Böyle dönemlerde, kendimi hep şanslı hissederim. Çoğunluk içinde azınlık olduğumu bilirim. Bu nedenle ucuz siyasetçileri ürkütür, bilinçsiz seçmeni kızdırırım. Her şeye muhalif gösterilmem bundandır.
Gazeteci; bilgi, deneyim ve öngörü ile geçmişe, bugüne bakarken; geleceğe önerme ve değerlendirmeler yapmak zorunda. Bu nedenle yanılma olasılığı çok yüksektir.
Kendi payıma, yanılgılarım az olduğu için ayaktayım ve bunu da “insan şansı kendi üretir” yargıma borçluyum. Emeğime ise saygı beklerim.
Neyse... Kaybedenler; birilerini suçlamadan gazetecilere gelip günah çıkarabilirler. Kazananlar ise şımarıklık etmesinler, sandık sonuçları kimsenin şımaracağı bir tablo çıkarmadı.
Çanakkale milletvekillerinin karnelerine şöyle bakalım isterseniz.
CHP’li vekil Ali Sarıbaş’ın belediye başkanlığı yaptığı ilçesi Çan’da, CHP bu seçimde yerin dibine kadar indi. Biga’ya gelip konuştuğu iki köydeki sonuçlar, CHP için ayıp ötesi...
AKP’li vekil İsmail Kaşdemir, belde iken partisinin köye dönüştürdüğü Balıklıçeşme’dendir. Biga Belediyesi CHP’ye geçti, köylüsü MHP’yi seçti.
AKP’li vekil Mehmet Daniş kalkıp Çanakkale Belediye Başkan Adayı olunca, CHP Çanakkale’de Türkiye oy rekoru kırdı.
CHP’li vekil Serdar Soydan, Ezineli. CHP’li Ezine Belediyesi şok biçimde AKP’ye geçti.
Siyasi partiler Çanakkale’de vekil çıkarmayı beceremiyorlar, vesselam.
Buna “dört yıldır ısrarla yazıyorum”u eklesem, tek satır yalanım var mı?
Siyaset bilgi, gözlem ve düşünce üretimi gerektirir. Bunlar için uzun soluklu, istikrarlı emek verilir. Köye, beldeye beş yıl boyunca gitmeyen, sokakta hiç yürümeyen vekiller; sandık günü yaklaşınca insanların karşısına hangi yüzle çıkar?
Risk almayı göze almaktır siyaset.
İnsanların size öfkelenmesine izin vereceksiniz. Tepki gösterildiğinde dinleyip ciddiye alacak, haklıysanız dik durup tavrınızı koyacaksınız. İnsanlar sizden çekinebilirler, sizi reddebilirler. Eğer siz insanlardan çekinmiyor, onları seviyor ve birlikte yaşamaktan mutlu oluyorsanız; zamanla sizi anlayacaklardır.
Siyasetçi halk dalkavuğu değil, onu değiştirip geliştirmeye kalkan öncüdür. Bu yüzden başlangıçta yalnızdır.
Siyasal parti; kendi içinde eğitim ve uygulamalarla kadrolarını yetiştiren sürekli dinamik olan yapılara denir. Ne dediği, neleri yapabileceği bilinmeyen son dakika adayları seçmeni aşağılıyor; siyasetin kalitesi düşüyor.
Bugünden itibaren kapısı her gün açık örgüt merkezleri olan, içinde siyaset üretilen partileri önemseyelim.
Demem o ki; işin başı siyasi parti! Demokrasi de, kadro da, çözüm de, istikrar da bu adreslerde aranır.