Büyük yanlışa bir adım var!
Biga Belediyesi iki yapı için ihalede ısrar ediyor. Biri yapım diğeri proje ihalesi sürecinde. Bu iki büyük yanlışın Biga kentine faturası 50 yılda zor temizlenir!
Biga Belediyesi’ni de, Kent Konseyi’ni de, sivil toplum örgütlerini de, Bigalı’yı da uyarıyorum.
Biga, kent olarak dört ana ulaşım hattının ortasında yer alıyor. Bir (+) şeklinde ele alırsak, Doğu-Batı yönünde Bursa-Çanakkale ve Kuzey-Güney yönünden Karabiga-Çan karayolları.
Bursa yönünden kente Kıbrıs Şehitleri Caddesi ile giriliyor. Bu bulvar, maalesef Kocabaşçayı üzerindeki Köprü’de son buluyor. Sonrası, adı cadde de olsa kargacık burgacık sokaklardan ibaret. Kent içinde bu bulvarı Kuzey-Güney yönünde yani; Karabiga ve Çan yönlerinde kesen bir bulvar yok.
Kent plancıları, mimarlar ve yaşanabilir kentlere ilgisi olanlar Gaudi’nin Barcelona’sını bilirler. Bir kent büyük bir meydanda kavşaklanır. Kent büyüdükçe, yeni meydan/kavşaklar üretilir.
Biga İtfaiyesi ile Biga Oto Garajı için “yanlış yere taşınıyor” uyarımı zamanında yapmıştım. Şimdi çok daha vahimi, eski İtfaiye arsası ile eski Oto Garajı arsasına, çok daha büyük yanlışlar yapılmak üzere.
Biga’ya dönüşümden bu yana 8 yıl oldu. Geldiğim günden beri Kocabaş Çayı ıslahının planlanması gerektiğini anlatıyorum. Çok konuda aynı düşündüğüm insanlardan bile, konuyu Kocabaş Çayı’ndan açtığımda, terbiyesizliğe varan tavırlar gördüm. Üzüldüm ama vicdanımın rahatlığı ile avundum.
Bugün şiddetle yeniden uyarıyorum. Kocabaş Çayı ıslah planı yapılmadan, çay yatağı buyunca kent içinden geçen Karabiga-Çan ana bulvarı üretilmeden, özellikle çay kıyısında yapılaşmaya gidilmemelidir.
Biga Belediyesi’nin biri proje ihalesi aşamasındaki Belediye Hizmet Binası, diğeri yapım ihalesi aşamasındaki iş merkezi ihalesi tam da bu noktadadır. 18. Madde uygulamaları da bu bölgededir.
Bir noktaya daha değinmeden derdimi anlatmam olanaksız gibi görünüyor.
Kapalı Pazaryeri’ne henüz proje aşamasındayken karşı çıktım. Diğer karşı çıkanlardan farkımı, defalarca yazmama karşın, hala anlatamadığımı görüyorum.
Kapalı Pazaryeri bir gecekondudur! Biga’nın gelecek 50 yıl boyunca kentin en canlı merkezi olacak bölgesini esaret altına almıştır. 18 Eylül Stadı da öyle...
Eski Otogar ve Kapalı Pazaryeri arazisi; Kocabaş Çayı ıslahı ile birlikte değerlendirildiğinde, Biga’nın binlerce araçlık bir yeraltı oto parkının, yer altı çarşısının üretilmesini sağlayacaktır. Üstelik, yılardır önerdiğim gibi; çok amaçlı kapalı bir semt pazarına da yer çıkacaktır.
Bu yapılar yer altında olacağı için, Biga dev gibi bir meydana kavuşacak, parkları, gezinti alanları ortaya çıkacaktır.
Haydi bir adım daha atayım.
Kocabaş Çayı ıslah edildiğinde, üzerinde yalnızca sandalların değil, ördeklerin, kazların, kuşların, pelikanların ve hatta arıtma sistemi yapıldığında balıkların yaşam verdiği bir ortama dönüşebilir.
Bu büyük meydandan 18 Eylül Stadı yanından ve Kocabaşçayı buyunca, Çan karayoluna ana bir bulvar açılmalıdır.
Yine bu büyük meydandan Karabiga’ya (dolayısıyle Çanakkale karayoluna da) Kocabaş Çayı boyunca ana bir bulvar açılmalı.
Kız Meslek Lisesi’nin ilkel yapısı yıkılıp daha ciddi ve büyük bir yapıya taşınması gerektiği çağrılarım da dikkate alındığında; bu bulvar için pek de engel yoktur.
Uyardığım gibi bir planlama, bugün sıkış tepiş yaşadığımız Eski Biga’yı da rahatlatacaktır.
