Hatıralar tarihe ışık tutan en değerli bilgiler ve tarihin canlı şahitleridir bugün sizlere Türk siyasi tarihine damga vuran liderlerden birisi olan ERBAKAN hoca ile ilgili hatıralarıma yer vermek istiyorum.

Demirel ve Ecevit’le görüşüp belgesel çekmek için çok büyük gayret sarf etmemize rağmen bir türlü başaramadık, amacım tüm siyasi liderle bir seri söyleşi yapmaktı. Demirel’in vefatından sonra Isparta İslam Köyde’ki evinde ve mezarında belgesel çekimi yaptım. Türk siyasetine damga vuran tüm liderle az çok gazetecilik hatıram var, bunları zaman içinde yazarak kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.

ERBAKAN HOCA İLE TARİHİ SÖYLEŞİ

Bugün burada sizlerle paylaştığım tüm bilgiler 21 Şubat 2010 tarihinde merhum Erbakan Hoca’nın Ankara Balgat’taki konutunda İKTAV Belgesel Yayıncılık ve Devri Alem Belgesel TV Programı olarak çektiğim belgesel görüntülerden alınarak, 22 Şubat 2010’da yazılmıştır. Bu yazıyı sizlerle paylaşırken www.devrialem.tv ve www.iktav.com arşivimizde yer alan ERBAKAN Hoca ile yaptığımız belgesel söyleşilerin lingini paylaşıyorum.

https://youtu.be/_EoQnsZy5a4

https://youtu.be/_0yApNWMTjo

ERBAKAN’ DAN TARİHİ AÇIKLAMA

Milli Görüş lideri ve 54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 28 Şubat Süreci ve Kıbrıs Barış Harekatı’nın perde arkasını Belgesel Haber Ajansı’na anlattı…

İsmail Kahraman ile Devr-i Alem TV Programı Tarihe Not Düştü

Yazı ve Fotograf: İsmail Kahraman

E-post: belgeselciismail@gmail.com

-------------------

ERBAKAN HOCA İLE TARİHE NOT DÜŞMEK

Paşaların tutuklandığı, Türkiye gündeminin çok yoğun olduğu bir ortamda belgeselci olarak 28 Şubat Süreci’nin arifesinde Ankara’da tarihi bir çalışmaya imza attım.

Ankara’da benim için en anlamlı çalışma pazar günü oldu. 1950’den 2010 yılına sürekli gündemde olan Milli Görüş lideri Erbakan Hoca ile 2 saat süren belgesel çekme imkanım oldu.

85 yaşındaki Erbakan Hoca, genç bir insanın zekası ile tarihi olayları dün gibi hatırlayarak kameramızın karşısına oturup sorularımıza tek tek cevap verdi. Sayın Erbakan’dan çok önemli bilgiler alarak tarihe not düştüm.

Ankara – Balgat’taki evinde bizleri kabul eden Türkiye’nin 54. Hükümeti’nin başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dan Milli Görüş Hareketi’nin kuruluş hikayesini dinledim.

1974 yılında Ecevit ile hükümet kurması, Kıbrıs Barış Harekatı’nın perde arkası, 28 Şubat sürecinde neler yaşandığı konusunda sayın Erbakan çok önemli bilgiler verdi.

ERBAKAN HOCA’DAN TARİHE GEÇECEK AÇIKLAMALAR

Milli görüş lideri ve Türkiye’nin 54. Hükümeti’nin Başbakan’ı birçok TV kanalından gelen röportaj isteğini kabul etmiyor.

Devr-i Alem Programı’nın çok iyi bir izleyicisi olan Erbakan Hoca’nın bizim isteğimizi kabul etmesine sevindik. Sayın Erbakan, bugüne kadar açıklamadığı çok önemli bilgileri Devr-i Alem Programı’na yaptı. 1950 yıllarında Milli Sanayi Hamlesi’ni nasıl başlattığını, Türkiye Odalar Birliği Başkanlığı’ndan Konya Bağımsız milletvekilliğine nasıl seçildiğini açıklarken o günleri yeniden yaşıyor gibiydi.

Devr-i Alem Belgesel Programı’nda, tarihe not düşen Sayın Erbakan’la yaptığımız çok önemli röportajın tüm metni gazetemiz Gebze, ulusal gazeteler, TV 5 ile diğer televizyonlarda kamuoyu ile paylaşacağız. Sayın Erbakan’ın verdiği tarihe ışık tutan bilgiler, kamuoyunda çok ses getirecek bir çok ezberi bozacak..

Sayın Erbakan ile yaptığımız, tarihe not düşüp zamana ışık tutan röportaj ile siyasi ve kültür tarihimize karşı büyük bir vefa borcunu ödediğimize inanıyorum.

