Anılarım Kore deyince içimize bir sızı düşer ve Kore şehitlerini hatırlarız. Bundan 60 yıl önce anavatanlarından binlerce km uzakta neden ve niçin çarpıştığını bilmeden şehit olan Mehmetçikler aklımıza gelir. Kore demek namsız ve nişansız şehitler, Anadolu kuzuları, gurbet eldeki şehitler demektir. Yıllar önce Kocaeli’den bir gurup gazeteci ile birlikte, İzmit Alikahya bölgesinde, kurulması için anlaşma imzalanan Posco Assan Paslanmaz Çelik Fabrikası‘nın merkezi Kore’nin Pohang şehrindeki inceleme gazine katıldık. Düzenlenen bu inceleme gezisine katılıp, Devri Alem Belgesel Programı www.devrialem.tv ve Gebze Gazetesi www.gebzegazetesi.com olarak Kore’ye gidip belgesel çekmiş ve araştırma yapmıştım. Hazırladığımız belgesellerimiz halen birçok TV kanalında yayınlanıyor. 2011 yılında kaleme aldığım, Kore gezisiyle ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşıyorum; Belgesel Tadında Güney Kore’de Devri Alem Kore’ye gitmek için hep bir fırsat aradım. Amacımız Kore’ye gidip şehit Mehmetçiklere Türk toprağı götürüp mezarları başında Fatiha okumaktı. Bu isteğimiz nihayet gerçekleşiyor. Dünya çelik devi Posco’nun davetiyle Kore’ye gitmek üzere İstanbul’dan yola çıkıyoruz. Kore’ye gitmek üzere geldiğimiz Atatürk hava limanında tatlı bir sürpriz ile karşılaşıyoruz. Kazakistanlı bir Kazak yarı Türkçesiyle boynuma sarılıyor. “Devri Alem İsmail Bey nasılsın” diye takılıp “Ben sizlerin programını Kazakistan’dan izliyorum. Benim atalarım Afganistan’ın Belh kentinden. Belh’i çok güzel anlattınız” diyor. Pasaportumu kontrol eden polis ise Kudüs ve Akka belgeselini zevkle izlediğinden söz ediyor. Bu tatlı sürpriz bizlere heyecan vererek çıkacağımız zorlu Kore yolculuğunu biraz olsun hafifletiyor. THY’nin İstanbul-Seul seferini yapacak Seul Uçağıyla gece yarısı saat 24.00’de yola çıkıyoruz. Uçağımız Karadeniz semaları, Gürcistan ve Azerbaycan hava sahasından geçerek Hazar denizi üzerinden Kazakistan semasına giriyor. Uçağın yol güzergahını önümde ki panodan takip ediyorum. Bir süre Moğolistan semalarında uçuyoruz. Ardından gönül yaramız Doğu Türkistan hava sahasına girince Urumçisiyle, Kaşgarıyla, Turfanıyla, Taklamakan çölüyle Doğu Türkistan hatırıma geliyor. Ve Çin esareti altındaki Doğu Türkistan hava sahasından geçerken aklım Çin zulmü altında inim inim inleyen milyonlarca Uygur Türkü’nü düşünmeden edemiyorum. Pekin yakınlarından Şangay ve Guanzo kentinden uçağımız pasifik okyanusuna açılıyor. Uzun bir süre Pasifik Okyanusu üzerinde uçtuktan sonra Kore’nin başkenti Seul hava limanı için alçalmaya başlıyoruz. Hiç durmadan 10 saat süren uçak yolculuğumuz sisli bir havada Seul havalimanında son bulacak. Ancak Adacıklar üzerinden geçerken Kore topraklarının yeşilliklerle kaplı bir çok adacıktan oluştuğu dikkatimi çekiyor. Binalar, otoyollar ve rüzgar enerjisi santraller Kore’nin önemli bir ülke olduğunu bizlere gösteriyor.

