konuşan insanlar sizlere kucağını açıp misafir etmek isteyen Müslüman kardeşlerimiz savaştan önce Türkiye’nin hasret ve özlemini yaşıyorlar. Bugün bu insanlar bombaların altında inim inim inliyor. Yerlerinden olmuş durumdalar. Sırf petrol uğruna insanlar vahşice katlediyor. Türkiye bu kirli ve alçak savaşı durdurmaya çalışıyor. 
Orta Doğu tarihini bir kez daha okumalıyız. Kerkük, Musul Halep, Şam, Basra, Bağdat, Erbil’i bir kez daha hatırlamalıyız. 

KERKÜK BELGESELİ

6 ay önce Kerkük Türkmeneli gazeteciler federasyonunun davetlisi olarak Kerkük’teydim. Heyetimizde Yavuz Donat gibi duayen gazetecilerde bulunuyor. Kerkük sabah gazetesi Ankara temsilcisi Osman Altınışık ile gezmiştik.  Türkmen cephesi lideri Türkler, Araplar ve Kerkük’te yaşan Türkler ile konuşmuş Kerkük’ün nabzını tutmaya çalışmıştık. Bu konuda hazırladığımız belgesel Televizyonlarda yayınlanmakta. www . belgeselyayıncilik.com adresinde http://www.belgeselyayincilik.com/irak-turkmeneli-kultur-gunlerinde-tarihe-not-dustuk linkinden de izleyebilirsiniz.
Cumhurbaşkanından tarihi konuşma
Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa’da yaptığı konuşmanın bir bölümünü burada sizlerle paylaşırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihe verdiği önemi keşke, Akademisyenlerimiz, medya mensuplarımız Türkiye Kamuoyunda verebilse ama maalesef verilmiyor, verilemiyor.
Sayın Erdoğan’ın Tarih ile yaptığı konuşmanın satır başlarını sizlerle paylaşıyorum. Birlikte okuyalım…
   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'nın İnegöl ilçesindeki Hacı Sevim Yıldız Meslek Eğitim Kampüsü açılışında ve 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap etti. Erdoğan'ın konuşmalarından satırbaşları:

"ARTIK TERÖR EYLEMİ OLMADAN..."

Şu anda Doğu'da, Güneydoğu'da hala çılgınlık içinde olan teröristler var. Bölücü terör örgütü nereye kaçarsanız, kaçın. İnlerine kadar sizi kovalayacağız, kovalıyoruz. Artık terör eylemi olduktan sonra değil, olmadan, o bataklığı kurutmak suretiyle bu vatanı inşallah refaha, huzura kavuşturacağız. Şehitlerimiz var. Şehit veriyoruz. Eyvallah ama ben şuna inanıyorum. Bizim şehidimiz büyüktür. Hamdolsun bu değerlere sahip olan bir millet ne ölür, ne yıkılır.

"TARİH DERSİ VERİYORUM, ANLAYIN!"

Halep gibi geçmişte bize ait olan topraklarda kütüphaneler, medreseler, hastaneler enkaza döndü. Acımasızca vuruyorlar. Irak'ın kadim şehirleri, geçmişte Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular. Niye rahatsız oluyorsunuz? Ben tarih dersi veriyorum anlayın. Bu işin tarihinde bu var. Gazi Mustafa Kemal'in de Misak-ı Milli'yi hedef olarak göstermesi yok mu, var. Niye rahatsız oluyorlar? Biz milliyiz, biz yerliyiz. Biz vatanseveriz. Biz milliyetperveriz, farkımız bu.

BATIYA İDAM YANITI: İZİN Mİ ALACAĞIZ!

Parlamentoda idam konusu gündeme gelip Genel Kurul'dan geçtiği anda Cumhurbaşkanı olarak ben buna onayımı veririm. Bunu açıkladım. Bazı Batılılar 'Siz bunu niçin dillendiriyorsunuz' diyor, ya ne olacaktı? Sizden mi izin alacağız? Bugüne kadar on binlerce şehidimin kanı yerde mi kalacak? Bugün dünyanın büyük bir kesiminde hala idam uygulaması var. Dolayısıyla biz, o şehidimizin kanını yerde bırakamayız.

"EL BAB'A MECBUR İNECEĞİZ, ÇÜNKÜ..."

Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren konuları tribünden izlemeyeceğiz. Terör koridoruna izin vermeyeceğiz. Şimdi El Bab, ama 'oraya inmeyin' diyorlar. Mecburuz, ineceğiz. Niye? Çünkü burada terörden arındırılmış bir bölgeyi hazırlamamız lazım. Koalisyon güçleri, eğer beraber hareket etmeye hazır olurlarsa Rakka'da da DEAŞ'a karşı gereğini yapacağız. Ama PYD ile veya YPG ile beraber değil. Amerika, koalisyon güçleri, beraber. Terör örgütlerini yanımıza almayacağız.

"ACIRSANIZ ACINACAK HALE GELİRSİNİZ"

Demokrasiden, hukuktan ve adaletten asla taviz vermeden, adeta bir kuyumcu hassasiyetiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak bu hain örgüt bizim bu hassasiyetimizi dahi sulandırmaya, istismar etmeye... Ne diyorlar, 'mağduriyetim giderilsin' diye yapılan başvurular var. Sen ne diyorsun ya? Ne mağduriyeti? Benim 241 şehidimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? 2 bin 194 gazimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? Biraz insan edep eder. Hangi yüzle gelip bunu söylüyorsunuz. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Biz arkadaşlarımıza şunu söylüyoruz; hukuk içinde, adil bir şekilde kararınızı verin.

"UZAYDAN GELMİŞ GİBİ BAKIYORLAR" 

Biz Suriye, Irak, Bosna deyince birileri uzaydan gelmiş gibi yüzümüze bakıyor. Hatta tam cahilce Türkiye'nin Irak'la, Bosna'yla ilişkisi ne olabilir diye soruyorlar. Bu coğrafyalar bizim canımızın parçasıdır.

"SINIRLARI İSTEYEREK KABUL ETMİŞ DEĞİLİZ"

Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır.

"YATA YATA BİR NESİL BÜYÜR MÜ?"

Kültür ecdaddan devralınan maddi manevi mirasın tümüdür. Birileri çıkmış bize geçmişimizi toptan unutturmaya çalışıyor. Biz unutsak da tarih unutmuyor. Karşımızdakiler hiç unutmuyor. Maalesef bir dönem bu büyük milleti kendi tarihinden, kendi geçmişinden koparmak için kasıtlı bir politka izlendi. Uzun yıllar boyunca öyle çarpık eğitim sistemi uygulanmıştır ki lisede okuduğu kadarıyla tarihinden haberdar olan bir genç bu ülkeyi 90 yıldan ibaret sanır. Bize ne okuttular? 'Yat yat uyu, uyu uyu yat' Bizi öyle yetiştirmeye çalıştılar. Yata yata, uyuya uyuya bir nesil büyür mü? 
Evet Sayın Cumhurbaşkanı tarih konusunda bunları söylüyordu. Tarihi günler yaşadığımız bu dönemde gerçekten tarihe not düşülüp zamana noterlik yapılan bir konuşmaydı. Keşke tarihten ders ve ibret alabilsek, tarih ders ve ibret alınmadığı için tekrar edip duruyor. Yazımı tarih ile ilgili şu cümle ile noktalamak istiyorum. “TARİH BİLİNCİNE SAHİP OLMAK HERŞEYE SAHİP OLMAKTIR.”
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981