Yılmaz, sosyal medya hesabından eleştirilere yönelik cevap vererek anlaşmanın içeriğinde yer alan konuları şu şekilde açıkladı: “İsrail’in, Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara Gemisine, uluslararası sularda yapmış olduğu saldırıdan sonra, Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi için dört şartımızın olduğunu 2010 yılında ilan etmiştik. Buna göre; İsrail, 31 Mayıs'ta Gazze'ye yardım götüren filodaki Mavi Marmara gemisine saldırısı için özür dileyecek; 2013 tarihinde Obama’nın İsrail ziyareti sırasında, İsrail Başbakanı Netanyahu, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a telefon ederek Mavi Marmara gemisinin durdurulması sırasında kaybedilen hayatlar için üzüntülerini bildirdi ve yapılan “operasyon hataları” için özür diledi. Bu özür kabul edildi ve kayıtlara geçti.
2) İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un önerdiği uluslararası soruşturma komisyonunun kurulmasına rıza gösterecek;
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği Mavi Marmara olayını araştırmak üzere Yeni Zelanda eski Başbakanı Geoffrey Palmer başkanlığında bir komisyon oluşturdu. Bu komisyonun hazırladığı Eylül 2011’de yayımlanan Palmer Komisyonu raporu ilişkilerin normalleşmesi için İsrail’in üzüntüsünü belirtmesini ve gemide ölen dokuz kişinin ailelerine tazminat ödemesini önerdi. Bu Rapor İsrail’i koruduğu gerekçesi ile Türkiye tarafından imzalanmamış olsa da bu şart da yerine getirilmiş oldu.
3) İsrail, saldırıda ölen sekizi Türkiye, biri ABD yurttaşı dokuz kişinin ailelerine tazminat ödeyecek;
Mutabakat kapsamında, İsrail, Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etti.