KORE’NİN BAŞKENTİ SEUL’DEYİZ
Uçağımız adeta bir kartal gibi süzülerek Seul havalimanına indiğinde Türkiye’de çoktan günün yarısı olmuştu. Türkiye ile Kore arasındaki zaman farkı 6 saat. Gece saat 24.00’de bindiğimiz uçağımız Kore’nin başkenti Seul’e indiğinde Kore’de saatler 15.00’i gösteriyordu. Pasaport işlemlerimizi yaptırırken Kore’li Polis Türk olduğumu görünce selamun aleyküm diye bizi karşıladı. Doldurduğumuz iki formun birisini pasaport polisine, diğerini de gümrük görevlisine verdikten sonra otobüse binerek Kore’nin Güneydoğusunda yer alan ve sarı deniz sahillerindeki Pohang şehrine gitmek üzere yola çıkıyoruz.

DÜNYANIN EN UZUN KÖPRÜSÜNDEN GEÇİYORUZ
Uçağımızın Kore’de indiği İnco Havalimanı Seul’a bağlı. Hava limanından çıkışta dünyanın en uzun köprülerinden birisi olan 22 km uzunluğundaki Seul köprüsünden geçerek Pohang şehrine gitmek üzere yola çıkıyoruz. Yolumuzun hemen sağ tarafında büyük gökdelenler ve plazalar yer alıyor. Buranın Kore serbest bölgesi olduğunu öğreniyoruz. Yeşillikler içerisinde emvaye çeşit ağaç türü, pirinç tarlaları, yöreye özgü meyve bahçeleri ve üzüm bağları arasından adeta yeşillikler denizinde yüzercesine yolumuza devam ediyoruz.

KORE YEMEĞİ İLE İLK TANIŞMA
Otobüsümüz bir dinlenme tesislerinde mola veriyor. Burada ilk kez Kore yemeği ile tanışıyoruz. Kore yemeklerinden oluşan paketimizi açtığımızda farklı bir koku adeta burnumuzu tırmalıyor. Yağsız ve tuzsuz pirinç lapası, büyük bir istakoz, farklı salata, acılı turşular, ekmeğe benzeyen yağlı bir pasta ve yemeği yiyeceğimiz iki uzun çöp. Bu yemek menüsünü görünce Kore’de 4 günü nasıl geçireceğimi düşünmeden edemiyorum. Yemek paketini usulca bir kenara bırakıp Türkiye’den götürdüğüm ekmek, zeytin, peynir ve üzüm kurusu ile açlığımı bastırmaya çalışıyorum. Moladan sonra yeşillikler ve orman denizi içerisinde Kore’nin güneyinde ki Pohang şehrine doğru yol alıyoruz. Yaklaşıkk 5 saatlik otobüs yolculuğundan sonra bizi Kore’ye davet eden Posco firmasının Posco international otel tesislerinde konaklamak üzere otele yerleşiyoruz.

POHANG ADETA PARK GİBİ
Pohang şehrinde günün ilk ışıklarıyla otelden kendimi dışarıya atıyor, kameramla güneşin ilk ışıklarını Kore halkının sabah yürüyüşlerini ve Pohang şehrini belgesel görüntülerini kamerama kaydediyorum. Burası dünya çelik devi Posco’nun fabrikalarının bulunduğu şehir. Burada sadece Posco değil, Hyundai demir çelik fabrikalarıyla bir başka demir çelik fabrikasının da tesisleri yer alıyor. Pohang’de ki yeşillik ve temiz hava buranın demir çelik sanayi değil de ilaç ve kozmetik sanayi merkezinin olduğunu bizlere hatırlatıyor. Her yer yemyeşil. Hava tertemiz, demir çelik fabrikalarını görmesek bize kimse burada demir çelik fabrikasının olduğuna inandıramaz. Yeşillikler içerisinde ki Pohang şehri 1968 yılında Posco’nun kurulduğu şehir. Posco bu şehre sadece demir çelik fabrikası kurmamış, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında 25.sırada olan Posco Bilim ve teknoloji Üniversitesi’ni de bu şehirde kurmuş.Deyim yerindeyse sanayi ve üniversite iş birliği içerisinde adeta el ele vererek Kore’nin kalkınma modelini ortaya koymuşlar. Kore’yi bugünkü ekonomik refah seviyesine yükseltmişler.

