Arkadaşı mutluluğun resmini yapmasa da güzel bir şiirle anlatıyor yüreğinden geçen duyguların tarifini.
Arayışlar arayışlar, yüzyıllar boyu devam edip dururken böyle pek çok soru ve pek çok cevap kaplıyor evreni. Kendi içindeki hazineden habersiz bir kısır döngü paralelinde dönüp duruyor insanoğlu . Sahi mutluluk mu demiştiniz , buyurun size düşündürürken gülümseten tatlı bir mutluluk hikayesi.
‘’Zamanın birinde amansız bir hastalığa yakalanan ve gün geçtikçe eriyip tükenen bir hükümdar varmış . Saraya davet ettiği hekimlerin hiç biri hükümdarın hastalığına şifa bulamadığından çaresizlik içindeki saray halkı her tedaviyi hükümdar üzerinde denemeye başlamış.
Lakin yok yok yok hiçbir iyileşme belirtisi olmadığı gibi hükümdarları her geçen gün daha da kötüleşiyor adeta sıcak ta kalmış buz kalıbı gibi eriyormuş.Günlerden bir gün yaşlıca bir kadın saraya gelmiş ve demiş ki; ‘’ben hükümdarın ilacını biliyorum.Ülkenin en mutlu kişisini bulun ve onun giydiği gömleği getirip hükümdara giydirin , bakın o zaman nasıl da iyileşecek hükümdarınız.‘’ Yaşlı kadının sözleri üzerine hükümdar hemen emir verir ve adamları ülkenin dört bir yanını dolaşıp mutlu insan arayışına düşer, tabi ki öncelikle zenginlerin kapısı çalınır. O da ne parası çok olanların hiç biri sanıldığı gibi mutlu değildir. Kendilerince en kıymetli gömleklerini hükümdara yollarlar fakat gömlekler hiçbir işe yaramaz. Hükümdarın adamları ülkeyi dolaşmaya devam ederken yoruldukları bir yerde su istemek için durduklarında eski bir kulübe görürler. Kulübeye yaklaştıklarında duydukları sese inanamazlar . Adamın biri kendi kendine şöyle konuşuyordur ;‘’ bu dünyada benden daha mutlusu yok elhamdülillâh , karnımı güzelce doyurdum yarın da çalışabilecek gücüm var daha ne isterim, benden iyisi yok.‘’
Adamlar dinlenmeyi ve suyu unutup hemen kulübeye dalar, yoksul kulübede bir fakir yere oturmuş kağıdın üzerinde peynir ekmek yemekle meşgul. Hem yiyor hem de Allah’a şükrediyordur. İşte nihayet aradığımızı bulduk,diye sevinen hükümdarın adamları iyice yaklaştıklarında tek bir mumun titrek ışığında gülümseyen adamın sırtında gömleğinin olmadığını fark eder.‘’Ya ! hikaye deyip geçmesek mi acaba?
Mutluluk mu demiştiniz, etrafa bakmadan önce sahip olduklarınızı görmeye ne dersiniz ?