Tam olarak bundan beş gün önce sabah saat 04:00’de Kudüs için yola çıktım evimden. 
Bir yanda televizyonlardan bildiğim kadarıyla olayların eksik olmadığı o şehir, bir yanda Kudüs’e gideceğimi duyunca insanların yüzünde beliren:‘’Güvenli mi? , Neden gidiyorsun ki? ‘’ bakışları…
Satırlarım Kudüs’ü anlatmaya kalsın diye bu Kudüs öncesi kısmı kısa geçiyorum.
Tel Aviv Ben Gurion Uluslararası Havaalanı’na iniş yaptı uçağımız.Gişe memuru beyefendinin pasaportlarımızı kontrol ederken yüzümüze fırlatırcasına hareketi ve bir ağabeyimizin birazcık (3 saat) bekletilmesi dışında hiçbir sorun yaşamadık Allah’a çok şükür.
Hazır olun şimdiye kadar ki en uzun yazımı yazacağım. 
Ve şimdiye kadar hiç yapmadığım bir şey yapıp sizden bir ricada bulunacağım lütfen son satırına kadar okuyun!

Minimum sıkıntıyla hatta sıkıntısız gittiğimiz Kudüs’ten aynı şekilde döndük.Ama Tel Aviv Ben Gurion Uluslararası Havaalanın’da başlayan ve Sabiha Gökçen Havaalanı’na kadar süren bir gerginlik yaşadık.

Neden biliyor musunuz?
Medya sağolsun!
İsrail hükümetine hizmet edercesine Kudüs’ü öyle yansıtmış ki biz sorun yaşamadık ama ya sorun yaşarsak korkusuyla dört gün yaşadık.

Oysa Kudüs sokaklarında tek başına dolaşabileceğin kadar güvenli.(Gezimiz boyunca saat farketmeksizin heryere girip çıkan gezen Nurbanu, Serap ve Zeynep’e selamlar olsun.)
Oysa Kudüs sorun ve sıkıntıyla değil bizi seven insanlarla dolu. 
Çat pat Türkçesiyle ya da İngilizcesiyle bizimle iletişim kurmak için can atan kardeşlerimizle dolu. 
Sanki geleceğimizden haberdarmış gibi bizi ikramlıklarıyla bekleyen Müslümanlarla dolu.
Elleri Türk bayraklı minik yüreklerle dolu.
Türkiye’ye ve Türkiye’nin liderine bir Türk kadar sahip çıkan esnaflarla dolu.
Kudüs muhabbet dolu.
Şifa dolu, huzur dolu, duygu dolu Kudüs.
Gecesi gündüzü ayrı güzellik dolu.
Kudüs dolu dolu bir şehir ama mescidleri boş ve kimsesiz.Vakit namazlarında dolup taşmıyor hiç.Sıcaktan hiç bunalmıyor insanlar cemaatin kalabalığında.
Bunalsın!Safları sıkı tutalım!

Safları sıkı tutalım da bir İsrail ambargosu daha gelmesin. Kutsallarımız Sinagog’a çevrilmesin.
Safları sıkı tutalım ki cuması elinden alınan (cuma günleri Mescid-i Aksa’ya alınmayan) Filistinli erkeklerin tüm günleri ellerinden alınmasın.
Safları sıkı tutalım ki Filistin halkı daha fazla eziyet görmesin.”Gelin Türkler geldikçe bize daha az zulm ediyorlar.” diyen çocuğun hatrı kalmasın.
Kudüs Müslümanın terbiyesidir. ‘’Her erkek askere gitmeli.’’ ritüeli gibi hatta gibi değil daha iddialısı: “Her Müslüman Kudüs’e gitmeli.’’
Gitmeli,görmeli ve yaşamalı Kudüs’ü.
Ziyarete giden her Müslüman bir yara bandı Filistinlilere.
Ne kadar çok gitsek o kadar çok yara sarılacak.

Mescid-i Aksa’da bir arkadaşımıza burada kardeşin kardeşe sarılmadığı gibi sarılıp ağlayan ablalar gülecek biz gittikçe.
Boynu bükük bir Filistinli çocuğun daha yüzü yerden kalkacak.
Kudüs’ün kimsesizliği,Filistinlinin çaresizliği biz gittikçe azalacak.
Kubbelerin sessizliği bozulacak belkide herkese zeytin dalı uzatarak kendi protestosunu yapan Filistinli kardeşimizin çığlığı daha çok duyulacak.
İlk kıble ikinci mescid üçüncü harem tapınağa dönüştürülsün istemiyorsan git kardeşim.
“Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır.”(Hz.Muhammed s.a.v) git kardeşim.
Sâre Vâlidemiz hatrına
Hacer Annemizin hatrına
İbrahim (a.s) ,İshak (a.s) ,Yakup (a.s ), Yusuf ( a.s) hatrına,
Hz. Davut’un hatrına git kardeşim.

Seni bekliyor Kubbet’üs Sahra,
Mescid- i Aksa.

Seni bekliyor 260 şehit Muhammed Şaban, Reşad Yasin.
Seni bekliyor haberdar olduğun hemhal olamadığın Filistinli kardeşlerin.
Ve sen Filistinli kardeşim unutma:
“O kâfirler,kendilerine mühlet vermemizin kendileri hakkında hayır olduğunu sanmasınlar. Onlara mühlet vermemiz, günahlarının artması içindir. Onları zelil ve perişan eden bir azap vardır.” (Âl-i İmran, 3/178)
Allah zalimleri imhal (mühlet verir) eder, fakat asla ihmal etmez!

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981