Gebze gazetesi www.gebzegazetesi.com ve gazete Gebze de belgeselcinin not defteri köşesinde yazdığım 5 Şubat 2022 tarihli makalelerim.
https://www.gazetegebze.com.tr/kose-yazilari/cumhurbaskaninin-ukrayna-gezisi-ve-belgeselcilik-hatiralarim.html
Ümidimiz ve beklentimiz Rusya Kırım ve Abhazya’da yaptığı ilhak ve işgali Ukrayna’da yapmaz ve Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın Ukrayna’ya yaptığı barış çıkarma hedefe ulaşır ve savaş çıkmaz Rusya Ukrayna’yı işgal etmez.
Ukrayna’da Türk İslam Medeniyeti
Ukrayna Türk islam Medeniyeti tarihinde çok önemli deşt-i kıpçak Türkleri diyarı Alton ordu devleti ve Tatar Türk hanlıklarının kurulduğu gönül coğrafyamız osmanlının çok yıllarca idare edip medeniyet kurduğu kültür coğrafyamız Osmanlı’nın sınır çizgisi Tuna’nın denizle buluştuğu İsmail kentinden Akkerman kalesine bizim kültürümüz Purut savaşlarından Galiçya bölgesine mezarsız ve kefensiz şehitler diyarı.
Ukrayna’nın Başkenti Kiev’deyim
Ukrayna’ya ilk kez 1990 lı yılların ortasında Kocaeli sanayi odasının düzenlediği iş gezisi ile hem gazeteci ve hemde odanın ilk meclis üyesi olarak başkent Kiev’e gitmiş , Ukrayna’da araştırmalar yapıp belgesel çekmiştim.
Sanayi odası heyeti ile Dinyaper ve Dinyester nehirlerini takip ederek Ukrayna’nın önemli şehirlerini gezmiş Hürrem sultanın dünyaya geldiği köyüde görmüştük.
Gönül Yaramız Kırım’da Belgesel Çekmek
Ruslar Kırımı işgal etmeden 2000 li yılların ortasında Eman Tur firmasının organizasyonu ile Kırıma gidip rahmetli Haluk Dursun’un rehberliğinde o yıllar Ukrayna özerk cumhuriyeti olan bugün Rus işgalindeki Kırım’da çektiğim belgesel halen bir çok TV kanalında yayınlanıyor
Kırım’dan Anadolu’ya Sönmeyen Tatar Ateşi
Kırım belgesellimiz ile ilgili kamera arkası tarafından hazırlanan ayrıntılı yazıyı birlikte okuyalım.
http://www.kameraarkasi.org/yonetmenler/belgeseller/kirimbelgeseli.html
Tuna Nehrin’den Akkerman Kalesine Ukrayna
Ukrayna bölgesine son olarak 2018 yılında değerli arkadaşım Koşukavak tur firmasının sahibi Rifat Yakupoğlunun daveti ile karayolu ile Bulgaristan ve Romanya üzerinden gidip Tuna nehrinin denizle buluştuğu ismail kentinden Odesa Akkerman bölgelerini adım gezip belgesel çekmiştim.
Devri alem belgesel TV programı www.devrialem.tv olarak çektiğimiz belgesel ulusal ve bölgesel bir çok TV kanalında yayınlanıyor.
Karadeniz’in karşı tarafındaki Ukrayna sahillerindeki yaptığımız Araştırma ve Gebze gazetesinde yazdığımız makaleleri sizlerle paylaşıyorum
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3602&t=makale
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3561&t=makale
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3559&t=makale
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3584&t=makale
http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3567&t=makale
Tuna Nehrinin Karadeniz’e Döküldüğü Ukrayna
Ak tolgalı beyler beyi haykırdı ileri
Bir yaz günü geçtik Tuna dan kafilelerle
Almanya kara ormanlardan doğan Tuna nehri Ukrayna ismail kentinden Karadeniz’e döküldüğü yere Romanya’nın Galatı kentinden geçerek geliyoruz.