---------

Milli Görüş Lideri Erbakan’dan Kıbrıs Barış Harekatı Açıklaması:

“Harekat Emrini Ben İmzaladım”

Son yıllarda röportaj teklifini kabul etmeyen Milli Görüş Lideri Erbakan Hoca ile bir yıllık uğraş ve beklemeden sonra aldığım röportajımızın ikinci bölümünde “ Kıbrıs Barış Harekatı’nı konuşacağız.

Sözü Kıbrıs Barış Harekatı’na getirdim. Sayın Erbakan Kıbrıs Harekatı’nda yaşananları daha dün yapılmış gibi hatırlayarak harekatın nasıl yapıldığını tek tek anlatmaya başladı.

ECEVİT HAREKATA KARŞIYDI

Kıbrıs Barış Harekatı’nın tarihi olay olduğunu açıklayan Erbakan “Şayet bizim emrini verdiğimiz harekat planı aynen uygulansaydı, Kıbrıs olayı 40 yıldır sürüncemede kalmazdı.“ dedi. Kıbrıs Barış Harekatı’nın arka planını Devr-i Alem kamerasına şöyle anlatı..

…” Başbakan Ecevit Kıbrıs Harekatı’na isteksizdi, ancak Kıbrıs’ta çok acı olaylar oluyor ve her gün birçok Türk, Rumlar tarafından öldürülüyordu. Dönemin Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar, sürekli hükümetle görüşmeler yapıyor, ve askeri istihbarattan gelen bilgilere göre Kıbrıs’ta yaşanan Rum vahşetine dur demek için, bir an önce müdahale yapılması gerekiyordu”..

O yıllarda tüm dünya bizim böyle bir harekât yapmamıza karşıydı. Ancak savaşa Ecevit’te karşıydı. Son görüşmeler için Kıbrıs’ın garantör ülkelerden olan İngiltere ile birlikte, harekât yapalım diyen Ecevit bizim karşı çıkmamıza rağmen Londra’ya gitti, Ecevit yanlış bir şey yapmasın diye Oğuzhan Bey’ide Ecevit’in yanına verdik. Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar ve diğer yetkililerle Ecevit ve Türk heyetini Esenboğa Hava Limanı’ndan uğurladıktan sonra Semih Sancar Paşa bana özel bir görüşme yapalım dedi ve Esenboğa Hava Limanı’nda Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar paşa ile aramızda şu tarihi konuşma geçti.

SAVAŞ EMRİNİ ESENBOGA’DA VERDİM

Genelkurmay Başkanı Semih Sancar ile Esenboğa Havalimanı’nda bir odada görüşme yaptık. Sancar Paşa bana, Sayın Erbakan sizler şu andan itibaren Başbakan vekilisiniz. Kıbrıs’ta büyük katliamlar yaşanıyor. Sayın Ecevit’in Londra’dan dönmesi uzun zaman alacaktır. Başbakan vekili sıfatı ile bizlere hareket emrini verirseniz, biz çıkarma için hazırlık yapabiliriz, harekat emrini verebilir misiniz diye sordu.

Bende harekat emrini verebilirim dedim. Tekrar söz alan Sancar Paşa daha öncede bu tür harekat emirleri verildi ancak harekat yapılmadan geri alındı. Bu kez geri alınmamalı, geri almamak ve kesinlikle çıkarma yapmak üzere verilmeli. Bir kez daha geri alınırsa askerlerin morali bozulur, Kıbrıs tümü ile elimiz’den gider..” dedi.

Daha öncede bir kaç kez Kıbrıs’a çıkarma emri verilmiş ve sonradan geri alınmıştı. Sancar Paşa bunları hatırlatıyordu. Orada harekat emrini verdim ve Türk Silahlı Kuvvetleri hazırlık yapmaya başladı. Ecevit Londra’da İngilizlerle birlikte Kıbrıs’a çıkarma yapalım diye görüşmeler yaparken, verdiğim emir üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri çoktan çıkarma hazırlığına başlamıştı.

KEMAL KAYACAN BEN KIBRISI ALIRIM

Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar’a harekâtın teknik durumu ve başarı oranını sordum. Toplantıda yer alan dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Kemal Kayacan söz alarak, Sayın Erbakan hiç merak etmeyin ben Karadenizliyim, denizi ve denizcilik tarihini çok iyi bilirim. Sadece Türk Deniz Kuvvetleri’nin Kıbrıs’ı alma imkanı var dedi. Her türlü hazırlık yapıldı ve Kıbrıs Harekatı başarı ile tamamlanacak diyen askerlerin verdiği bu bilgileri aldıktan sonra çok rahatladım.