POSCO BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİNİ GEZİYORUZ
Kore’nin güney doğusunda yer alan Sarı Deniz sahilinde ki üç demir çelik fabrikasının bulunduğu Pohang şehrinin en önemli özelliği bir üniversite şehri olması. Sabah erken otobüsle hem Pohang şehir turu ve hem de Posco Üniversitesi kampus alanının gezmek üzere otobüse biniyoruz. Bir çok ağaç türü, yeşillikler, havuz, göletler, spor alanları, sebze bahçeleri ve devasa binalar arasından geçerken rehberimiz Posco teknoloji Üniversitesi ile ilgili bilgiler veriyor. Üniversite’nin dünyanın en başarılı 25 Üniversitesi arasında yer aldığını ve hedeflerinin 20’ye yükselmek olduğunu söylüyorlar. Posco anaokulu, ilköğretim okulu ve Lise eğitim kurumları da yaparak çalışanların çocuklarını bu kurullarda ücretsiz olarak okutuyor. Çeşitli büyüklükte çalışanları için konut da inşa etmiş Posco. Bu binaları çalışanlarına kar gözetmeksizin düşük taksitlerle satarak onların konut ihtiyacını karşılamış. Posco Üniversitesi bünyesinde araştırma, geliştirme merkezi de kurulmuş, burada demir çelik sektörüyle ilgili yeni icatlar ve bilgiler üzerinde araştırma elemanları ve uzmanlar araştırma yapıyorlarmış. Dünyanın bir çok ülkesinden zeki ve başarılı öğrencileri de kendi bünyesine dahil eden Üniversite onların daha iyi yetişmesi için maddi ve manevi katkıda bulunuyor. Üniversite’nin kampus alanı sanki açık hava alanı park gibi. Her yerde yeşil hakim. Öğrenci yurtları, bekar çalışanlar ve sosyal alanlar iç içe. Sanki bir bilim teknoloji şehri kurulmuş. Pohang’de kaldığımız otel ise yüzlerce odası oldan beş yıldızlı Posco firmasına ait bir otel. Posco demir çelik fabrikası ise bu alanın hemen yanı başında. Üniversite kampusunu gezdikten sonra Posco demir çelik fabrikasına gidiyoruz.

POSCO’NUN SLOGANI YEŞİL VE DAHA TEMİZ ÇEVRE
Yeşil alanlar ve doğal güzellikler içerisinde ayrılıp Posco demir çelik fabrikasına geçiyoruz. Fabrika’nın bir çok bacası var. Hiç birinden duman çıkmıyor. Bir- iki tanesinden buhar çıktığına şahit oluyoruz. Dünyanın çeşitli ülkelerinden getirilen cevherleri işleyerek demir çelik üreten Posco, biz geldik diye mi fabrikayı çalıştırmıyor düşüncesi aklımıza gelmeden bizi gezdiren rehberimiz, “her şey burada denetim içinde, fabrika bağımsız bir denetim kurulu tarafından günün 24 saati denetleniyor. Ve sizi bu denetim kulesine de çıkaracağız. Burada elde edilen çevre değerleri, şehrin bir çok noktasına kurulan dev ekranlardan canlı olarak verilerek fabrikanın çevre değerleri, hava kalitesi ve bacalarının durumu hakkında ki bilgiler ekrandan yansıtılıyor.”dedi. Büyük bir ırmağın üzerinden geçerek 10 bin dönüm alan üzerine kurulmuş Posco demir çelik fabrikasına geçiyoruz.

