FINDIK SANAYİSİ VE TİCARETİ Halen ülkemizde yıllık 1.800.000 ton iç kapasiteli 180 kırma fabrikası ile yıllık 350.000 ton iç kapasiteli 40 işleme tesisi bulunmaktadır. 1970’li yıllarda fındık ihracatımızın % 90’ı kabuklu ve natürel iç olarak gerçekleşirken, fındık işleme sanayisindeki olumlu ve hızlı gelişmeler sonucunda işlenmiş fındık ihracatının toplam ihracatımızdaki payı 2000 yılında %30’un üzerine çıkmıştır.
Üretimin her aşamasındaki etkili ve özenli kalite kontrol sistemleri sayesinde alıcı firma isteklerinin tam anlamıyla yerine getirilmesine paralel olarak özellikle işlenmiş iç fındık ihracatı her yıl artış göstermektedir. Ülkemizde hazırlanan işlenmiş fındıklar, natürel fındık almak suretiyle birçok ithalatçı-sanayicinin kendi tesislerinde hazırladıkları işlenmiş fındıklardan çok daha kalitelidir. Günümüzde gerek resmi,gerekse özel sektöre ait işlenmiş iç fındık üretiminde kalite güvence departmanlarınca HACCP kapsamında en asgari düzeyde yapılan analizler ilişikte bulunmaktadır.
TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİNDE FINDIK
Fındık yetiştiriciliğindeki bunlar ve benzer sorunlara karşın yine de Türkiye, dış pazarlara yönelik fındık ticareti bakımından, dünyanın en önemli ülkesi konumundadır. Eskiden beri, hatta Cumhuriyet devri öncesinde bile, iç fındık ya da kuru kabuklu meyva olarak, her yıl dünya pazarlarına sunulan toplam ürünün yaklaşık % 70 ila % 75’ini Türkiye gerçekleştirir. Dış ticaret gelirlerinde bu ürün, tekstil ve tütünden sonra üçüncü sırada gelir. Bazı yıllar, ikinci sıraya yükselir.
Yıllık ihracatın, yaklaşık 10 bin tondan azı, kabuklu kuru meyva ve % 95’i aşan bir payı iç meyva (kabuğundan ayrıştırılmış ve standartlaştırılmış meyva, daha doğru ifadeyle tohum) olarak ihraç edilmektedir. Yaklaşık 1950-1955 devresi öncesinde ihracat, 20 bin tonu (iç meyva) aşmıyordu. Ülke üretim artışına koşut olarak, ihracat miktarı da az çok büyümüştür. Artık 1960 sonrasında bu miktar, 100-150 bin ton ila 200 bin ton arasında değişmektedir (Tablo 7’yi inceleyiniz). Türkiye dış ticaret gelirlerinin, 1980 öncesinde hemen hemen % 15 ila % 20’si bu meyvanın dış satımından sağlanıyordu. Ülkenin, sanayi malları ihracatı ile turizm gelirlerinin artması, bu payın % 8 ila % 10’a doğru gerilemesine yol açmıştır. Ancak yine de bu miktar, döviz olarak, bir ila bir buçuk milyar doları bulur. Yaklaşık 50 dolayında ülke, az veya çok, Türkiye’den fındık satın almaktadırlar.
Türkiye ekonomisinde fındık yetiştiriciliğinin önemi, hiç kuşkusuz ki, bu kadarla bitmez. Bugün yaklaşık 2500 yerleşmede (köyler ve kasabalar), yine yaklaşık 650 bin aile, yani üç milyonu aşan bir nüfus, ya doğrudan doğruya, ya da ek geçim kaynağı olarak, fındık yetiştiriciliğinden gelir sağlamaktadır. Başta Ordu, Giresun, Trabzon, Düzce, Bolu ve Sakarya olmak üzere fazla fındık meyvası yetiştirilen illerde, fındık meyvasının kabuğunu ayrıştıran, 50 dolayında fındık değirmeni faaliyet göstermektedir. Bunlarda, çoğunluğu mevsimlik olsa da, 4000-5000 dolayında işgücü çalıştırılmaktadır (Bu değirmenlere aileler tarafından -fındık fabrikası- denilmektedir). Ayrıca, fındık meyvasının kabuk kısmı (değirmenlerde kırılıp, içi ayrıldıktan sonra kalan kısım), hem sunta yapımı ve hem de, sobalı evlerde yakacak olarak kullanılmaktadır (Aileler buna -kabuk- derler).
Kuru kabuklu fındık meyvası üretiminin, yaklaşık % 50’si kabuğa çıkar (randımanı yüksek bahçelerde yaklaşık % 48 ila % 47’ye; düşük olanlarda ise, % 52 ve hatta % 54’e kadar çıkabilir). Fındık meyvası (tohumu), değişik biçimlerde değerlendirilir. Baştan da ifade ettiğimiz gibi, çok besleyici bir gıda maddesi olup, çerezlik olarak, değişik kremaların yapımında, şekerleme ve çikolata endüstrisi alanında kullanılır. Ülkemizde bu sanayi, az da olsa önem kazanmış olup, en önemli tesisler, Ordu-Sagra tesisleri ile Ülker gıda şirketi tarafından, yine Ordu ve İstanbul ile Ankara’da kurulup, işletilen şekerleme-çikolata tesisleri, bunların başlıcalarıdır. Ayrıca, 2005 yılı sonrasında fındıktan, fındık yağı adı altında sıvı mutfak yağı da üretilerek piyasaya sürülmüştür.
