31 yıl önce TRT’de yayınlanan program, Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’nin nasıl kirletildiğini gösteriyor.
Zaman hızla geçiyor, Gebze’de 40 yıldan fazla gazetecilik ve belgeselcilik yapmaya devam ediyoruz.
Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’nin nasıl kirlendiğini gösteren ve TRT tarafından 1990 yılında Gebze Muallimköy bölgesinde çekilen belgesele TRT Gebze muhabiri olarak öncülük etmiştim.
O yıllarda özel TV kanalları yoktu. 31 yıl önce program, TRT 2’de yayınlandığında büyük yankı yapmıştı. TRT’de 31 yıl önce yayınlanan programla ilgili özet görüntüler, denizlerimizin yıllar önce nasıl kirletilmeye başladığının açık bir belgesi.
Benim de genç bir gazeteci ve belgeselci olarak konuşma yaptığım, 31 yıl önce Muallimköy ve Dilovası’nda yaşanan su ve deniz kirliğinin belgesel görüntülerini sizlerle paylaşıyorum.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum başkanlığında Kocaeli’de yapılan Marmara Denizi Acil Eylem Planı ile ilgili Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın yaptığı açıklamalar, deniz kirliğinin gerçek boyutunu gösteriyor.
***
Marmara Denizi’ndeki çevre felaketi ile ilgili Bakan ve Başkan ne dedi?
Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’ndeki çevre felaketi ve deniz kirliliği ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kocaeli’de düzenlenen toplantıdan sonra Acil Eylem Planını açıkladı.
Kocaeli’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Acil Eylem Planını değerlendiren Başkan Büyükakın, planın uygulanmasıyla Marmara’nın temizleneceğini söyledi ve 22 maddelik eylem planını değerlendirdi.
Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, 22 maddelik acil eylem planını değerlendirdi. Başkan Büyükakın, “Bu planın uygulanmasıyla Marmara Denizi’ni bu müsilaj (deniz salyası) meselesinden kurtarırız” dedi.
“KİRLİLİĞİN NEDENİ AZOT VE FOSFOR FAZLALIĞI”
CNN Türk’ten Sema Akbulut’un sorularını yanıtlayarak eylem planı sürecini anlatan Başkan Büyükakın, “Online toplantılarda daha çok akademisyenlerin sunumları dinlendi. Neler yapılacağına dair akademik bakış açısı ele alındı. Toplantılardaki ortak görüş azot ve fosforun fazlalığı oldu. Azot ve fosfor kirliliğinin azaltılmasına odaklanalım dedik” diye konuştu.
“ERKEN TEDBİRLER ALACAĞIZ”
Azot ve fosforun artmasının sebepleri aktaran Başkan Büyükakın, “Bunun bir kısmı evsel nitelikli, kullanılmış atık su deşarjının denize yapılması. Eskiden, ‘Tık suları bir ön arıtmadan geçirir, fiziksel atıkları toplar ve derin deniz deşarjları yapan kanallara verirsek buradan Karadeniz’e gider’ denmiş. Şimdi ise azot, fosfor ve karbonun azaltılmasıyla Marmara Denizi’nin temizleneceği görüşü ağırlık kazandı. 5 yılda Marmara Denizi’nin oksijen oranı normale dönecek. Erken tedbirler alacağız” ifadelerini kullandı.
“YAPMAMIZ GEREKEN İLERİ ARTIMA SİSTEMLERİ KURMAK”
22 maddelik eylem planının başında arıtma tesislerinde ileri arıtma teknikleri kullanılmaya başlanacağının geldiğine dikkat çeken Başkan Büyükakın, "Şu anda Marmara Denizine atık su deşarjının yüzde 53’ü sadece ön arıtma. Azotu, fosforu ve karbonu almadan bu suları denize salıyoruz. Yapmamız gereken ileri arıtma sistemleri kurmak ve ileri arıtmadan geçmeyen hiçbir suyu Marmara Denizi’ne vermemek” şeklinde konuştu.
“SANAYİ TESİSLERİ, OSB’DE ÖNLEMLER ARTIRILACAK”
Sanayi tesisleri ve OSB’lerde de önlemlerin arttırılacağına değinen Başkan Büyükakın, “OSB’lerin de atıkları var. Oralarda da arıtma tesisleri var. Onların da kontrollü ve denize deşarj kriterleri dikkate alınmalı. Marmara Denizi özel bir koruma alanı olarak düşünülecek. Marmara Denizi’ne deşarj standartları belli olacak. Hatta geri kazanım yoluyla bu suların kullanılması ve denize deşarjının yapılmaması sağlanacak” ifadelerini kullandı.
MARMARA UZUN VADEDE TERTEMİZ DENİZE DÖNÜŞECEK
Tarım ve hayvancılıktan kaynaklanan kirliliğe vurgu yapan Büyükakın, “Eğer doğru gübreleme teknikleri uygulamazsanız, yüzeysel sularda da salma sulama yönetmelerini uygularsanız azot ve fosfor nehirler yoluyla denizlere geliyor. Bu da oksijen azalmasına neden oluyor. Acil eylem planı ile ekosistemin çeşitlendiği balık zenginliğin artığı tertemiz bir deniz haline dönüştürürüz” diye konuştu.
31 yıl önce TRT’de yayınlanan program, Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’nin nasıl kirletildiğini gösteriyor.
