Geçen hafta Adil Abi arayıp, “gel bir fotoğrafını çekelim” dedi. Ben de her zamanki üşengeçlikle, “elinizde vardır abi bir fotoğrafım, onu koyarsınız” dedim. Cidden koydu Adil Abi. Tamam arkadaş, normalde de güzel bir adam değilim, çirkin - kıllı bir varlığım, ama her insan gibi ben de en iyi görünebildiğim fotoğrafımla sizlerle olmak isterdim. Sağolsun Adil Abi, ‘al yanaklı kel’ adlı çalışmasını sizlere sunmak istemiş. Ah be abi! Belki yazılarımı okuyan birkaç genç ve güzel kız vardı, onları da kaçırdın belki de. Kızlar kendi kendilerine, “ulan, biz bu maymunu mu okuyorduk!” demiş olabilirler. Aman kınamayın kızlar, çocuğunuz bana benzer. Ayrıca öyle “ulanlı” falan konuşmak, yakışmıyor.
Bu güzellik – çirkinlik konusu çok garip… Bazen yazılarda, kendini salak biri gibi gösterip, aslında çok zeki, istesen uzaya düş gücüyle çıkabilecek bir insan olduğunu anlatmaya çalışırsın. “Ben salağım” falan dersin ama asıl amacın zeka küpü olduğunu göstermektir bir yerde. Ama aynı durumu güzellik – çirkinlik konusunda yapamıyorsun. Mesela yazının başından beri, ne kadar çirkin bir adam olduğumdan bahsediyorum fakat amacım çirkinlikten bahsedip, olmayan güzelliğimi ön plana çıkarmak değil(o kadar da ölmedik). Çirkin olmaktan mutsuz muyum dersen, değilim. “Peki, seni hemen şimdi yakışıklı bir canavara dönüştüreceğiz” desen, kabul ederim. Kim istemez ki yakışıklı olmak. Yakışıklı olduğun zaman, istediğin kadar saçmalayabilirsin. Yakışıklı saçmaladığı zaman kızların gözünde, “ay ne kadar sevimli!” çirkin saçmaladığı zaman, “konuştu yine tipini(biiip)”
Bir insan sadece yakışıklı veya güzel olduğu için sevilebilir. Başka hiçbir şey yapmasına gerek yok. Mesela, yeni birkaç insanla tanışırsın. Sen(belki ben, belki benim gibiler), birkaç kız ve bir de yakışıklı. Sen, tüm dünya çirkinleri adına, yakışıklıların kızlar üzerindeki egemenliğine son vermek için bildiğin en bomba, ilginç şeyleri anlatıp ilgiyi üzerine çekmeye çalışırsın. Ama Feysbuk’a baktığında, “yakışıklı, dolgun dudaklı ile arkadaş oldu” ibaresini görürsün. Bir süre, bu dolgun dudaklı beni de ekler diye beklersin ama sonunda, “kızcağız bulamadı herhalde beni. Zahmet vermeyeyim bari, ben onu ekliyeyim (ümit fakirin ekmeği işte, n’aparsın)” deyip, dolgun dudak’a arkadaşlık isteği gönderirsin. Tabi o sırada yakışıklı ile konuşmaktadır ve seni hemen kabul etmez. Sen de, “kesin kuzenlerine gitmiştir ya, eve dönünce kabul eder” diye düşünerek, çirkin hayatına devam edersin.
“Vay arkadaş, adam ne kin yapmış yakışıklılara” diyebilirsin. Yani kin değil de, tıpkı zenginler gibi yakışıklılar da pastanın büyük bölümüne sahipler. Zenginler ellerindeki parayı paylaşsa, herhalde aç insan kalmaz ortalıkta. Bu yakışıklılara kullanılan malzeme de, biraz çirkinlere kullanılsa, çirkin insan sayısı azalabilir. Her neyse, her şeyin başı sağlık… Havalar biraz ısındı diye dallanıp – budaklanıp, montsuz dışarıya çıkmayın. Haftaya görüşmek üzere…