Kimseciklerin yazmadığı çizmediği konular var. Para kasalarını, ayakkabı kutularını, gayrimenkul bağımlılığını geçtim.

Seçim muhabbetlerini de boşverin.

Çanakkale'ye gelince... Yok kedilere barınakmış yok hanımlar ayakkabı topuklarıyla yollarda yürüyemiyormuş.

Çok daha önemli konular bahsedeceklerim... Ne memleket basınında ne Çanakkale gazetelerinde bulamazsınız, bu dediklerimi...

Meşhur laf; "Türkün Türk'e propaganda yapması" ya... Aramızda veririz gazı birbirimize... Dünya arenasına çıktığımızda ne kadar zavallı durumda olduğumuzu anlarız.

Mesela, büyüklerimiz övünürler; Dünyanın 18'inci büyük ekonomisiyiz diye... Oysa pek söylemezler, kişi başına milli gelirde 91'inci sıradayız. Çünkü nüfusumuz çok, -dünya 18'incisiyiz- ve yetecek kadar üretim yapmıyoruz.

Mevcut geliri de iyi bölüşemiyoruz. Geliri paylaşan en üstteki yüzde 20'lik kesim toplam gelirden yüzde 47, en alttaki yüzde 20'lik kesim ise sadece yüzde 6 pay alıyor. Arada 8 kat fark var. Üyesi olduğumuz OECD'deki 34 ülke arasında sondan üçüncüyüz. Nüfusun yüzde 16'sı yoksulluk sınırının altında.

Gelir az olunca insanımıza iyi bir yaşam kalitesi de sağlayamıyoruz. İnsani Gelişme Endeksi'ndeki yerimiz 90'ıncılık. Ermenistan'dan bile beteriz. Komşularımız arasında sadece Suriye'den iyiyiz.

Sağlığa milli gelirimizin yüzde 5.1'ini harcıyoruz. Dünya sıralamasında yerimiz 90'larda değil, 59'uncuyuz. Fena değil diyelim. Dünya ortalamasının yüzde 6.5 olduğunu da unutmadan.

Eğitime ise milli gelirin yüzde 2.9'unu harcıyoruz. Çok çok kötü. Dünya ortalaması yüzde 4.9, Küba yüzde 13'ünü harcıyor. Arap ülkelere bile yüzde 3.9 ile bizden iyi. Nüfusun sadece yüzde 14'ü üniversite mezunu, Rusya'da bu oran yüzde 54, Yunanistan'da yüzde 26. Geri kalmışlığımızın en önemli nedenidir, eğitim konusu...

Bir de şu var; en çok askeri harcama yapan 15'inci ülkeyiz, polis sayısında dünya ikincisiyiz.

Mesela, o kadar övündüğümüz konu ihracatta, dünya 35'incisiyiz. En büyük ticaret açığı olan ikinci ülkeyiz. Üretmeden, dışardan alırsan, böyle olur.

Peki kaynak nereden? Tabii ki borç, en çok dış borcu olan 7'inci ülkeyiz.

Üretim olmayınca, yatırım yapılmayınca iş de olmuyor tabii... İşgücünün nüfusa oranında en kötü 27'inci ülkeyiz. Angola bizden iyi. Gençler arasında işsizlik oranında dünya 39'uncusuyuz. Fas bizden iyi.

Inovasyonda, teknolojiye uyumda, patent sayısında, araştırma geliştirmede adımız yok ama en çok rüşvetin döndüğü 54'üncü ülkeyiz.

Gazete okumada sıralamaya girmeyiz ama basın özgürlüğünde en kötü 26'ıncı ülkeyiz. Ya da şöyle söyleyeyim, dünya 154'üncüsüyüz. Gambiya bizden iyi. Son dokuz yılda 98'den 154'e gerilemişiz. Ne diyelim bilmem ki...

Ama bazı konular var ki, üzerimize yok. Örneğin her 100 kişiden 107'sinin telefon aboneliği var. Bu demektir ki, bazılarımızın iki hattı var. Facebook kullanımında dünya 6'ncısı, internet aboneliğinde dünya 16'ncısıyız.

Hapishanelerinde en çok insan bulunduran 13'üncü, havaya en çok karbondioksit salan 21'inci ülkeyiz. Bunlar da önemli değil!..

Gelelim Demokrasi Endeksine... 175 ülke arasında 88'inciyiz. Bizden iyi olanlar: Romanya, Peru, Malezya, Sırbistan, Moldovya, Gana...

Uzatmayalım... Okumak zorlaşmasın, daha fazla moral de bozmayalım.

Kendi kendimize propaganda yapmaktan sıyrılıp, küresel arenada Türkiye'nin bir röntgenini çekmeye çalıştık.

Gerçekten perişan bir durumdayız.

İlkokula giderken, Cumhuriyetin 50'nci yılıydı... Öğretmenimiz sürekli Türkiye'nin ne kadar ileri, gelişmiş ve kalkınmış bir ülke olduğunu anlatırdı.

Ben de rahmetli babacığıma, çocuk aklımla sürekli sorular sorar, söylediklerinden aslında öyle olmadığını anlardım.

Ertesi gün sınıfta söz alıp, bilmiş bilmiş, "Türkiye'de teknoloji yok ki, her şey montaj" ya da "Ülkemizde açlıktan ölen insanlar var" gibi laflar ederdim.

Öğretmenimiz de beni dinler, hiç yorum yapmadan, sözlerim bitince, "Peki, otur yerine" derdi...

Galiba, hala o çocuğum...

Tamam, yerime oturuyorum.... 

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981