Tam bir sefalet veya skandal da diyebiliriz.
Ne zaman arkadaşlarla birlikte çoraplarımı yıkasam, bana hep çifti olmayan çoraplar düşüyor. Amatör küme takımı renkleri gibi şu an ayağımdaki çoraplar. Siyah, mahallenin kara günlerini; lacivert ise bu kara günlerden güzel, güneşli günlere geçişi temsil ediyor sanki...
Ama bunun hiçbir önemi yok, sevgili yazlık donum. Havalar ısındı ve sen yine yavaştan göz kırpmaya başladın bana. Sevgili yazlık donum, misafirliğe gidemez oldum. Toplumumuz henüz farklı renklerdeki çoraplara hazır değil. Aslına bakarsan, toplumumuz genel olarak hiçbir şeye hazır değil, sevgili yazlık donum.(politik mesaj vermeden de yapamam)
Bu arada seni, yeni okurlar var ise eğer, onlara takdim etmeyi unuttum. “sevgili yazlık donum” diyerek kendisinden bahsettiğim arkadaşa; vefakar, cefakar, hayata dair hiç bir iddiası bulunmayan, çirkin, muhtemelen sigara içen birisinin bir zamanlar kullanmış olduğu üzerinde ufacık bir delik bulunan (bir gün birisi bizim evde unutmuştu onu, ya da yalnızlığa terk etmişti) bir kara gün dostu ya da şimdi kimsenin beğenip giymeyeceği bir devrin modası eski bir şort da diyebiliriz.
Son iki yazdır, o benim her şeyim. Sayesinde evde gün boyunca donsuz geziyorum. Bir ferahlama, bir ferahlama ki, sorma. Ve şimdi havalar yeniden ısındı!
Onu evde, annemin ilk bulduğu gün geldi aklıma. “Bunu giyer misin?” dediğinde, “ne giyeceğim bunu. Bu nedir ya, şort mu bu? Tam bir skandal! At bunu çöpe” demiştim. Annem atmayıp, dolabımın alt taraflarına doğru koymuş onu. Sonra bir gün, tüm şortlarım falan yıkanmış, giyecek hiçbir şeyim yok. Baktığımda, dolabın alt tarafından gülümsüyordu bana. Semih Şentürk misali kulübede bekledi yıllarca. Çok çalıştı, çabaladı. Ve formayı kazandı sonunda. Gerçi Semih bir türlü kazanamadı formayı ama benim yazlık donum başkadır. Benzemez öyle kimseye.
Sonra yazlık donuma o kadar alıştım ki, sokağa bile onunla çıkmak ister oldum. Onsuz olduğum zamanlarda onu o kadar çok özlüyordum ki, eve dönüş yolunu koşarak ilerliyordum adeta. Baktım ki, bu sevda artık bana zarar vermeye başladı, onu başka evlerde bırakmayı denedim birçok kez; ama o her seferinde geri dönmeyi başardı. Eşi olmayan çoraplar gibi, başka bedenlerde mutlu olmak yerine, o bana dönmeyi tercih etti hep.
Birlikte nice mutlu yıllara, sevgili yazlık donum.