“KAYNAKLAR KISITLI, FİKİR VE İCAT SINIRSIZ”
Sadece Kore insanı değil, uzak doğu halkı fikirler, düşünceler, icatlar ve hedefler üzerine çalışmalarını bina etmişler. Posco fabrikası girişinde ki büyük bir tabela dikkatimi çekiyor. “Kaynaklar kısıtlı, fikir ve icatlar sınırsız” tabelası sadece Posco’nun değil, bütün uzak doğu halkının ana hedefi olmuş. Posco’yu başarıya götüren hedef de bu olsa gerek. Fabrikanın ana girişinde ki Korece ve İngilizce (Green and Clean anwer onvental) “Yeşil ve temiz çevre” sloganı yazan tabelanın altında fotoğraf çektirip bir çok ağaç türünün ve çiçeklerin bulunduğu yerden geçerek çevre gözlem kulesine çıkıyoruz. Çevre gözlem kulesi sadece fabrikaya değil bütün Pohang şehrine hakim. Burada çekim yapmamıza izin verilmiyor. Fabrika yetkilileri günün 24 saati çok hassas kamera ve aygıtlar tarafından fabrikanın bağımsız bir kurul tarafından buradan denetlendiğini ve elde edilen verilere müdahale edilmeden şehir merkezinde ki panolara aktarıldığını bildiriyor. Gerçekten de bir çok kamera ve alette fabrikanın her yerinin buradan denetlenip kontrol edilerek kameradan kayıt altına alındığını görüyoruz. Çevreden sorumlu bir başka yetkili ise Posco’nun geçen yıl 5 milyar dolar ciro yaptığını, bu cirosunun yüzde üçünü çevre ve yeşil için harcadığını, fabrika inşaatının başladığı 1968 yılından bu güne toplam 2 milyon ağaç diktiklerini açıkladı. Gerçekten de kuleden çok hassas dürbünlerle gerek fabrika bölgesini ve gerekse Pohang şehrini daha yakından izleme fırsatımız oluyor. Fabrika ve bölgeyi izlerken Dilovası ve Çayırova hatırıma geliyor. Özellikle Dilovası bölgesindeki fabrikalar ve demir çelik firmalarının Posco’dan alacağı çok dersler var. Sadece bu bölgeler değil, Ereğli Demir çelik, Karabük ve İskenderun Demir Çelik firmaları da Kore’ye giderek Posco tesislerini incelemeli. Çevre kirletilmeden insan sağlığına önem verilerek ırmak ve denizler kirletilmeyerek demir çelmik fabrikaları kurulup çalıştırılabiliyormuş.

POSCO DEMİR ÇELİK FABRİKASI TESİSLERİNİ GEZİYORUZ
Çevre gözlem kulesinden inerek Posco’nun geniş bir alana yayılan fabrika sahasını gezmeye başlıyoruz. Bir çok ağaç ve çiçek türü arasından fabrika alanını geziyoruz. Kore’nin kendi maden cevherleri kaynağı çok az. Posco Avustralya’dan cevher getirip Çin’den de kömür getirerek burada demir çelik imal ederek, Kore’nin kalkınmasını sağlamış ve dünyanın en önemli demdir çelik tesislerini kurmuş. Ereğli Demir çelik fabrikasıyla aynı yıllarda kurulan Posco’da bugün 20 bin kişi çalışırken, Ereğli Demir çelik fabrikalarında ise sadece 7 bin kişi çalışıyor. Bugün Oyak’ın elinde olan Ereğli Demir çelik var olma mücadelesi verirken, tamamen özerk bir yapıya sahip olan Posco’nun hisselerinin yüzde 65’i Amerikan New York borsalarında işlem görüyor. Posco, Türkiye’nin her yıl milyarlarca dolar vererek ithal ettiği paslanmaz çelik için piyasa araştırması yaparak Kocaeli’ye yatırım yapmaya çalışırken, Türkiye’de ki demir çelik fabrikaları ise daha çok nasıl kar edebiliriz düşüncesi peşinde. Bu düşünceler içerisinde fabrika alanında ki gezimizin şimdi ki durağı Posco paslanmaz çelik tesisleri oluyor.

