Üç günlük dünya oğlum adil
Eşek yiyince ayrık otu bitti mi?
İnsan yeseydi, kanı temizlenirdi
İşi eşeğe bıraktık, eşek temizlendi.

Bir anda dilimden dökülüverdi işte...

Teknoloji yüzünden nesli tükenmeye yüz tutan eşekleri severim. Ayrık otunun insan sağlığı için çok değerli mineraller, yağ ve vitaminler içerdiğini yeni öğrendim de...

Başbakan Erdoğan’ın Biga’ya geleceği kesinleşince, doğal olarak ilçe gündeminde ön sıraya geçti. Başta iktidar partisi olmak üzere hummalı bir çalışma gözleniyor.

Başbakan’a muhalefeti yalnızca benden bekleyenler var ya... E artık onları da mutlu etmeli diye düşündüm.

Başbakan’ın Biga’yı ziyareti öncesi bir yazı yazacağım.

“Ey Başbakan! Senin şu Bigalı vekilin var ya... Dönemi bitince onu ya yeniden vekil yap ya da Ankara’da bakan yardımcılığı, müşavirlik falan bir görev ver orada tut. Avukat olarak Biga’ya geri dönerse, bu çocuk mağdur olur. Vekilliği taşıyamadı, çok kırgını, kızanı var... Vebali senin olmasın.”

Biga içinde çeşitli ortamlarda bu blöfümü paylaştım. Dış muhalefet, iç muhalefet, iç rakipler hayli heyecanlandı.

İşi ileri götürdüm.

“Bigazete yönetimine de rica edeceğim, bu sayıyı abone sayısının çok üzerinde basıp, miting alanında da dağıtsınlar... Başbakan okumazsa danışmanları okur...”

Amacım eğlenmek falan değil, toplum psikolojisini gazeteci olarak ölçecek yöntem arayışı. Denekler arasına Bigazete yönetimini de eklemeye kalktım.

Bigazete yönetimi duvar!

“Bigazete el broşürü, siyasi bildiri kağıdı değil! Yazar özgürlüğü ise, köşen senin. Ne yazacaksan yaz, ama bir tane bile fazla gazete basmayız, dağıtmayız da!”

Anlayacağınız, blöfümü yemediler.

“Durmak yok yola devam” ya ısrar ettim.

-Ben bu gazetenin kurucusuyum. Bu kadar da mı hatırım yok!

-‘Bigazete Biga’nın gazetesi, ne olursa olsun eğilip bükülmeden, benden sonra da yaşayacak’ diyen sensin. Bize bıraktığın ilkeler, hatırından önce gelir!
Fazla uzatmanın artık anlamı kalmamış, yememişlerdi blöfümü...

İtiraf edeyim, hoşuma da gitti.

Gazete yönetmek başka şey, yazı yazmak başka! İnsan yalnızca yazı yazınca, kişisel olarak sorumluluk taşıyor, oysa gazete yönetenler tüm
okuyuculara karşı sorumlu.

Neyse ki özgürce yazabileceğim bir Bigazete var!

Blöfü bırakıp gerçek niyetimi yazayım.

Bigalı bir vekili en çok isteyenlerdendim. Nüfus kağıdında doğum yeri Biga yazan değildi tabii bu. Biga’nın anlamının farkında olan bir vekil özlemiydi.

Kaşdemir bunun için yeterli değil elbette, ama bakarsınız ikinci döneminde olabilir. Belediye Başkanı değişiyor, Başbakan bile değişiyor; o niye değişmesin. Bakarsın “Acemiydim, çıraktım, çok hata yaptım. Artık ustayım!” derse ne yapacağız ha? Ne yapacağız?

Ortada başka seçenek de yok! İktidarı muhalefeti halı sahalarda gülüş cümbüş futbol oynarken, Adil Korkut siyasetçi değil, salak ise hiç değil!

Biga’nın ekonomik, sosyal, kültürel, sportif sayısız sorunu var ve siyasetçiye bırakılamayacak kadar da çok yönlü, kapsamlı, omuz verilmesi gereken sorunlar.

Şımarık işadamlarının birer birer batışını izleyip “oh olsun” diyecek bir Biga yok! Yeni yok oluş haberleri kapıda...

Yatırım için yeni gelenlere “Biz Biga’da mutlu ve huzurluyduk, neden geldin?” diye hesap soracak ortam yok.

Her iyi beraberinde kötüyü, her kötü beraberinde iyiyi de barındırıyor.

Yanlışları yazmaktan sıkıldım. Doğrular ne, neler yapılabilir, kimler nasıl sürece katılır onları yazacağım, belki katkım olur...


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981