Şeker hastaları beni bağışlasın, ağız tadıyla bir bayram yazısı yazmak geldi içimden...

Ramazan ayının sonunda nihayet bayramı gördük. Ramazan Bayramı mı dersiniz, Şeker Bayramı mı, yoksa Sentetik Tatlandırıcı Bayramı mı; Türkiye’mizde ileri demokrasi yaşadığımızdan, seçim sizin.

Çok şükür Biga’da, merkezi olarak bir siyasi parti, yerel olarak da bir başka siyasi parti hükümetlerini yaşıyoruz. Bigalı olarak, ilerinin de ilerisi bir demokrasi içinde mutluyuz, gururluyuz.

Küresel bir aktör olduk, enflasyon belasından kurtulduk, kişi başına gelirimiz rekor düzeyde arttı, tarım ürünlerinden sanayi ürünlerine kadar bolluk içindeyiz, ihracatımız rekor düzeyde...

Artık iftar yemekleri verebileceğimiz yoksun ve yoksul insanlar bulamıyoruz, protokol masalı iftar ziyafetleri ile yalnızlığımızı paylaşıyoruz.

Yağmur dualarına da ihtiyacımız kalmadı. Köylerimizde su bol, çeltikleri dağlara taşlara eker olduk, yağmur duası geleneği kaybolmasın diye köy hayrı icad ettik.

Büyük Ortadoğu Projesi'nden kankimiz Kutsal Suud İmparatoru, Ecyad Kalesi’ni bile gözyaşları içinde feda ederek yedi yıldızlı otelleri bizim için yaptı.  Hac farizemiz ile ilgili kerameti kendinden menkul bir kutsi şahsiyetin dediği gibi; peygamber efendimiz “kotasız, kurasız hac olur mu? Ziyarettir netçe itibariyle, yılın belli tarihlerine programlayın,umre yapın. İki umre bir hac, dört umre bilmem kaç...” diye buyurmuş muş ya?...

Üstelik, yalnızca hac mevsimi gidilirse, o güzelim tesisler diğer aylarda boş mu kalacak, israf haram değil mi?...

Hazır turizmden söz etmişken...

Bodrum’a, Kıbrıs’a, Makedonya’ya falan hanidir gidiyoruz da, bayram turları programlarına bakıyorum Seyşeller, Antiller... "Hırvatistan da vizeyi kaldırmış" diyor bir kardeşim yan taraftan.

Üstelik bir Müslüman olduk, bir Müslüman olduk ki sormayın, Asr-ı Saadet'tekiler umarım öteki taraftan görüp kıskanmazlar. Devletin tüm kurumlarının başına, ortasına, altına hep dini bütün insanları getirdik. Yeni dönemde inşallah özel sektörde de bunu başaracağız.

Roma Hukuku ile yola çıkmıştık, Medine Hukuku ile zenginleştik; Venedik, Maastrich, Basel, Brüksel, New-York, Pentagon kuralları da cabası...

Doğaya uygun giyiniyorken, birileri modernleşme diye tutturmuş açıp saçıyordu kadınlarımızı, kızlarımızı. Çok şükür kendi yüksek iradeleri ile örtünürken, görünüp açılmalarını sağlayan modayı da ürettik; en büyük derdimiz nihayete erdi.

Seçmeyi bilemediğimiz için koalisyon belalarıyla boğuşuyorduk, Allah’a bin şükürler olsun ki artık kutsal şahsiyetleri seçiyormuş gibi yapmayı öğrendik.

Zaten seçim yükü de artık bitiyor, Halife’yi de belirledik mi, bir daha sandık falan derdimiz kalmayacak. Twitter’den bir tweet atacaz, Azrail öte taraftan retweetleyecek. Sonrası Halife’nin işi. Helal twitter mi kurar yoksa twitter hisselerini fona mı devreder bilemem.

Sahi unutuyordum.

Dün Mücella üçüz doğurmuş. Kocası da bana mail atmış soruyor:

“Bir defada 3 çocuk doğunca, emir yerine getirilmiş oluyor mu? Bu 3 emrini, çocuk sayısı diye mi anlamalıyız, doğum sayısı mı?”
Mübarek Ramazan, kalp kırmaya gelmez.

Yanıt yazdım:
“Evladım yanlış adrese e-posta atmışsın. Bilmem kaç yüzbin dolarlık televizyon programına çıkan mukaddes isimlerden biri değilim. Mücella gelinimize de selam söyle, Allah yavrularınıza sağlık, sıhhat versin” dedim, ama içime dert oldu.

Ya kalkıp, çeşitli geometrik şekillerdeki yapılardan öğrenmek durumunda kalırsa?...

Yapıyı sağlam tutmak lazım. Paralel, eş kenar, silindirik... Hareketli yük, deprem hatılları falan, statik de bilmek lazım, kinetik de...

Fay hatlarına yaklaştıkça, enerji yükseliyor, ben uzak uzak kaçayım. Tereyağlı, cevizli baklava beni bekliyor da...

İlk dilimi yerken facebook’ta paylaşacam.

Görgüsüzlük falan da demeyin, ümmetimiz obeziteden kırılıyor, aç mezarı mı kaldı?...

Mutlu bayramlar...

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981