DEMİR KORE’DE ÜRETİLİP KOCAELİ’DE ÇELİKLEŞTİRİLECEK
Kore’ye gidişimizin en önemli nedeni olan Posco’nun İzmit Alikahya’ya kuracağı paslanmaz çelik tesislerinin örneğinin bulunduğu alana geliyoruz. Türkiye’de paslanmaz çelik üreten tesis olmadığı için Koreliler bu alanda büyük kar olduğu düşüncesiyle Türkiye’ye yatırım yapmaya karar vermiş. Ancak İzmit ve Alikahya halkının endişeleri olduğu için çevre konusunda bir grup Kocaelili gazeteci tesislerin Kore’de görülmesi için gezi düzenlemiş. Gezinin odak noktası olan paslanmaz çelik haddanesinde öncelikle Koreli yetkililer ardından da geziye katılan Türk yetkililer gazetecilere ön bilgiler verdiler. Bu bilgileri aldıktan sonra paslanmaz çelik haddanasine geçtik. Bu tesisler 20 yıl önce kurulmuş. Yatay ve dikey şekilde iki büyük fabrikadan oluşuyor. Maden cevherinden üretilmiş, dev demir rulolar, çelik haline getirtilmesi için elektrik ark ocaklarından geçirilip özel işlemlere tabi tutularak haddeleniyor. Tesisi uzun süre geziyoruz. Temiz bir ortam, hiçbir surette çekim yapmamıza izin verilmiyor. Koreliler teknoloji hırsızlığı konusunda çok duyarlılar. Ancak çok özel izin alarak tesisin belli noktalarında fotoğraf çekimi yapabiliyoruz. Tesisi baştan başa gezerek yetkililerden bilgi alıyoruz. Hiçbir tozun izin ve çevre kirliliğinin olmadığı haddaneden çıkarken gerek Koreli ve gerekse Türk yetkililere bu firma Türkiye’ye geldikten sonra örnek olacak yerde Türkiye’de ki demir çelik fabrikalarına benzeyerek çevreyi kirletmeme garantisini kim verebilir soruma şu cevabı alıyorum: “Bu tesisler 20 yıl önce kuruldu. 20 yılda çok şey değişti. Bu tesislerden çok daha yeni ve çok daha çevre duyarlılığına sahip makinalarla Kocaeli’de üretim yapılacak. Bağımsız denetim kurumları da denetlemeyi sürdürecek.” diyorlar.

POSCO MÜZESİNDEYİZ
Beni en çok Posco tesislerinin Pohang’da kurduğu Posco müzesi dikkatimi çekti. Müthiş bir müze. Posco’nun 1968’den 2011’e kuruluş hikayesi başarıları, dünyada ki çeşitli ülkelere yaptığı yatırımlar, sosyal sorumluluk çerçevesinde yaptığı hizmetler, eğitim, kültür ve spora verdiği önemler Posco’nun nasıl kurulduğunu, Posco’nun ilk kurucusu Mr.Park ve yine Posco’nun kurulduğu yıllarda devlet başkanı olan Kore cumhurbaşkanı Mr.Park’ın temel atma töreninde ki görüntüler, ilk yapılan üretimler, resimler ve maketler halinde sergilenmiş. Fabrikanın ilk tabelası orijinal olarak müzede bulunuyor. Kore ve İngilizce filmlerle çeliğin tarihçesinden Posco’nun kuruluş hikayesine kadar her şey ziyaretçilere anlatılıyor. Müzede gezerken Türkiye’de ki sanayi kuruluşlarında da keşke böyle bir müze olabilse diye iç geçiriyorum. Müthiş bir olay. Müzenin her noktasında keyifle çekim yapıp Türkiye’de ki sanayi kuruluşlarımızın örnek alması için hiçbir detayı kaçırmak istemiyorum. Türkiye’de sanayi kuruluşlarının değil, Türkiye’7e bir bilim teknoloji ve sanayi müzesinin olmamasından üzüntü duyuyorum. Keşke Türkiye’de bir bilim teknoloji ve sanayi müzesi olabilse. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan müzede çekim yapıp bir çelik sanayinin fabrikası, üniversitesi, eğitim kurumları, konutları, yeşil ve spor alanları ile nasıl bir şekilde kurulup başarıdan başarıya koştuğunun hayal değil gerçek olduğunu burada görüyorum.