Son yapılan imar planı değişikliği ile bir bölümü kırpılan ve yapılaşmaya açılan Biga Küçük Sanayi Siteleri, Bursa-Çanakkale Karayolu, Kocabaşçayı ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi ile çevrili bölgeye dikkat çekiyorum!
Halen yapılaşmaya açılmamış bu bölgedeki arazi çok değerlidir. Biga’nın ve Bigaı’nın geleceği açısından çok önemlidir.
Bu bölge, bir İlköğretim Yerleşkesi haline getirilmelidir. Yaşadığımız çağ, çocuklarımızın dört duvardan ibaret dershanelere tıkıştırılarak yetiştirilmesi halinde, en azından Bigalı çocuklar için bir anlamda Cehennem Çağı olacaktır!
Kent içine dağılmış, her biri küçücük arsaları nedeniyle çocuk gelişimi için gerekli hiçbir altyapı olanağı üretilemez ilköğretim okullarını terketme zamanı hızla yaklaşıyor.
Lütfen!
Ormanı, parkı, konferans salonu, sanat ve kültür atölyeleri, yüzmeden atletizme tüm spor olanaklarını sunan spor tesisleri, aileleri ile birlikte yararlanacakları sosyal yaşam alanları ile bir İlköğretim Yerleşkesi ihtiyacını anlatıyorum. Mevcut ilköğretim okullarının arsa değerleri bile, böyle bir yerleşkenin yapılmasını sağlayabilir. Piyasa fiyatlarını oturup tartışalım.
Kentin ana bulvarlarından ikisine birden cephesi bulunan bu bölge, yakın köylerin ilköğretim öğrencileri için de bir olanaktır. Biga 15 bin öğrencilik bir İlköğretim Yerleşkesi’ne kavuştuğunda, Milli Eğitim Bakanlığı için de bir model yapı haline gelecektir.
Burada, bu noktaya değinmemin nedeni, söz konusu arazinin de böyle giderse parça-bölük katledileceği kaygımdır.
Biga yakın bir gelecekte 50 bin insanlık nüfusu aşacak. Kentsel dönüşüm projeleri uygulanma şansı bulacak. Biga’yı gelecekte yönetecek yerel yöneticilerin Eski Biga’yı rahatlatacak imar değişikliklerinin de, böylece önü açılacaktır.
Biga bir (+) nın ortasında planlanmalı diyorum. Çanakkale Boğazı geçişi ve Lapseki-Balıkesir Otoyolu, Big’nın Çan yönünden geçmek durumundadır. Bu durumda, Biga kent merkezinden Çan yoluna bağlantının uzun yıllar trafik sorunu üretmeyecek bçimde planlanması kaçınılmazdır.
İşte buna işaret ediyorum!
Biga kent planlaması ile ilgili yıllardır maalesef çok küçük sorunları tartışıyoruz. Ana sorunun, bir büyük ana meydan/kavşak olduğunu, resmi ve sivil güç odakları bir türlü derli toplu tartışamadı. Kent Konseyi kurulması için çırpınıp dururken, ben böyle bir ortamın sağlanabileceği umudu taşıyordum.
Olmadı!
Kent Konseyi kurulalı kaç yıl oldu ama grçek fonksiyonuna bir türlü kavuşturulamadı.
AVM-Alış Veriş Merkezi olsun-olmasın tartışmalarını, kısır bir çerçevede yaptık. Hala öyle yapıyoruz.
Biga’da AVM bir gün mutlaka olacak. Bir değil, bir kaç tane de olacak. AVM’leri kentin dışına itecek tavır, kısır tartışmalarda “karşıyım” diyerek gösterilemez. Kenti öyle bir planlarsınız ki, AVM yatırımı yapacak girişimci, kendisi zaten kent merkezinde yapmayı cazip ve karlı bulmaz.
Bunlar, öyle de çok karmaşık bilgiler değildir.
Ben bunları önerir ve ısrarla yazarken, istiareye yatıp keşfetmedim. Önerdiklerim, önerilerimle ilgili uyarılarım Amerika’nın yeniden keşfi hiç değildir. Dünyanın her yerinde, yaşanabilir kentler var ve bunlardan bir kaçını görüp, incelemek yeterlidir. Biga’dan her yıl yüzlerce insan bu kentlerden herhangi biri, ikisi, üçüne gidiyor. Belki de benim gibi yazma olanakları bulunmadığı için bunları kendince görüyor ama paylaşamıyor.
Ben, yaşadığım kente görevimi yaparken, mesleği gereği yazma şansımı kullanıyorum.
Olay budur!