Türkiye’de ilk kez Büyükelçi cinayeti işlemdi. Yani Türkiye Cumhuriyetti kurulduğu günden itibaren bir yabancı ülkenin Büyükelçisi, üstelik Rusya gibi dünyanın süper güçlerinden birinin büyükelçisi Ankara’da suikasta uğrayarak öldürüldü. Büyükelçi’nin öldürüldüğü gün Ankara’daydım. TRT Genel Müdürlüğü’nden 1.Cihan harbinin Kafkas cephesiyle ilgili belgesel çalışmalarıma yönelik bilgiler vermek üzere Ankara’ya gelmiştim. Akşam, Gebze’ye dönmek üzere Trene bindiğim saatte büyükelçinin, öldürüldüğü haberini aldım. Akılıma hemen Büyükelçinin kimler ve hangi güçler tarafından öldürüldüğü sorusu geldi. Orta Doğu’nun karışık olduğu bir dönemde Türkiye ile Rusya’nın ortak hareket etiği bir zamanda üstelik dünyanın gözü önümüzde Halep’te yaşanan insanlık dramına çözüm arandığı bir zamanda Rusya Büyükelçisi’nin öldürülmesi basit bir olay değil. Büyükelçiyi kimin öldürdüğü değil, kimlerin öldürttüğünü sorgulamak gerekiyor. Tetikçinin FETÖ PDY örgütüne mensup olduğuna yönelik iddialarla birlikte arkada ki işleri çok iyi sorgulamak gerekiyor.
Rus Büyükelçisinin öldürülmesinden hangi ülkelerin menfaati olduğunu sorgulamamız gerekiyor. Büyükelçi öldürüldükten sonra ABD Büyükelçiliği önünde silah sesleri durulması ne anlama geliyor. Aynı saatlerde Almanya’da ki bir tırın pazara dalıp 9 kişinin ölümüne neden olması tesadüfi olmasa gerek. Büyükelçiyi öldüren teröristi sağ olarak yakalama imkanı olmasına rağmen öldürülmesi başlı başına sorgulanması gereken bir husus. Daha buna benzer bir çok sorular sorup cevaplarını bulmak gerekiyor.
Türkiye gerçekten zor bir dönemden geçiyor. Devlet büyüklerinin dediği gibi ikinci kurtuluş savaşı veriliyor. Türkiye diz çöktürülmeye çalışılıyor. Türkiye kesinlikle diz çökemeyecek mücadelesine devam edecektir. Bu mücadeleden başarılı çıkmak zorundayız. Çünkü başka bir Türkiye yok. Başarılı çıkmanın yolu da birlik ve beraberlikten geçmekte. Her zaman söylene bir söz var. her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu bir dönem. Birlik ve beraberlik içinde olmazsak bu sorunlardan kurtulamayız.
Son 10 gün içerisinde ülkemizin yaşadığı birkaç önemli olay. Beşiktaş’da polislere saldırı, Diyarbakır’da askeri uçağımızın düşmesi, Kayseri Komando birliğine bombalı saldırı ve son olarak Rus Büyükelçisinin öldürülmesi. Her biri sorgulanması gereken üzerinde durulup araştırılması gereken konular. Vakit geçirmeden teröre karşı ilan edilen Milli seferberlik birlik ve beraberlik içinde ilan edilmeli. Birlik ve beraberlik seferberliği başlatılmalıdır.
RUS BÜYÜKELÇİSİ NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?
Rus büyükelçisini öldürüldüğü olayı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti.
Büyükelçi Karlov, Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde katıldığı bir resim sergisinde konuşma yaptığı sırada silahlı saldırıya uğradı.
Karlov'u yaraladıktan sonra binanın ikinci katına çıktığı öğrenilen saldırgan ile özel harekat polisleri arasında çatışma çıktı.
Vücuduna isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Karlov, polis ile zanlı arasındaki çatışma devam ettiği için bir süre olay yerinde beklemek zorunda kaldı.
Yaklaşık 15 dakika süren çatışmanın ardından saldırgan öldürüldü.
Saldırganın öldürülmesinden sonra ağır yaralı olan Büyükelçi Karlov, olay yerine sevk edilen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
Ancak Karlov yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Saldırıda 3 kişinin de hafif şekilde yaralandığı kaydedildi.
SALDIRGAN ÇEVİK KUVVET POLİSİ
Büyükelçiyi öldüren saldırganın kimliği de belli oldu. Karlov'un kaldırıldığı Güven Hastanesi önünde açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, saldırganın 1994 Aydın Söke doğumlu, Manisa Şehzadeler nüfusuna kayıtlı, Söke Cumhuriyet Anadolu Lisesi mezunu, polis meslek yüksekokulu mezunu ve halen Ankara Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nde görev yapan ve 2.5 yıldır bu görevde bulunan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş olduğunu açıkladı. Kaynak: NTV
Evet sonuç olarak Türkiye’ye karşı onlarca ülke onlarca cepheden saldırmış durumda. 1. Dünya Harbinde 7 devletle on cephede çarpışıyorduk. Şimdi ise onlarca devletle onlarca cephede çarpışıyoruz. Bu mücadeleden başarılı çıkmanın yolu birlik ve beraberlikten geçiyor. Birlik ve beraberlik seferberliği ilan etmeliyiz.