POSCO TEKNİK BAŞKAN YARDIMCISI İLE RÖPORTAJ Posco’nun Pohang’da ki genel merkezinde Posco Grubu Teknik başkan yardımcısı Mr. Jhon ile röportaj yapmak üzere genel merkez binasına gidiyoruz. Bina tamamen özel güvenlik sistemiyle korunuyor. Yönetim katında özel kartla girip adeta Posco’nun yönetim merkezine giriyoruz. Üst yönetimin bulunduğu kat burası. Üst yöneticilerin ayrı ayrı sekreteri ve özel kalem müdürü yok. Girişteki bankonda sadece 4-5 sekreter görev yapıyor. Posco’nun paslanmaz çelikten sorumlu teknik başkan yardımcısı Mr.Jhon bizi makam odasının kapısında işçilerin giydiği özel mavi iş kıyafetiyle karşılıyor. Bütün üst yönetim bu tür tek tip önlükler giyiyor. Herkesin ismi, yaka karrtları var. Sade bir oda, ortasında toplantı masası ve hemen söyleşiye başlıyoruz. Kore’nin ve Posco’nun başarı hikayesini soruyorum. Gerçekten de Kore’nin başarı hikayesi önemli. 1950’de büyük bir savaş geçirmiş, binlerce Türk askeri Kore’yi işgalden kurtarmak için burada şehit olmuş, inişli çıkışlı acılı bir çok dönem geçirmesine rağmen Kore son 20 yılda büyük başarılara imza atıp, milli gelirini 1000 dolarlardan 25 bin dolara çıkaran ve bugün dünyanın en güçlü 15. Ekonomisine sahip bir ülke. Daha önce Japon kalkınma Modeli olarak bildiğimiz modelin aslında Kore kalkınma modeli olduğunu bilmemiz gerekiyor. 2008 ekonomik krizini çok kısa sürede atıp bir çok markasıyla dünya ekonomisine yön veren bir ülke. Demir Çelik sanayinde de lider ülke. Gerek Posco ve gerekse Kore’nin kalkınma modelini Mr.Jhon şöyle anlatıyor.“…Biz de mesai mefhumu yok. Sabah 7’de iş başı yapar, akşam 21.00’de iş yerinden çıkarız. Hep üretim yapmak, ihracat yapmak, yeni teknolojiler ve yeni üretim teknikleri araştırırız. Kore olarak hep önümüze hedefler koyarız. Örneğin 2020 Posco’nun yeni bir başarı hikayesi hedefimizdir. Şirketimizi dünya lideri yapmak için 2020’yi hedef seçtik. Eğitime çok önem vermekteyiz. İnsana ve çevreye saygılıyız. Çalışanlarımız iş ortağımızdır.” Derken samimi ve içten olduğu her halinden belliydi. Vedalaşıp ayrılırken bizleri şirket genel merkez binasının dışarısına kadar uğurlayıp aracımıza binene kadar bekleyip el sallayarak vedalaştık. Bir çok dalda üretim yapan Posco’nun asıl genel merkezine Kore’nin başkenti Seul’de şimdi sizlere Kore’nin başkenti Seul’de ki Posco genel merkezinde ki izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.