FINDIK TARIMI VE YETİŞTİRMESİ
Fındığın ekonomik ömrü oldukça uzun olup dikimden önce arazi ve toprak hazırlığının iyi bir şekilde yapılması gerekmektedir. Üzerinde tek yıllık bitkilerin yetiştirildiği arazilerde fındık bahçesi tesis edilebileceği gibi, çok yıllık bitkilerin yetiştirildiği araziler, eski ve yaşlanmış fındık bahçelerinin yenilenmesi şeklinde de fındık bahçesi tesis edilebilmektedir. Düz ya da meyilli olarak arazinin yapısına göre yöntemler farklılık gösterebilmektedir.
MEYİLLİ ARAZİLERDE BAHÇE KURULMASI
Arazinin meyilinin %5’den fazla olduğu yerlerde muntazam bir dikimin yapılması, yağmur sularının depo edilmesi, gübrenin yıkanıp gitmemesi, hasadın kolay yapılabilmesi, budama, gübreleme ve mücadele gibi kültürel uygulamaların kolay yapılabilmesi için arazinin teraslanması (sete alınması) gerekmektedir. Arazinin meyil durumuna göre aşağıdaki teraslama sistemlerinin bir tanesi uygulanır. Meyilli Arazilerde Teraslama Sistemi :
1. Kanal Teraslar: Arazi meyilinin %5-25 olduğu durumlarda bu teras şekli uygulanır.
2. Hendek Teraslar: Arazi meyili %25-75 arasında ise hendek teras sistemi uygulanır.
3. Cep Teraslar: Arazi meyili %75’den fazla olduğu ve diğer teras sisteminin uygulanamadığı arazilerde cep teraslar uygundur. Teraslamadan sonra iyi bir toprak hazırlığında yapılması gerekmektedir . Toprak hazırlığında yapılan uygulamalar:
DÜZ ARAZİLERDE BAHÇE KURULMASI
Yeni tesis edilecek fındık bahçesi için düz arazilerde uygulanacak toprak tesviyesi meyilli arazilere göre daha kolay olmakta, ancak taban suyunun düşük seviyede veya yüksek olmasına göre uygulamalarda bazı farklılıklar görülmektedir.
* Toprak Analizi: Dikim öncesi toprakta eksik ya da yetersiz olan besin maddelerinin anlaşılması ve toprağın asitlik durumunun tespiti için toprak analizi gerekmektedir. Temel gübreleme ve asitliğin uygun hale getirilmesi için tatbik edilecek olan kireç miktarının tayini bu analize göre yapılmalıdır. * Toprakta Kirizma: Toprağın derince işlenmesidir. Kirizma ile alt toprak kabartılarak havalanması sağlanır. Bu toprakta mikroorganizma faaliyetini artırıp su tutma kapasitesi de yükselterek toprağın fiziksel ve kimyasal yapısının düzelmesine yardımcı olur.
* Toprağın dinlendirilmesi: Fındıklık tesis edilecek olan arazide uzun yıllar çok yıllık bitki tarımı yapılmış ise toprak yorgunluğu söz konusudur. Toprak yorgunluğunun giderilmesi için bu araziler dinlendirilmelidir.
Çeşit Seçimi: Fındık bahçesi tesis ederken üzerinde dikkatle durulması gereken noktalardan bir tanesi de çeşit seçimidir. Bahçe içerisinde yer verilen çeşitlerin; Verimli ve kaliteli olması, Bahçe içerisinde çeşit standardizasyonunun sağlanması, Ana çeşitlerin meyve tutumunun yüksek olması bakımından bahçe içerisinde tozlayıcı çeşitlere yer verilmesi, Pazarda tutulan çeşit olması gibi konulara dikkat edilmesi gerekir.
Fidan Seçimi: Fındık kök sürgünü oluşturan bir bitkidir. Amaca uygun olan kök sürgünlerinde şu özellikler aranmalıdır: Sürgünlerde (Fındık fidanı, dikme.)
Özellikleri :
1_Sürgün gözleri iyi teşekkül etmiş tomurcukları bulunan kök sürgünleri olmalıdır. 2_Düzgün sağlıklı hastalıksız güneş gören, pişkin, ve 1-2 yaşlı kök sürgünleri olmalıdır.
3_Kök teşekküllü iyi olan ve ocak içerisine yakın olmayan yerlerde gelişme gösteren kök sürgünleri olmalıdır. Bu özelliklere sahip kök sürgünleri seçilip köklere zarar vermeden çepin ile çıkarılmalıdır. Alınan bu kök sürgünlerine dikimden önce Dikim Budaması yapılmalıdır. Bunun için yaralı, bereli ve zedelenmiş olan kökler sağlam doku noktasından kesilmeli, uzun olan kökler kısaltılmalıdır. Fidanlar yaklaşık 35-40 cm. uzunluğunda ve bir göz üzerinden tırnak bırakılmadan, gözün ters istikametinden keskin bir makas ile kesilmelidir. Hazırlanan bu fidanlar bekletilmeden daha önce hazırlanan dikim çukurlarına dikilmelidir.
D-Dikim Zamanı: Dikim için en uygun zaman sonbahar aylarıdır. Şubat ayları ve mart ayları sonuna kadar fındık fidanı dikilebilinir.
E-Dikim ve Terbiye Sistemleri: Fındık yetiştiriciliği genellikle ocak dikim sistemine göre yapılmaktadır. Bu sistem fındık üretim bölgesinde uygulanan geleneksel dikim şeklidir.
İki çeşit dikim sistemi vardır. Bunlar;
Ocak Dikim Sistemi: Daha ziyade düz arazilere uygun olan bu dikim şekli meyilli arazilerde arazi meyil durumuna göre teraslama yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Ocak dikim sisteminde dikim çukurları dikimden en az bir ay önce 120 cm çap ve 60 cm derinlikte açılmalıdır.