Seçilmişliğin kutsandığı bir ülkede yaşıyoruz. Seçilen; büyük, küçük tüm dağları yaratan olduğu inancını, şiddetle sergiliyor.
Seçilen; neden seçildiğini unuttu, ama seçenler de hangi gerekçelerle seçtiklerini unuttular. Dünya, her birey için, her gün yeniden kuruluyor çünkü....
İktidarı seçme şansı yakalayanlar, “benim sayemde” ruh hali içine girdi. Elde edilen güçten, pay bekledi. İktidarı paylaşma duygusuydu bu ve doyurulamadı, doyurulamazdı da... Beklendi, beklendi... Gün geldi kimi istedi, kimi yalvardı, ama olmadı.
Her devirde iktidar seçme becerisi olanlar hazırlıklı. Seçilene yaklaştılar, çevrelediler, onunla uzlaşıp biçimlendirdiler...
İktidar seçme şansı hiç elde edemeyenler aportta beklediler. Çoğunluk yanlışı seçmiştir; keser dönecek, sap dönecektir.
Seçilen, bu tabloyu kavrayamaz, bilimle akılla işi yoktur, duygusaldır. Siyaset zaten tümüyle akıldan bilimden uzaklaşmış, duygusal dünyanın oyuncağı olmuştur.
Seçilen, gündemi belirlediği sürece iktidar oyuncağıyla oynar. Her yol mubahtır...
Aklın değil, duyguların egemen olduğu yerde, iktidar paylaşılmaz!
Seçilen, seçenlerin şımartmasıyla giderek megalomanlaşır. Kendini erişilmez özel bir kimlik olarak zirveye konumlandırır.
Artık aşağıladığı, itip kaktığı yalnızca onu seçmeyenler değildir. ‘Öteki’; seçip, beklentileri karşılanmayanlarla çoğalır, giderek herkes olur. En yakınındakini bile ezer geçer!
Seçmeyen için vakit tamamdır. Seçip düş kırıklığı yaşayan için “yetti artık!” deme zamanıdır. Her devir iktidar seçen ise yeni bir adres arayışına başlar; evirir çevirir, kıvırır...
Akıl ve bilim hala azınlıktır ve duygular barajına takılmış, kendine siyasal arenada rol bulamamaktadır. 
İşte bu noktada teknoloji ortaya çıktı. Bilimden bağımsız değil, ama bireysel anlık çıkarlardan beslenen teknolojiye yöneliş oldu.
Kimi rakısına karışıldığı için, kimi sigarasına, kimi türbanına, kimi diline, kimi öpüşmesine, kimi çocuk doğurmasına, kimi iş bulamamasına...
Kimi icrada, kimi yargıda, kimi bürokraside, kimi özel sektörde takıldığı için...
Bu “kimi” ler bireylerdir ve gerçekte sistemden kaynaklanan sorunları irdeleyecek merakları da bilinçleri de yoktur. Günü yaşarlar, anı yaşarlar. “Yaşamıma dokunma” der, yıkar geçerler... Bu yüzden sisteme değil,“ben” diyen egoya saldırırlar.
Bu kimiler aynı zamanda birbiriyle eştir, arkadaştır, akrabadır, hısımdır, komşudur, meslektaştır, hemşehridir... Her şeye gücü yettiğini söyleyeni, soru soranı bile aşağılayanı hedef seçtiklerinde, teknoloji de onlara yardım etti. Facebook oldu, twitter oldu..
Aynı şeyi istemeyen çoğunluğa ulaştıklarında bile, her biri başka bir şey istemektedir.
Feodal derebeyi, aşiret, hanedan devletlerinden ırk devletlerine, din devletlerine geçişi yaşadı dünya. Kentsoylunun para egemenliği ile yola çıkan kapitalizmin vardığı emperyalizm ve onun tek liderli küresel yapısını da bizim çağımız yaşadı.
Günümüzde artık sözde kent devletlerinden oluşan bir dünya devletine ulaşmak üzereyiz. Bundan öte köy var mı?
Evet! Hem de daha çok köy var.
Emperyalizm, henüz tek tek bireyi bağımsız kılacağı küresel imparatorluğunu oluşturmadı. Bugün onun sancılarını çekiyoruz.
Taksim Gezi Parkı’na sistemin faşizm uygulaması ile başlayan kalkışmanın bilimsel adı ‘Anarşi’ dir.  Yıllarca benim gibi sol düşünen insanlara yapıştırılan ‘Anarşist’ de işte Gezi Parkı’ndaki o bir avuç insandır.
İktidar gitmeli ama muhalefet de gelmemelidir! Çözüm önermez, gerek de duymaz.
Yurt çapında hatta dünyanın çeşitli yerlerinde destek verenlerle ayrıştıklarını görmek durumundayız.
Abartmayalım! Gezi Parkı raslantıdır. Hava olgunlaşmıştı, kıvılcım Beşiktaş Balık Pazarı’nda bir duble rakıdan da çıkabilirdi...
Ben bir tahlil yaptım. Çözümü siyasetçi bulmalı. Özellikle de muhalefet siyasetçileri.
İktidar olmayı nöbet değişimi, muhalefet partilerini kendi tekkeleri sanma yanılgılarıyla küresel güç onları da biçimlendirdi. 
Bu bulgurdan keşkek çıkmaz! Aşureliktir.
Bu mevsimde beleş yiyenleri öldürür!

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981