Kıbrıs harekatı karadan, karaya. Havadan Karaya. Havadan denize, denizden karaya birçok harekat unsurunu bir arada kapsıyordu. Böyle bir harekât çok iyi planlanmıştı. Askerimiz çok başarılı çalışma yapmıştı.

ECEVİT ÇOK KORKTU

Sayın Ecevit büyük umutla gittiği İngiltere’den eli boş dönüyordu.. İngilizler, Türkiye ile birlikte çıkarma yapmayacaklarını söyleyince Ecevit büyük umutla gittiği Londra’dan hayal kırıklığı içinde Türkiye’ye döndü. Ecevit’i, Türkiye’ye döndükten sonra hava limanında karşılayıp, harekat emrini verdiğimizi söyleyince Ecevit şok oldu ve şaşırdı birden.. ”Dünya ne der?.. Bu çıkarmayı dünyaya nasıl anlatırız..” diye endişesini dile getirdi. Ecevit’e cevaben sayın Başbakan hiç endişe etmeyin dedim.

Biz çıkarma planı yaptık ve 5 günde varmak istediğimiz yere varabileceğimizi söyledik ve bilindiği gibi harekât başladı ve bizim 5 günde gerçekleştireceğimiz planı askerlerimiz 3 günde gerçekleştirdi. Askerimizin hazırlık yapması ve harekata dünya ülkelerinin tepkisini ölçmek için geçici olarak ateş kes kararı aldık..

LARNAKA ALINMALIYDI

Mili görüş lideri Erbakan sorularımıza cevap verirken Devr-i Alem kamerasına açık açık konuşarak tarihe not düşüyordu. Sayın Erbakan adeta o günleri yeniden yaşıyor gibi heyecanlanıyordu ve ikinci harekatın başlamasından sonra planlanan hedefe ulaşıldı, öngörülen yere ulaştık diyordu. Zor durumdaki Türkler kurtuldu. Ancak bize haber vermeden Ecevit, harekatı sona erdirdi. Bizim planımızda, hala sultanın türbesinin bulunduğu Larnaka’yı almak vardı. Larnaka’nın alınmaması ve Maraş Bölgesi’nin iskana açılmaması büyük bir hata. Ecevit ve ondan sonra gelen hükümetlerin Kıbıs’la ilgili milli bir politikaları olmadığı için sürüncemede kaldı.. 1974 yılında Milli Selamet Partisi hükümette olmasaydı Kıbrıs Barış Harekatı olmazdı diye konuştu.

EZBER BOZAN BELGE

Biz, sayın Erbakan Hoca ile Kıbrıs Barış Harekatı’nı konuşurken Erbakan Hoca’nın basın danışmanı Mehmet Karaman Bey bu röportajı yaptığımız 21 Şubat 2010 Pazar günkü Star Gazetesin’de yer alan Barış Harekatı ile ilgili “ İngiliz arşiv belgelerinde yer alan Star Gazetesi’nin haberi “ köprünü getirdi. Tarihe ışık tutan bu haber Milli Gazete’de tam metin olarak yayınlandı.

------

ERBAKAN HOCA’DAN 28 ŞUBAT AÇIKLAMASI

Tarih; tarihi yazan ve yaşayanlardan öğrenmek gerek. Türkiye gibi dünya ülkelerinde her gün yeni tarihler yazılır ve yeni tarihler yapılır. Türkiye’de bu günlerde yaşananlar gelecekte daha iyi değerlendirilecektir.

Milli Görüş lideri ve 54. Hükümetin Başbakanı Erbakan Hoca’nın, Türkiye’nin son 60 yıllık siyasi ve sosyal tarihinde önemli yeri var. Sayın Erbakan 28 Şubat post modern darbe ile başbakanlığı bırakan bir lider. Kendisi ile önce 28 Şubat sürecinin perde akasını konuşacağız.

28 ŞUBAT ABD OPERASYONU

Tarihin canlı tanığı olarak, Sayın Erbakan’dan 28 Şubat süreci ve yaşananlar ve olayların perde arkasını anlatmasını istiyoruz. Soruma tek tek cevap verirken, şu gizli belgeyi getirin diye yardımcılarına talimat verdi. Şefaf poşet içeresinde “ABD Dişişleri Bakanlığı’nın, ABD’nin Ankara büyük elçiliğine gönderdiği“ yazıyı okumamız için bana vererek şunları söylüyordu ;

..”28 Şubat tam anlamı ile bir ABD operasyonu, biz iktidara gelip Türkiye’yi ABD güdümün’den kurtarıp dünya ülkesi yapma çalışmalarımızdan, ABD çok rahatsız oldu. Ekim 1996 tarihinde ABD Devlet Başkanı adına ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD Ankara Büyük Elçiliğine “ GİZLİ“ başlığı altında gönderdiği yazıda Erbakan’ın Başbakanlıktan indirilmesi için her türlü eylem ve çalışmanın yapılması isteniyor. Ünlü 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu’nda görüşülen bildiri maddeleri ABD tarafından dikte edildiğini daha sonra ele geçirdiğimiz bu gizli ABD belgesinden anladık dedi.