POSCONUN SEUL’DEKİ FİKİR ÜRETME MERKEZİNDE BELGESEL ÇEKİMİ Posco Şirketler topluluğunun Kore’nin başkenti Seul’daki genel merkez binasındayız. Etrafı çam ağaçlarıyla kaplı iki ikiz kuleden oluşan büyük gökdelenler. Binanın ana giriş katında büyük bir akvaryum var. Kore denizlerindeki balık türleri bu akvaryuma yerleştirilmiş. Akvaryumun hemen yanında 1000 kişilik büyük bir konser salonu var. Her hafta sonu halka açık olan bu konser salonunda ücretsiz halk konserleri veriliyor. Salona bir başka noktasında ise Posco’nun üretim ve çalışmalarıyla ilgili mini bir müze bölümü var. Beni en çok beşinci kattaki “POSCO FİKİR ÜRETME MERKEZİ” ilgilendirdi. Asansörle bu kata çıkıyoruz. Merkezin içine girdiğimizde kendimizi sanki bir botanik park ve lunapark da buluyoruz. Emvaye çeşit çiçek, ağaç türleri, havuzlar, fıskiyeler, spor aletleri, oyun masaları, salıncak, kütüphane ve tek kişilik çalışma ofislerini görünce buranın ne olduğunu merakla rehberimize soruyorum. Ve Koreli rehberimizden şu bilgileri alıyoruz.“Burası Posco’nun fikir üretme merkezi. Burası Posco çalışanlarına açık. Posco şirket çalışanları buraya gelip burada moral bulup, istediği gibi eğlenip oynarken Posco’nun gelişmesi ile ilgili fikirler üretip, düşünce geliştirme yeridir. İsteyen çalışanımız burada gönlünce eğlenir, eğlenirken düşünür, düşünürken fikirler ve icatlar ortaya çıkar ve üretilen fikirlerle şirketimiz gelişir. Bugün posco7yu dünya çelik devi yapan bir çok fikir bu merkezden çıkmıştır. Bu merkezde üretilen fikirlerin şirketimize çok büyük katkısı olmuştur. Burası fikir üretme merkezidir.”dedi. Bu merkezi gezerken biz de oyun aletlerinde oynayıp salıncaklarda sallanıp, botanik park da gezerek acaba Türkiye’de kaç şirketimizin bu tür merkezleri var. Burası sadece bir fikir üretme merkezi değil, moral merkezi, enerji depolama merkezsi. En önemlisi insan değerlerine önem verme merkezi. Bu merkezi gezerken bir gün Türkiye’de de bu merkezlerin olabileceği ümidiyle kendimi Seul’un ana cadde ve sokaklarına attım.

POSCO TÜRKİYE’YE KORE BAŞARISINI GETİRİR
Kore birçok dünya markasının üretildiği ülke. Daewo’dan Hyundai’ye, Posco’dan Samsung’a, Ssang Yong, daha birçok dünya markasına 30 yılda dünya ekonomik devi olan 50 milyon nüfuslu Kore’nin başarı hikayesi beni çok etkiledi. Kore’nin Türkiye’de birçok yatırımı var. Mehmetçikler 60 yıl önce Kore’yi Rus ve Çin işgalinden kurtarmıştı. Son 30 yılda Kore dünyanın ekonomik lider ülkeleri arasında yer aldı. Türkiye’nin Seul büyük elçiliği yetkililerinden edindiğim bilgiye göre her yıl Türkiye’ye 4 milyar 500 milyon dolarlık mal satıyor. Buna karşılık Türkiye ise sadece 300 milyon dolar Kore’ye mal satabiliyor. Arada korkunç fark var. Türkiye 90 yıldır savaşa girmedi. 60 yıl önce yerle bir olan Kore bugün Türkiye’ye paslanmaz demir çelik fabrikası kurmak istiyor. Temennim sadece fabrika kurmaz fabrikayla birlikte Kore’nin başarı hikayesini Türkiye’ye ve Kocaeli’ye getirir. Gazeteci olarak yaptığımız araştırma yazımızın bir bölümünü sizlerle paylaşıyoruz https://belgeselciismailkahraman.wordpress.com/…/dunya-cel…/ http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=2354&t=makale http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=1470&t=makale Kore savaşları üzerine akademik çalışma; http://acikerisim.deu.edu.tr:8080/…/20.500…/6698/205228.pdf…
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981