“Bakan gelecek, ona bir sunum yapalım, rapor verelim.”
Diyarbakırlı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in ne işi vardı Türkiye’nin en batısında, merak ettik. Öğrendik ki; hemşehrisi Çan’da özel bir mezbaha yatırımı yapıyor ve görev süresi sona ermeden hemşehrisine halkla ilişkiler ve lobi desteği vermek istemiş.
Yakınlara vefa, AKP yönetiminin en önemli değerlerinden biri, konunun bu yönü vaka-i adiyeden.
Bizimkiler bu gösteriye dekor olurken işi azıtmışlar, tam 61 tane öneri hazırlamışlar apar topar.
Sıkış tepiş bir görüntü için, Biga Vergi Dairesi’nin toplantı salonu hazırlanır ve... Gösteri saati!
Gösterinin zenginleştirilmesi için ticaret ve sanayi odaları ile büyük yatırımcıların yöneticileri de sos olarak sonradan eklenir.
Eh, bu gösteriyi de medyanın paylaşması gerekir ki; ahali “Aferin, bakın nasıl çalışıyorlar” desin. Cumhurbaşkanlığı seçimine şunun şurasında ne kadı ki?...
“Çekin cocuklar fotoğraflarımızı!”, “Kamera! Kamera ne tarafta?”...
Süre kısıtlı ve Diyarbakırlı bakan sazı eline alır, uzun bir taksim. Araya küçük mizansenler...
“Bakın bütün kadrom burada! Genel müdürüm..”
Genel Müdür kalkar, boyunu gösterir ki...
“Otur!”
Nedense bu mizansen, Kuzey Kore Devlet Başkanı’nı aklımıza getirir. Nasıl haksızlık ediliyor ama o gencecik çocuğa...
Gidici Diyarbakırlı bakan, Çanakkale’deki tarım sektörü sorunlarını konuşacakları ve adını “Ortak Akıl” koydukları laf olsun torba dolsun toplantısında, süreyi yeterince işgal eder ve artık zevahiri kurtarma zamanıdır.
“Basın mensupları dışarıya! Toplantının bundan sonrası basına kapalı!”
Çanakkale ilinin tarımla ilgili sivil toplum kuruluşları, birilik ve kooperatif başkanları, oda ve borsa yöneticileri, bakanlığın memurları...
Ahali 61 önerinin ne olduğunu öğrenmesin, bakan isteklerden kendini nasıl sıyırdı izlemesin, bürokratları ne duruma düştü bilmesin diye yalnızca basın istenmiyor.
Oysa, Diyarbakır’daki gibi bir basın Çanakkale’de yok ki...
Yalnızca kendi hükümeti değil, yıllardır tüm hükümetlerin Çanakkale gibi illerde özgür bir basın olmasını engellemek için neler yaptıklarını, gidici Diyarbakırlı bakan çok iyi bilir.
Yine de ne olur, ne olmaz!
Demokrasilerde çiftçinin, işçinin, esnafın, sanatkarın, sanayicinin, tüccarın... Yani her kesimin temsilcileri, kendi tabanlarından aldıkları tepki ve önerilerle üst yapıda öneri ve değerlendirmelerini raporlar.
Eğer sözü edilen 61 öneri böyle hazırlanmışsa, kapalı kapılar ardında görüşülmesinin hiçbir mantığı yoktur!
Zaten gidici olan bir Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, bir yakınına halkla ilişkiler desteği verirken, araya bir de seçim çalışması sıkıştırıyorsa, aferin ona!
Bizimkilere gelince...
Gelmeyelim!
Önce şu Diyarbakırlı gidici bakanın “Bunların bazıları temenni, bazıları gelecekte değerlendirilecek öneriler” dediği, 61 öneriyi bir açıklasınlar!
Bakarsınız aralarından 5-10 tanesi, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası ve daha mantıklısı 2015 Genel Seçimleri sonrası, bakan olacak yeni bir isime olgunlaşmış biçimde verilecek ciddiyettedir.