Dünya ülkeleri ile tüm insanlığa Üçüncü Dünya Savaşı açan korona virüsü vebasına karşı devlet ve millet olarak seferberlik içindeyiz.
Gerçekten çok zor ve önemli tarihi günler yaşıyoruz, moralimizi bozmuyor ve bu zor günlerin kısa zamanda geçeceğine inanıyoruz.
Ancak yaşadığımız bu zor günleri unutmadan, bir musibet bin nasihatten önemlidir ata sözünü dikkate alarak bu günlerde yaşadıklarımızdan ders ve ibret alıp, geleceğe çok güzel hazırlanmalıyız.
Korona virüsten en çok yaşlılarımız ve çocuklarımız etkileniyor. Günlerdir evde hapis ve tutsak hayatı yaşıyorlar. Salgının ilk günlerinde; adeta istenmeyen adamlar olarak ilan edilip, korona virüsü yayan vebalı muamelesi algısı yaşadılar.
Bu günlerden ders ve ibret alarak yaşlılarımız için çok önemli hizmetler yapmak üzere planlama yapalım.
30 Haziran 2017 tarihinde Gebze Gazetesi, www.gebzegazetesi.com ve Belgeselcinin Not Defteri’nde yazdığım ‘Yaşlılar ve Huzur Evleri’ başlıklı yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
Bakın neler yazmışız, birlikte okuyalım…
......
Yaşlılar ve Huzur Evleri
Hiç düşündünüz mü yaşlandığımızda ne yapacağız? Huzur evleri ve darülacezeye kaç kez gittik? Bu bayram kaç yaşlıyı ziyaret edip, hayır duasını aldık?
Abdülhamit Han tarafından yıllar önce yapılan aciz ve yaşlılar yurdu anlamına gelen, Darülaceze’de Devr-i Alem programı olarak belgesel çekmiştim. Yaşlıların hali ve sitemleri beni çok duygulandırmıştı. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde Kayışdağı’na çok büyük bir huzur Evi yapıldı. Huzur evinde konuştuğunuz yaşlılar Erdoğan’a dua ediyor.
Kültürümüzde yaşlılara ak sakallı, ak koca, ata denir. Onlar çok önemli ve kıymetlidir. Dünya ülkelerini gezdiğimde, yaşlılarla ilgili neler yapıldığını araştırıyorum. Birçok ülke, yaşlılarına büyük değer verip, onların deneyiminden yararlanıyorlar. Kültür etkinlikleri ile hoş vakit geçiriyorlar, çok güzel huzur evleri kuruyorlar. Darıca'da yıllar önce Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yaptırdığı huzur evini koruyamadık, deprem bahanesi ile yıkıldı. Yeri ranta kurban gidiyor, huzur evi yeri üzerinde büyük oyunlar oynanıyor.
ESKİHİSAR’DA HUZUR EVİ YAPILACAKTI
Eskihisar sırtlarında, imar planında huzur evi için ayrılan on bin dönümlük alan, oldu bitti ile imar değişikliği yapılarak farklı bir amaç için kullanılacak. Ranta kurban gidecek hiçbir tepki ve şikayet yok.
Sosyal hizmetler İl Müdürü Bekir Yümnü, huzur evinin yatırım bütçesinin çıktığını, inşaatın başlayacağını bile açıklamış, bizde bunu o zaman www.gebzegazetesi.com da yayınlamıştık.
Gebze kamuoyu ve başta siyasetçileri olmak üzere huzur evi yerinin ranta kurban gitmemesi için harekete geçmeli ve on bin dönümlük huzur evi yerinin korunması ve yaşlılarımıza bu yerin çok görülmemesi için mücadele ederek, yaşlılara ve huzur evlerine büyük önem veren Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a başvurulmalıdır.
Unutmayalım ki hepimiz yaşlanacağız. Yaşlılarına önem vermeyen toplumların geleceği olmaz. Yaşlılar bizden vefa bekliyor, yaşlıların bilgilerinden yararlanmak için çalışmalar yapılmalı onları koruyup kollamalıyız. Yaşlıları ve huzur evlerini ziyaret etmeli, hayır dualarını almalıyız.
Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın İbrahim Karaosmanoğlu olmak üzere, belediye başkanları yaşlıların huzurlu vakit geçireceği, yaşlılar hobi köyleri kurmalı, hayır dualarını almalı.
Huzur evi yeri üzerinde rant planı yapanları tarih affetmeyecektir…
YAŞLILARIMIZ İÇİN NE YAPIYORUZ?
Acı ama gerçek, yaşlı insanlarımız sahipsiz…
Onlar bizim babalarımız, analarımız, dedelerimiz ve büyüklerimizdir. Bir zamanlar onlar güçlü ve kuvvetli olarak bizler için fedakârlık göstermişlerdi. Bugünün yaşlıları; ailesi, çocukları ve ülkesi için canlarını dişine takan büyüklerimizdi. Onlar şimdi yaşlandığı için adeta bir kenara atıldılar…
Unutmayalım ki bir gün bizde yaşlanacağız. Yaşlılarımız için yapacağımız birçok şey var.
Yaşlılar, vefa ve sevgiyi en çok hak edenler. Elimizi vicdanımıza koyup, düşünmeliyiz bugün yaşlılarımız için ne yapıyoruz?
Çağımızın en büyük tehlikesi yaşlı insanlara sahip çıkılamaması. Dünya nüfusunun hızla yaşlandığı ve yaşlılara sahip çıkılmaması yüzünden, yaşlıların büyük sıkıntı ve mağduriyet içinde hayatlarını geçirdikleri acı bir gerçek. Türkiye’de de nüfus hızla yaşlanıyor.
BİZDE YAŞLANACAĞIZ
Yaşlılık, ilgiye, şefkate ve sevgiye en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemlerdir. Yaşlılık, hayatımızın çok önemli bir noktası.
Bugün aklımızın ucundan geçmese de bir gün bizlerde yaşlanacağız.
Elimiz ayağımız tutmayacak…
Gözlerimizin feri azalacak…
Belimiz kamburlaşacak…
Şöyle geriye doğru oturup, başımızı iki elimizin arasına alıp yaşlılarımıza ne kadar sahip çıkıp çıkmadığımızın muhasebesini yapalım. Yaşlılarımıza karşı gerekli ilgiyi gösterip göstermediğimizi, kendi kedimize sorup öz eleştiri yapalım.
YAŞLILARIMIZ ÇOK ÖNEMLİ
Aslında yaşlılar çok önemli ve değerli varlıklarımızdır. Dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yeni nesillere aktaran en değerli varlıklarımızın başında yaşlılar gelmekte. Yaşlıların huzurlu yaşamaları için ciddi çalışmalar içine girmeliyiz. Bölgemizin içinde bulunduğu en büyük eksikliklerin başında huzur evleri geliyor. Önümüzdeki dönem içerisinde inşallah bu eksiklik giderilir. Bu konuda yetkisi olan herkesi göreve davet ediyoruz. Yazımı Atatürk’ün yaşlılar ile ilgili olarak söylediği sözle tamamlamak istiyorum.
Unutmadan, yaşlıların huzurlu ortamlarda yaşamalarını sağlamak için çalışmalar yapmalıyız. Unutmayalım ki bir gün bizde yaşlanacağız. Elimiz titreyecek…Dizimizin gücü zayıflayacak… Gözümüzün feri sönecek…. Belimiz bükülecek… Ağrılar ve sızılarımız artacak… Dert ve kederlerimizle baş başa kalacağız… Sevdiklerimiz yüzümüze bakmayacak… Servetimizi bile yemekten aciz olacağız… Yaşlanmadan yaşlılara sahip çıkalım… (Kaynak Gebze Gazetesi, 30 Haziran 2017)
Evet keşke bizim üç yıl önce bu yazıda yazdıklarımıza, dönemin Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker ile Kocaeli Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bekir Yümnü kulak verip, okuyarak huzur evi ile ilgili çalışma yapsalardı…
Daha fazla geç kalınmadan, bu konuda çok önemli çalışmalar yapılmalı, yaşlılarımıza sahip çıkmalıyız…