Biga - 2011
Bigazete için bir süredir “Markadır” diyoruz, “En bilinen Biga Markasıdır” diyoruz. Bunu laf olsun diye demiyoruz.
Türk Patent Enstitüsü’ndeki Bigazete marka tescilimiz için askı süresi doluyor ve yeni yılda bir basamağı daha aşmış olacağız. Register yani “Tescillidir” anlamında ® işaretini önümüzdeki günlerde logomuza ekleyeceğiz. Sanal ortamdaki “Bigazete izlenme rekorlarına ise merak eden herkes dilediği arama motorundan ulaşabilir.
Yeni bir yıla giriyoruz. Kimimiz bir eğlence yerinde, kimimiz Mekke’nin Fethi Gecesi’nde ve çoğumuz da PTT(Pijama, Terlik, Televizyon) ile adım atacağız. Elbette 2011 Yılı, kullandığımız takvimin zamanı kategorize eden bir dönem. Böyle belirlenmiş her dönemin başlangıcında; insanın, ailenin, kurumun, örgütün, devletin vs. nin projeleri olmalı. Dönem sonuna ilişkin öngörüsü ya da moda deyimle vizyonu olmalı. Vizyonu belirlendiğinde, üstleneceği bir de misyon edinmesi gerekli.
Bigazete olarak, 2011 Yılı’nda bir Biga Markası olma vizyonumuz var. Bu vizyona paralel, Biga için “Biga’yı güzelleştirme” misyonu belirledik.
Biga eski bir yerleşim yeri. Çağdaş kent gereksinmelerine uygun bir altyapıya sahip değil. Kent mimarisi ise felaket! İş sanki yalnızca Belediye’ninmiş gibi bakılıyor. Biz de bugüne dek gördüklerimizi, değerlendirmelerimizi aktarırken sıkça yanlışlara düştük. Tek tek yanlışları belgelerken, çözüm için neleri önerdiğimizi maalesef tam olarak anlatmayı beceremedik. Sıkça da yanlış anlaşıldık. Malum odaklar da yanlış anlamakta ısrar etmeyi sürdürdüler.
Sevincimiz o ki; çok sayıda yanlıştan dönülmesini de, uyarılarımızla sağladığımıza tanık olduk, belgeledik.
2011 Yılı, çözüm için daha çok öneri geliştirme, daha basit ve anlaşılır biçimde sunma yılı olsun istiyoruz. Bigazete’nin misyonu 2011'de de Biga ile sınırlı olacak. Biga için daha yapıcı bir yayın politikası izleyecek.
Haberci kadromuzun sayısı ve niteliği artıyor ve bu sürdükçe, kurucusu olduğum Bigazete’de fonksiyonum da değişiyor, değişecek.
Örneğin, Biga’da en temiz sokağın ödüllendirilmesine ne dersiniz?
Örneğin, en güzel dış cepheli yapının bir şekilde ödüllendirilmesine ne dersiniz?
Biga, küçücük dükkanlar, ürün teşhirine olanak tanımayan vitrinleriyle çağ dışı kalmış bir çarşı yapısına sahip. En güzel vitrin ödülleri neden verilmesin?
Hele bu küçücük vitrinlerin, kağıt parçalarına kargacık burgacık yazılmış kiralık-satılık vs. ilanları ile daha da çirkinleştirilmesinin önüne alternatif sunmadan nasıl geçilecek? Belediye’nin ceza yazmasını mı bekleyeceğiz?
Kamu birimlerinin ceza uygulaması, özellikle seçim yıllarında ne kadar zordur biliriz. Ceza vermenin de, toplumsal eğitimde pek işe yaramadığını çoğumuz biliriz.
İyiyi, güzeli ödüllendirmeye ne dersiniz?
Daha yapıcı, daha olumlu, çözüm üretmeye çalışanlara destek olmaya ne dersiniz?
Önce iletişim!
Önce iletişimi sağlıklı kılmak gerekiyor değil mi?
Bigazete 2011 Yılı için elini uzatma kararında.
Uzattığı elin tutulup tutulmadığına bakmaksızın “ilk elini uzatan” olmayı da üstlenecek.
Ama...
Uzatılan el, içtenlikle sıkılmıyorsa, pes edecek de değil! Bu geleneğimizde yok, bilinsin.
Hedefine varamayan, vizyonunu gerçekleştiremeyen, misyonunu yerine getiremeyen insan da olsa, kurum da olsa, ülke de olsa edilgen kalamaz. Bigazete de edilgen kalamaz. Her zaman A Planı başarılamayabilir. Vizyonu olanlar, misyon yüklenenler mutlaka yeni bir B Planı ve hatta C Planı, D Planı da yapacak dinginlikte olmalıdırlar.
Kimsenin kuşkusu olmasın ki, 6. yılını yaşayan Bigazete, bu enerjiye sahiptir.
Ayrımsız biçimde tüm Bigalılara vizyon belirlenmiş, misyon edinilmiş mutlu bir 2011 Yılı diliyorum.