“Devlet-i Ali”nin farklı yüzyıllarda yayıldığı toprakları resmeden söz konusu haritalarda; Tuna nehri çok önemlidir.
Tuna demek Osmanlı demek. Osmanlılardan maddi anlamda gerçekten ne kalıp kalmadığının enine boyuna tartışıldığı, Ukrayna Bölgesinde sistematik araştırma ve belgeleme yapan çalışmaları çok azdır.
Bugünün Ukrayna toprakları İmparatorluğun egemenlik kurduğu kuzey Karadeniz sathının sınırları kimi haritalarda Kırım Yarımadası ile günümüz Ukrayna’sının yatay olarak yarısına yakınını kapsamaktadır.
İlk defa 1470 ve 80’lerde yani Fatih Sultan Mehmet devrinde Kırım’a, ardından da Ukrayna’ya “ayak basan” Osmanlı’nın ulaştığı sınırlar; zamanla 16. ve 17. asırlarda bugün Odessa, Nikolayev, Xerson, Zaporojye ve Donetsk’ten oluşan Ukrayna’nın bütün güney vilayetlerini içerdiği gibi; kimi bazı haritalarda Dinyepropetrovsk ve Kirovograd gibi iki büyük orta ili dahi içinde barındırır.
Romanya Sınır kapısından geçerek geldiğimiz Ukrayna gümrüğünde vize olmamasına rağmen saatlerce bekletildik
Tur ekibi ile Ukraynalı yetkililer tartıştı. Burada bir gerçeği daha öğrendim Bulgar Romen ve Ukraynalılar da halen Türk korkusu ve düşmanlığı var.
Ukrayna’da Osmanlı İzleri
Güney Ukrayna’nın Odessa, Xerson, Nikolayev gibi sahil vilayetlerinin merkezleri ile Zaparojye kentinin kuruluş tarihleri 1780’li ve 90’lı yıllarda hep arka arkaya; Rus-Türk Savaşları’nı takip eden döneme denk düşer. Kaba bir hesapla Osmanlılar adı geçen topraklarda 300 küsur sene hüküm sürmüşlerdir. Şimdi gelin birlikte başta Odessa kenti olmak üzere bu coğrafyada Osmanlı’nın “haritalardaki İzleri”nin gerçekteki izdüşümünün peşine düşelim… Güney Ukrayna’nın son 200 yıl içindeki en büyük yerleşim yeri Odessa’dır. Kent merkezindeki Lanjeron Plajı’nın hemen başında şehrin kuruluş tarihi olarak 1794 senesi yazılıdır. Bu tarih 2. Yekaterina döneminde Rus ordularının aynı yerde bulunan Osmanlı yerleşkesi “Hacı Bey”i Türklerin elinden aldıkları yıldır. Buradan, Sofiyevskaya Caddesi’ndeki resim müzesine geçelim. Şehrin ve bölgenin görsel bir hafızası niteliğini taşıyan galeride, Hacı Bey dönemini ucundan da olsa resmettiği gözüken tek bir esere rastlanır sadece. Söz konusu peyzaj yapıtında Hacı Bey; baraka ve antrepolar ile ileride ufak bir camii, deniz kıyısında dolaşan binek hayvanları ve de sakallı adamlar ile çarşaflı kadınlar kompozisyonu biçiminde tasvir edilir. Günümüzde Odessa’nın değil sadece genç ve orta yaş kuşaklarına, eski jenerasyonun bile önemli bir kısmına “Osmanlılar kentinizin olduğu geniş bölgeyi üç asır boyunca kontrol etmişler” dediğiniz vakit size ya anlamsız surat ifadesi ile bakarlar.
Bazı kaynaklardan da derlediğim bu bilgileri sizlerle paylaşıyor Rus Ukrayna savaşımın çıkmaması İçin dua ediyorum
Rus Ukrayna savaşı 3. Dünya savaşının çıkmasınada zemin hazırlar.