Gebze gazetesi www.gebzegazetesi.com ve gazete Gebze'de belgeselcinin not defteri köşesinde 16 Şubat 2022 tarihli yayınlanan makalelerim
Cezayir’de muhteşem karşılama
Bizi Cezayir’de karşılayacak tur firmasının yetkilisi Zeynep hanımın özel çabasıyla pasaport ve gümrük kuyruğunda hiç beklemeden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın haklı gururuyla Cezayirliler bizi bağrına basıp, gurubumuzla birlikte Cezayir’e giriş yapıyoruz.
20 kişilik grubumuzla Cezayir şehir merkezine doğru ilerlerken tarih gözümüzde canlanıyor, Kuzey Afrika’ya İslam medeniyetini getiren Ukbe Bin Nafiler ve Allah dostu Sahabe-i Kiram’ı hatırlıyoruz.
Cezayir’de ilk gözümüze çarpan yeni inşaatlar ve Fransızların 1960 öncesi yaptığı tipik Fransız binaları, yoğun trafik ve çok sıkı polis kontrolü. Neredeyse her sokak ve her cadde başında (Şurta) yazan polis araçları kontrol ve takip yapıyor. Cezayir’de çok sıkı bir polis kontrolü var.
Dünyanın 70’den fazla ülkesini gezdim. Bu kadar çok polis kontrolü ve sıkı takibin Cezayir’de olduğunu gördüm. Cezayir geçmişte terörden çok çekmiş bir ülke. Sadece terör döneminde 1,5 milyona yakın insan ölmüş. Terör Cezayir’i geçmişte kasıp kavurmuş, siyasi istikrarsızlık, devlet otoritesinin sarsılması Cezayir’e çok pahalıya mal olmuş. Bu yüzden Cezayir’de kaldığımız süre içerisinde en çok polisle muhatap olduk ancak Türkiye’den geliyor olmamız ve Türk olmamız bütün sıkıntılarımı hafifletti, Cezayir’de birinci sınıf ülke vatandaşı olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşadık.
Cezayirliler Türkiye’ye ve Türklere büyük sempati duyuyor. Cezayirlilerin ifadesiyle Türkler “Hıyarun nas”. Bu da ne demek diyeceksiniz, hıyar insan değil, insanların hayırlısı demek.
Cezayir´de ilk akşam
Fransızlardan kalma otelimize yerleştikten sonra kısa bir şehir turu yapıp dükkanlara, büfelere giriyor, Osmanlı’dan kalma büyük postahane binasının önünden Postahane binasını seyrederek Cezayir tarihini düşünüyorum. Postahane binası Fransızlar tarafından değiştirilse de muhteşem mimarisiyle göz ve gönül ziyafeti sunuyor. Küçük kubbeleri, kapı girişinde ki sütunlar, büyük kapılarıyla Osmanlı- Endülüs mimari sentezinin muhteşem bir örneği. Postahane binasının çevresini dolaşıp, koruma ağaçlarının altından caddeleri gezerek dükkanlarda ki fiyat durumunu da tespit etmeye çalışıyoruz.
Cezayir neredeyse Türkiye’de ki fiyatlarla aynı seviyede. Herşeyi dışarıdan ithal eden Cezayir’de tekstil ve giyim eşyalarında ki fiyat yüksekliği dikkatimizi çekiyor.
Hayat Holding’in Cezayir başarısı
Cezayir’de bizi ilk akşam bir sürpriz bekliyor. Gezi heyetinde yer alan Prof. İbrahim Balcıoğlu’nun arkadaşının oğlu olan Hasan Uğur bey otelimize kadar gelerek bizi karşıladı. Cezayir’in önemli bir restorantına birlikte gidiyoruz. Cezayir’de yemek kültürü biraz Cezayir, biraz Osmanlı biraz Fransız. Cezayir’in kendine özgü bizim kuzu dolması dediğimiz meşhur meşviğ ziyafeti ile ağırlanıyoruz. İçerisi sebze dolu olan kuzu 6 saat fırında pişirilmek suretiyle bütün halde masaya getiriliyor, masada hem göze hem damağa hitap edercesine süslü ve özel örtenimsi hava ile masaya getirilip misafirlere sunuluyor.
Hasan Uğur beyden Hayat Holding’in Cezayir yatarımıyla ilgili bilgiler alıyoruz. 2000’li yılların ortasında Hayat Holding deterjan ve çocuk bezi fabrikası kurarak Fas ve Tunus’a da ihracat yapıyor. 850 kişinin çalıştığı firmanın genel müdürlüğünü yapan Hasan Uğur bey 35 yaşında genç ve dinamik bir insan. Cezayir’in en büyük ekonomi dergisi Hasan beyi kapak konusu yaparak Hayat Holding’e geniş de bir yer ayırmış. Gebze bölgesinde Kastamonu Entegre olarak yatırımları olan Hayat Holding’in Cezayir’de ki başarısından gurur ve mutluluk duyuyoruz.
Cezayir Şehitler Anıtı Ve Tarih Müzesindeyiz
Cezayir’de ikinci günümüz. İlk durağımız Cezayir Özgürlük meydanı. 1830’dan 1962 yılına kadar 130 yıl Fransızlara karşı özgürlük macadelesi veren Cezayir halkı sadece 1945-1962 arasında 1,5 milyon insanını kaybetti. Cezayir’de Fransızlar tam anlamıyla bir soykırım yaptılar.
Cezayir tarih müzesinde çekim yapmamıza izin verilmiyor. 1982 yılında açılan bu müze adeta Cezayir’in hafızası, her şeyi. Bu müzede bütün Cezayir tarihi görsel malzemelerle anlatılmış. İslamiyet’in Cezayir’e nasıl geldiği, Osmanlı döneminde ki Cezayir ve Fransız işgali sırasında ki Cezayir her safhası ile anlatılmış.
Müzeyi gezdikten sonra meydana çıkıyoruz, müzenin tam karşısında muhteşem bir şehitler anıtı var. Palmiye yaprağının sembolize edildiği anıt 1,5 milyon Cezayirlinin ruhunu da şad ediyor. Şehitler anıtında Cezayir’de Fransız soykırımında şehit olan tüm Cezayirliler başta olmak üzere Osmanlı ve İslam medeniyeti döneminde Cezayir için şehit olan isimleri unutulmuş aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anarak aziz ruhları için Fatiha okumayı da ihmal etmiyoruz. Sağanak halinde yağan yağmurun hüznü ile şehitlikten ayrılıp Cezayir’deki gezimizi sürdürüyoruz.


