Ümidimiz ve beklentimiz Rusya Kırım ve Abhazya’da yaptığı ilhak ve işgali Ukrayna’da yapmaz ve  Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın Ukrayna’ya yaptığı barış çıkarma hedefe ulaşır ve savaş çıkmaz Rusya Ukrayna’yı işgal etmez.

Ukrayna’da Türk İslam Medeniyeti

Ukrayna Türk islam Medeniyeti tarihinde çok önemli deşt-i kıpçak Türkleri  diyarı Alton ordu devleti ve Tatar Türk hanlıklarının kurulduğu gönül coğrafyamız  osmanlının çok yıllarca idare edip medeniyet kurduğu kültür coğrafyamız  Osmanlı’nın sınır çizgisi Tuna’nın  denizle buluştuğu İsmail kentinden  Akkerman kalesine bizim kültürümüz  Purut savaşlarından  Galiçya bölgesine mezarsız ve kefensiz şehitler diyarı.

Ukrayna’nın Başkenti Kiev’deyim

Ukrayna’ya ilk kez 1990 lı yılların ortasında  Kocaeli sanayi odasının düzenlediği iş gezisi ile hem gazeteci ve hemde odanın ilk meclis üyesi olarak başkent Kiev’e gitmiş , Ukrayna’da araştırmalar yapıp belgesel çekmiştim.

Sanayi odası heyeti ile Dinyaper ve Dinyester nehirlerini takip ederek Ukrayna’nın önemli şehirlerini gezmiş  Hürrem sultanın dünyaya geldiği köyüde görmüştük.

Gönül Yaramız Kırım’da Belgesel Çekmek

Ruslar Kırımı işgal etmeden  2000 li yılların ortasında  Eman Tur firmasının organizasyonu ile Kırıma gidip rahmetli Haluk Dursun’un rehberliğinde o yıllar Ukrayna özerk cumhuriyeti olan bugün Rus işgalindeki Kırım’da  çektiğim belgesel halen bir çok TV kanalında yayınlanıyor 

Kırım’dan Anadolu’ya Sönmeyen Tatar Ateşi

Kırım belgesellimiz ile ilgili  kamera arkası tarafından hazırlanan ayrıntılı yazıyı birlikte okuyalım.

http://www.kameraarkasi.org/yonetmenler/belgeseller/kirimbelgeseli.html

Tuna Nehrin’den Akkerman Kalesine  Ukrayna

Ukrayna bölgesine son olarak 2018 yılında değerli arkadaşım  Koşukavak tur firmasının sahibi Rifat Yakupoğlunun daveti ile  karayolu  ile Bulgaristan ve Romanya üzerinden  gidip Tuna nehrinin denizle buluştuğu  ismail kentinden Odesa Akkerman bölgelerini adım gezip belgesel çekmiştim.

Devri alem belgesel TV programı www.devrialem.tv olarak çektiğimiz belgesel ulusal ve bölgesel bir çok TV kanalında yayınlanıyor.

Karadeniz’in karşı tarafındaki Ukrayna sahillerindeki yaptığımız Araştırma ve Gebze gazetesinde yazdığımız makaleleri sizlerle paylaşıyorum

http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3602&t=makale

http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3561&t=makale

http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3559&t=makale

http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3584&t=makale

http://www.gebzegazetesi.com/m/?id=3567&t=makale

Tuna  Nehrinin Karadeniz’e Döküldüğü Ukrayna 

Ak tolgalı beyler beyi haykırdı ileri

Bir yaz günü geçtik Tuna dan kafilelerle

Almanya  kara ormanlardan doğan Tuna nehri  Ukrayna ismail kentinden Karadeniz’e döküldüğü  yere Romanya’nın Galatı kentinden geçerek geliyoruz.

“Devlet-i Ali”nin farklı yüzyıllarda yayıldığı toprakları resmeden söz konusu haritalarda; Tuna nehri çok önemlidir.

Tuna demek Osmanlı demek. Osmanlılardan maddi anlamda gerçekten ne kalıp kalmadığının enine boyuna tartışıldığı,  Ukrayna Bölgesinde  sistematik araştırma ve belgeleme yapan çalışmaları çok azdır.

Bugünün Ukrayna toprakları  İmparatorluğun egemenlik kurduğu kuzey Karadeniz sathının sınırları kimi haritalarda Kırım Yarımadası ile günümüz Ukrayna’sının yatay olarak yarısına yakınını kapsamaktadır.

İlk defa 1470 ve 80’lerde yani Fatih Sultan Mehmet devrinde Kırım’a, ardından da Ukrayna’ya “ayak basan” Osmanlı’nın ulaştığı sınırlar; zamanla 16. ve 17. asırlarda bugün Odessa, Nikolayev, Xerson, Zaporojye ve Donetsk’ten oluşan Ukrayna’nın bütün güney vilayetlerini içerdiği gibi; kimi bazı haritalarda Dinyepropetrovsk ve Kirovograd gibi iki büyük orta ili dahi içinde barındırır.

Romanya  Sınır kapısından geçerek geldiğimiz  Ukrayna gümrüğünde vize olmamasına rağmen saatlerce bekletildik

Tur ekibi ile Ukraynalı yetkililer tartıştı. Burada bir gerçeği daha öğrendim  Bulgar Romen ve Ukraynalılar da halen Türk korkusu ve  düşmanlığı var.

Ukrayna’da Osmanlı İzleri

Güney Ukrayna’nın Odessa, Xerson, Nikolayev gibi sahil vilayetlerinin merkezleri ile Zaparojye kentinin kuruluş tarihleri 1780’li ve 90’lı yıllarda hep arka arkaya; Rus-Türk Savaşları’nı takip eden döneme denk düşer. Kaba bir hesapla Osmanlılar adı geçen topraklarda 300 küsur sene hüküm sürmüşlerdir. Şimdi gelin birlikte başta Odessa kenti olmak üzere bu coğrafyada Osmanlı’nın “haritalardaki İzleri”nin gerçekteki izdüşümünün peşine düşelim… Güney Ukrayna’nın son 200 yıl içindeki en büyük yerleşim yeri Odessa’dır. Kent merkezindeki Lanjeron Plajı’nın hemen başında şehrin kuruluş tarihi olarak 1794 senesi yazılıdır. Bu tarih 2. Yekaterina döneminde Rus ordularının aynı yerde bulunan Osmanlı yerleşkesi “Hacı Bey”i Türklerin elinden aldıkları yıldır. Buradan, Sofiyevskaya Caddesi’ndeki resim müzesine geçelim. Şehrin ve bölgenin görsel bir hafızası niteliğini taşıyan galeride, Hacı Bey dönemini ucundan da olsa resmettiği gözüken tek bir esere rastlanır sadece. Söz konusu peyzaj yapıtında Hacı Bey; baraka ve antrepolar ile ileride ufak bir camii, deniz kıyısında dolaşan binek hayvanları ve de sakallı adamlar ile çarşaflı kadınlar kompozisyonu biçiminde tasvir edilir. Günümüzde Odessa’nın değil sadece genç ve orta yaş kuşaklarına, eski jenerasyonun bile önemli bir kısmına “Osmanlılar kentinizin olduğu geniş bölgeyi üç asır boyunca kontrol etmişler” dediğiniz vakit size ya anlamsız surat ifadesi ile bakarlar.

Bazı kaynaklardan da derlediğim bu bilgileri sizlerle paylaşıyor Rus Ukrayna savaşımın çıkmaması İçin dua ediyorum

Rus Ukrayna savaşı 3. Dünya savaşının çıkmasınada zemin hazırlar.