Bu belgeyi yeni ele geçirdiklerini söyleyen Erbakan hiç bir şey gizli kalmıyor. 28 Şubat 1997’deki ünlü milli güvenlik kurulundaki maddelerin tümü ABD gizli belgesinde de var. Türkiye’ye yazık oldu. Türkiye çok zaman kaybetti diye konuştu.

ABD’NİN GiZLİ BELGESİNDE NELER VAR ?

Milli Görüş lideri ve 54. Hükümetin Başbakan’ı Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından bir örneği, Devr-i Alem TV Programı ve Belgesel Haber Ajansı’na verilen gizli ABD belgesinde özetle şu bilgiler yer alıyordu.

1. Departmanımız, Türk hükümetinin milli eğilimlerinden ve Başbakan Erbakan’ın ideolojisinden ilham alarak dış politikayı Batı’dan ayırıp Arap ve Müslüman dünyasına doğru yeniden yönlendirmesinden dolayı derin endişe içerisindedir. Kanaatimizce Türkiye’nin İran, Irak, Libya, Nijerya ve Sudan ile bağlarının kuvvetlendirmek konusundaki mevcut tutumu, bizim milli menfaatlerimize aykırıdır(düşmancadır).

2. Doğru Yol Partisi, Erbakan’ın radikal İslami söylemlerini (taahhütlerini) ılımlaştırmada başarılı olamadığına göre, kendisinin Refah Partisi ile koalisyonu verimsiz görünmektedir. Biz inanıyoruz ki, Tansu Çiller’in koalisyondan çekilmesi Erbakan’ı düşürür ve ülkeyi erken genel seçimlere götürür. Sonuç kesin olmamakla birlikte, Refah Partisi büyük bir ihtimalle seçimlerden eskisinden daha güçlü çıkacaktır.

3. Türkiye, Birleşik Bevletleri’nin anahtar stratejik ortağı kalmak mecburiyetindedir ve onun bu pozisyonunun gerçekleştirip, sürdürmedeki başarınız bizim milli menfaatlerimizi doğrudan etkileyecektir. Türk askeriyesi, bu sonucu elde etmeye doğru daha büyük bir çaba sarf etmesi için harekete geçmeye zorlanmalıdır. Bu konuda ki aksiyon planlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

( Kaynak: ABD Dişişleri Bakanlığı’nın Ekim 1996’da ABD’nin Ankara büyükelçiliğine gönderdiği gizli belge)

MİLLİ GÜVENLİK KURULU’NDA NELER YAŞANDI?

Prof. Dr. Erbakan’a, 9 saatlik Milli Güvenlik Kurulu’nda neler yaşandığını sorduğumda kısa bir süre duraklayıp adeta o günleri yeniden yaşıyor gibiydi. Kurulda ilk sözü askerler aldı. Askeri kanada, daha önce ayrı ayrı konuşuyor ve kuvvet komutanları görüşlerini ayrı ayrı açıklıyordu. Bu kez farklı davrandılar.

Askerler biz karar aldık, bu toplantıda Genel Kurmay adına tek bir kişi konuşacak ve bu konuşma genel kurmayın görüşü olacak denildi. O zaman Genel Kurmay İstihbarat Başkanı olan Çetin Doğan Paşa söz alıp tam 5 saat konuşma yaparak sözde irtica tehlikesi ile ilgili görüşlerini açıkladı. Kurul bildirisinin acilen imzalanarak hükümet tarafından uygulanmasını istediler. 5 saatlik konuşmayı sakin bir havada dikkatle dinledim. 5 saat sonra kapıda duran Askeri yaveri yanıma çağırıp Demirel’in önünde duran Anayasa kitapçığını istedim ve kitapçığı elime aldığımda şunları söyledim.