Zaman hızla geçiyor, Gebze’de 40 yıldan fazla gazetecilik ve belgeselcilik yapmaya devam ediyoruz.
Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’nin nasıl kirlendiğini gösteren ve TRT tarafından 1990 yılında Gebze Muallimköy bölgesinde çekilen belgesele TRT Gebze muhabiri olarak öncülük etmiştim.
O yıllarda özel TV kanalları yoktu. 31 yıl önce program, TRT 2’de yayınlandığında büyük yankı yapmıştı. TRT’de 31 yıl önce yayınlanan programla ilgili özet görüntüler, denizlerimizin yıllar önce nasıl kirletilmeye başladığının açık bir belgesi.
Benim de genç bir gazeteci ve belgeselci olarak konuşma yaptığım, 31 yıl önce Muallimköy ve Dilovası’nda yaşanan su ve deniz kirliğinin belgesel görüntülerini sizlerle paylaşıyorum.
https://m.youtube.com/watch?v=RAWrgXuc4Qw
***
Bakan ve Başkan Acil Eylem Planı Açıkladı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum başkanlığında Kocaeli’de yapılan Marmara Denizi Acil Eylem Planı ile ilgili Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın yaptığı açıklamalar, deniz kirliğinin gerçek boyutunu gösteriyor.
***
Marmara Denizi’ndeki çevre felaketi ile ilgili Bakan ve Başkan ne dedi?
Marmara Denizi ve İzmit Körfezi’ndeki çevre felaketi ve deniz kirliliği ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kocaeli’de düzenlenen toplantıdan sonra Acil Eylem Planını açıkladı.
https://fb.watch/5_gYAIvCQO/
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın açıklaması;
https://fb.watch/5_hU3IU5IN/
Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan Basın Açıklaması
Kocaeli’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Acil Eylem Planını değerlendiren Başkan Büyükakın, planın uygulanmasıyla Marmara’nın temizleneceğini söyledi ve 22 maddelik eylem planını değerlendirdi.
Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, 22 maddelik acil eylem planını değerlendirdi. Başkan Büyükakın, “Bu planın uygulanmasıyla Marmara Denizi’ni bu müsilaj (deniz salyası) meselesinden kurtarırız” dedi.
“KİRLİLİĞİN NEDENİ AZOT VE FOSFOR FAZLALIĞI”
CNN Türk’ten Sema Akbulut’un sorularını yanıtlayarak eylem planı sürecini anlatan Başkan Büyükakın, “Online toplantılarda daha çok akademisyenlerin sunumları dinlendi. Neler yapılacağına dair akademik bakış açısı ele alındı. Toplantılardaki ortak görüş azot ve fosforun fazlalığı oldu. Azot ve fosfor kirliliğinin azaltılmasına odaklanalım dedik” diye konuştu.
“ERKEN TEDBİRLER ALACAĞIZ”
Azot ve fosforun artmasının sebepleri aktaran Başkan Büyükakın, “Bunun bir kısmı evsel nitelikli, kullanılmış atık su deşarjının denize yapılması. Eskiden, ‘Tık suları bir ön arıtmadan geçirir, fiziksel atıkları toplar ve derin deniz deşarjları yapan kanallara verirsek buradan Karadeniz’e gider’ denmiş. Şimdi ise azot, fosfor ve karbonun azaltılmasıyla Marmara Denizi’nin temizleneceği görüşü ağırlık kazandı. 5 yılda Marmara Denizi’nin oksijen oranı normale dönecek. Erken tedbirler alacağız” ifadelerini kullandı.
“YAPMAMIZ GEREKEN İLERİ ARTIMA SİSTEMLERİ KURMAK”
22 maddelik eylem planının başında arıtma tesislerinde ileri arıtma teknikleri kullanılmaya başlanacağının geldiğine dikkat çeken Başkan Büyükakın, "Şu anda Marmara Denizine atık su deşarjının yüzde 53’ü sadece ön arıtma. Azotu, fosforu ve karbonu almadan bu suları denize salıyoruz. Yapmamız gereken ileri arıtma sistemleri kurmak ve ileri arıtmadan geçmeyen hiçbir suyu Marmara Denizi’ne vermemek” şeklinde konuştu.
“SANAYİ TESİSLERİ, OSB’DE ÖNLEMLER ARTIRILACAK”
Sanayi tesisleri ve OSB’lerde de önlemlerin arttırılacağına değinen Başkan Büyükakın, “OSB’lerin de atıkları var. Oralarda da arıtma tesisleri var. Onların da kontrollü ve denize deşarj kriterleri dikkate alınmalı. Marmara Denizi özel bir koruma alanı olarak düşünülecek. Marmara Denizi’ne deşarj standartları belli olacak. Hatta geri kazanım yoluyla bu suların kullanılması ve denize deşarjının yapılmaması sağlanacak” ifadelerini kullandı.
MARMARA UZUN VADEDE TERTEMİZ DENİZE DÖNÜŞECEK
Tarım ve hayvancılıktan kaynaklanan kirliliğe vurgu yapan Büyükakın, “Eğer doğru gübreleme teknikleri uygulamazsanız, yüzeysel sularda da salma sulama yönetmelerini uygularsanız azot ve fosfor nehirler yoluyla denizlere geliyor. Bu da oksijen azalmasına neden oluyor. Acil eylem planı ile ekosistemin çeşitlendiği balık zenginliğin artığı tertemiz bir deniz haline dönüştürürüz” diye konuştu.