Memleketi olan Trabzon’un Of ilçesinde bir vakıf tarafından düzenlenen iftar yemeğine katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Bu ülke Müslüman bir ülke. Tarihten gelen bir yapısı var. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya çok zor bir bölge ve Türkiye onun merkezinde bulunuyor. Şimdi Türkiye’nin konumu itibariyle biz icat yapamıyoruz, buluş yapamıyoruz. Tarım ülkesiyiz biz. Ne yapacağız biz” dedi ve ekledi:

“Ara teknik eleman ülkesiyiz biz. O zaman biz çok daha iyi eğitim almak zorundayız. İnsanlarımızı çok daha iyi yetiştirmek zorundayız. Öyle kalem efendisi değil. Çocuklarımıza, evlatlarımıza sahip çıkacağız. Eğer biz çocuklarımızı iyi yetiştirirsek kalem efendisi değil, ara teknik eleman, üniversiteyi bitiren, teknolojiyi iyi kullanan, bilgisayar bilen ve lisan bilen, dünyadaki bütün bilgileri alıp onları çok iyi kullanan, çok kaliteli gençler olarak yetiştireceğiz.”

Güzel ülkemin güzel Bakanı hepimizi ahmak yerine koyduğunun herhalde farkındadır. Üstüne ülkemizin gençleri, yani bizleri ABD’ye, Avrupa’ya işçi pazarı olarak düşündüğünü açıkça söylüyor. Sömürgeci zihniyete dini de alet ediyor. Bir tek gazeteci, bir tek siyasetçi ya da bir tek yurttaş da çıkıp “Ne oluyor?” diye sormuyor.

Başbakan Erdoğan, yeni evlenen çiftlerden 3 çocuk isterken, sömürgecilere işçi pazarı hayalinden hiç bahsetmemişti oysa.

Hay çok yaşayın emi.

İtiraz etmek...
Nobel Barış Ödülü sahibi edebiyatçı ve gazeteci Elie Wisel’in söylediği şu sözü çok önemsiyorum:

“Adaletsizliği engelleyecek gücünüzün olmadığı zamanlar olabilir. Fakat itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı!”

Ergenekon üzerine...
Hükümet sorunlu olduğu için Özel Yetkili Mahkemeleri 2012 yılında çıkardığı bir yasayla kaldırdı. Ancak görmeye başladığı davalar sonuçlanıncaya kadar görev başında kalacaklardı. Silivri kararları, uygulamaları Hükümet tarafından da sorunlu görüldüğü için kaldırılan bir mahkemenin tasarrufları.

Ayrıca Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil 3 ayrı temyiz aşaması var. Hukuki süreç tamamlanmadı...

Bir de böyle değerlendirin.

Bayram deyince...
Çocukluğumuzu geçirdiğimiz mekanlar, hafızamızda derin izler bırakır. Geleceğimizi şekillendirir. Hayatı yaşayış biçimimizi etkiler. Hayata bakış açımıza dokunur. Çocukluğumuzda yaşadıklarımız, güzel ya da kötü anılar, hepimiz için çok önemlidir.

Bayram deyince; benim de aklıma Hatay’ın şirin ilçesi Dörtyol geldi. Sahildeki dost sohbetlerini özlemişim. Dostlarla anıları yad etme zamanı gelmiş...

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981