‘Her ilçeye üniversite’ sloganının doğru olmadığını düşünsem de; Bigalıların üniversite kurma hayallerini anlaşılabilir buluyorum. Aylık 5.5 milyonluk bir kazanç kapısı, dile kolay.
Diyelim, YÖK dahil tüm engeller aşıldı ve üniversite kuruldu. Peki üniversite kurulduktan sonra iş bitiyor mu?
Mevcut fakültenin durumuna bir göz atalım. Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1994 yılında Bigalıların katkılarıyla kurulmuş genç bir fakülte. Genç fakültenin ‘İhtiyar Heyeti’nden ‘Hacı Abi’ İbrahim Aydın sık sık dile getirir ve “Bigalıların büyük emeği vardır” der. Büyük katkılar ve ümitlerle fakülte kuruldu, ama...
Yaklaşık 19 yıldır Türkiye’nin her bölgesinden öğrenciler, bu şirin ilçeye gelerek lisans eğitimlerini tamamlıyorlar. Benim merak ettiğim; bu süreçte kaç öğrenci istihdam ve yaşanılabilirlik açısından olumlu bularak Biga’ya yerleşti? Kaç öğrencinin Biga’ya aylık 5.5 milyon lira dışında; farklı alanlarda katkı vermeleri sağlandı?
Bigalılar, aylık maddi getirileri dışında da öğrencileri Biga’da tutmak için çeşitli toplantılar yapmalılar. Örneğin öğrencileri; kafelerde, lokantalarda, barlarda vs. sigortasız çalıştırılabilecek ucuz işgücü olarak görmenin ötesine geçilmeli artık. Biga ekonomisi nitelikli iş gücü olarak öğrencilerden yararlanmayı öncelikleri arasına almalı.
Biga, Kaymakam Fatih Genel’in sıklıkla söylediği gibi ‘Yükselişinin önüne geçilemeyecek’ bir ilçe. Çanakkale ekonomisi ağırlıklı olarak Biga’dan finanse ediliyor. Biga’nın üniversite mezunlarına, üniversite mezunlarının da işe ihtiyacı var.
Geçen hafta ‘İnsana yüzde 10' demiştim. BİSİAD Başkanı Ahmet Hamdi Özdemir aradı ve özetle “Haklısın. Hatta yüzde 10 az bile olmuş, ama biz istatistiki bir çalışma yaptık. İşadamları olarak üniversite olması için çalışıyoruz. Yalnız insana yatırımı da düşünmemek olanaksız” dedi.
Bigalılar durumun farkında. Betona yapılan kadar, insana yatırımın da öncelikler arasına alınması konusunda ısrar ediyorum.
Çalışmalarımız, ‘üniversiteli işsiz’lerin sayısına katkı vermekle kalmasın...