NEDEN ANAYASA’NIN BİRİNCİ MADDESİNİ OKUMUYORSUNUZ

Söz sırası bana gelmişti. Tansu Çiller ve ekibi beni yalnız bırakmıştı. Kurulda adeta tek başıma kalmıştım. Söze neden Anayasa’nın ikinci maddesini okumuyorsunuz. Anayasanın birinci maddesinde Türkiye’nin sosyal bir hukuk devlet olduğunu neden söylemiyorsunuz diye sordum. Askeri kanadın şikayetine tek tek cevap verdim. Tam 4 saat konuşma yaparak askerlere cevap verdim.

Başbakan yardımcısı Tansu Çiller, Milli Savunma Bakanı Turan Tayan ve İçişleri Bakanı Meral Akşener hiç konuşma yapmadılar. Yalnız olmama rağmen 2 parti koalisyon hükümeti değil de, tek başına iktidar gibi hükümeti savundum. Alınan kararların tavsiye kararı olduğunu bu karanın uygulanıp uygulanmamasına hükümetin karar vereceğini açıkladım.

DEMİREL ASKERLERİ DESTEKLEDİ

Röportajın bu bölümünde Sayın Erbakan’a ; her fırsatta demokrasiden söz eden, 6 kez gidip 7 kez gelmekle övünen Cumhurbaşkanı Demirel’in tutumunun ne olduğunu sordum.

Erbakan’ın cevabı çok ilginçti?

Demirel hiç ses çıkarmadan askerlerin yaptığı konuşmayı adeta tasdik ediyordu. Hükümete ve demokrasiye hiç sahip çıkmamıştı.

Ben 28 Şubat postmodern ABD darbesi yüzünden istifa etmedim. Bizim hükümet ortağımız DYP milletvekillerine istifa baskısı yapıldığı için istifa ettim. Tansu Çiller bir gün bana gelerek, partimden 50 milletvekili istifa edecek hükümet düşecek, ben bu milletvekillerini seçimde tümü ile tasfiye edeceğim dedi..

Genel seçime gitmek şartı ile hükümetin istifasını Demirel’e bildirme kararı aldık. 290 imza ile Demirel’e çıkıp “Bakın Sayın Demirel, siz bulun 226’yı, düşürün hükümeti diyordunuz. Bende 290 milletvekilinin imzasını size getirdim. Ben istifa ediyorum, seçime gitme şartı ile Tansu Çiller’in başbakan olmasını destekliyorum dedim.

Demokrasi şampiyonu Demirel 290 milletvekili imzasını hiçe sayarak hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz’a verdi. Ondan sonrada yaşananlar malum.

KARADAYI PAŞA’DAN TEŞEKKÜR?

Eski Başbakan’lardan Necmettin Erbakan’a, 28 Şubat darbesinin mimarlarından olan askeri kanat ile hiç görüşüp görüşmediğini sordum. Aldığım cevap çok ilginçti.

Bir gün Karadayı Paşa’nın kendisine gelip “Sayın Başbakan’ım biz ilk kez sizin döneminizde askerler olarak çok iyi maaş aldık. İlk kez sizin döneminizde maddi olarak rahat ettik. Biz sizlerden şikayetçi değiliz. Sizlere güveniyoruz.” Dedikten sora cebinden iki ayrı fotoğraf çıkarıp şu açıklamayı yaptı.

Fotoğraflardan birinde Fatih Çarşamba’da çekilen çarşaflı hanımlar yer alıyordu. Bu fotoğrafı gösteren Karadayı “Sayın Başbakan bizim endişemiz, Türkiye’nin bu duruma düşmesinden endişe ediyoruz“ dedikten sonra diğer fotoğrafı da gösteren Karadayı Paşa sözlerine şöyle devam etti.

“Bakın Sayın Başbakan benim ailemden de başı kapalı hanımlar var. Ben asker olarak babamın adına cami bile yaptıran bir Genelkurmay Başkanıyım. Babasının adına cami yaptıran paşa dine karşı olmaz“ dedi.

Karadayı Paşa’ya cevaben şunları söyledim..

“Sayın Paşam siz fotoğraflarla bana geleceğinizi söyleseydiniz bende size Almanya’nın başkenti Berlin’den çok sayıda çarşaflı hanım fotoğrafı gösterebilirdim. Sayın Paşam, örtülülerden korkmayın, onlardan devlete ve millete zarar gelmez diye cevap verdim.

(ÖNEMLİ NOT: Yukarıda yer alan tüm bilgiler 21 Şubat 2010 tarihinde Sayın Erbakan’ın Ankara Balgat’daki konutun’da, İsmail Kahraman’ın çektiği belgesel görüntülerden alınarak 22 Şubat 2010 tarihinde yazılmıştır.)

ERBAKAN Hoca ile ilgili yazdığımız makalelerimizi www.gebzegazetesi.com da okuyabilirsiniz.


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981