TGRT Belgesel tv Buram Buram Anadolu ekibi olarak  Evliya Çelebi’nin izinde Sakarya’da yok olan Vakıf Medeniyeti Tarihi eserlerimizi araştırıp belgeselini çekerek tarihe not düşüp zamana noterlik yapıyoruz.

TGRT Belgesel tv yeni yayın döneminde yayınlanacak genel yayın yönetmeni Sait Eken’in koordinatörlüğünde  görüntü yönetmeni Taha Hancı ve Kurgu yönetmeni Abdullah ALDEMİR ve araştırma ve sunuculuğunu yaptığım Buram Buram Anadolu belgesel ekibi olarak 5 Eylül 2022 tarihinde Sakarya Sapanca’dan başladığınız çekimlerimizi Sakarya iline adını veren Sakarya Geyve’de tarihi taş  köprü üzerinde  yaptığımız canlı yayınla taçlandırdık.

SAKARYA NEHRİ’NDEN CANLI YAYIN

Sakarya ili Geyve  ilçesinde Sakarya nehri üzerinde tek kemerli taş köprü olan  Beyazıt Vakfı köprüsünde TGRT Belgesel tv Buram Buram Anadolu Belgesel çekim ekibi olarak Devri Alem belgesel tv programı www.devrialem.tv ve  Gebze Gazetesi www.gebzegazetesi.com olarak canlı yayın yaparak ecdadımızın emaneti vakıf eserlerine vefa borcumuzu ödemedik.

Sakarya’da Yok Olan Osmanlı Vakıf Medeniyeti

Aşıkpaşazade, Osmanlı hanedanının belirgin özelliği olarak “yoksul doyuran sofra sahipleri” olduklarının altını çizmiştir. Osman Bey’in İbrahim peygamberi takip eden bir gelenek olarak ayda bir ikindi vakitlerinde tertip ettiği yemekler, Orhan Bey’in ve sonra gelenlerin imaretlere yaptığı yatırımlar bunun göstergesidir. Orhan Gazi’nin düğün-derneklerde diğer devlet elçilerinin gözlerini kamaştıracak zenginliklerin cömertçe paylaşılması, birçok gazinin kendi bayrakları altında toplanmalarını dahi sağlamıştır. Surlara açılan birçok kapı ile birikimin, bereketin yollar aracılığı ile dağıtıldığı da devletin güçlü olduğu dönemlerde görülmektedir.

Bu dağıtımın olmadığı zamanlarda devlet de güçsüzdür ve merkezî otoriteden yoksundur. Osmanlı Devleti’nin payitahtı olan İstanbul’un; Anadolu ve Balkanların zenginliğini çeken bir merkez niteliğini kazanmasıyla, devletin gücündeki gerilemenin paralellik gösterdiği görülmektedir.

Sakarya vakıfları Orhan Gazi ile oğlu Süleyman Paşa’ya ait “Evkaf-ı Ada” ya bağlı yerlerde mesela Kaymaklı, Kuyumculu, Emir Ali Karagöz, Meğri, Çökre, Bilandeki ve daha birçok yerde göze çarpmaktadır. Tersiye Çandı Camii de Orhan Bey adına idi.

Akyazı ve Hendek taraflarında da bu tür camiler vardır. Karaağaç Dibi vakfı da Orhan Bey’e aitti.

Adapazarı’nda Osmanlı döneminden kalan sembol yapılardan biri Orhan Cami’dir. Orhan Gazi tarafından yaptırılan bu caminin giderleri için kendisi belli yerler vakfetmişti.

Sapanca kasabasındaki Beyluban köyü de bu vakfedilen yerlerden biri idi. Bu köyde yaşayanlar vergi vermeyip caminin giderlerini karşılıyorlardı.(Sakarya  yerel kültür derneği Web sayfası)

SAKARYA’DA SIRLIK CAMİLER,

Osmanlı döneminin mimari zarafeti asırlık camiler, 1943, 1964 ve 1999’daki deprem felaketlerine rağmen, ihtişamını sürdürüyor.

Osmanlı döneminin mimari zarafeti asırlık camiler, geçmişteki deprem felaketlerine rağmen, ayakta kalmayı başardı.Kentin çeşitli bölgelerinde asırlar önce inşa edilen, 1943, 1964 ve 1999’daki depremleri yıkılmadan atlatan Şeyh Muslihiddin , Ağa, Orhan ve Yunus Paşa camileri, geçmişten gelen ihtişamını sürdürüyor.

Şeyh Muslihiddin Camisi

Kaynarca ilçesindeki Büyük Kaynarca köyünde Sultan 2. Beyazıt tarafından 1486’da yaptırılan Şeyh Muslihiddin Camisi, adını mimarı Kıssahan El Hac Muslihiddin’den aldı.Metal çivi kullanılmadan, iç içe geçirilen ahşaplar ve tahta çivilerin kullanıldığı çantı tekniğiyle yapılan cami, ilk kez 19. yüzyılın ilk çeyreğinde restore edildi. Aradan geçen yıllarda bakımsızlık ve restorasyondaki zorluklar nedeniyle köy sakinleri, yeni cami inşa ederek ibadetlerini burada sürdürdü. Bakımsızlık nedeniyle 1996’da ibadete kapatılan cami, 1999’daki Marmara depreminde minaresinin yıkılmasıyla kullanılamaz hale geldi. Vakıflar Genel Müdürlüğüne 2006’da devredilen ve onarımı 2010 yılında tamamlanan cami, cuma namazları ve önemli günlerde ibadete açılıyor.

Adını avlusundaki şehitten alan “Ağa Cami”

Adını Sakarya’da 1774’te şehit düşen Alemdar Mustafa Ağa’dan alan Ağa Cami, 1870 yılında sade Osmanlı mimarisiyle inşa edildi.Dışı kerpiç ve tuğladan, temeli taştan yapılan İbadethane, Vakıflar Genel Müdürlüğü izniyle restorasyonu tamamlanarak ramazan öncesinde yeniden hizmete açıldı.

Yunus Paşa Camisi

Taraklı ilçesinde Osmanlı döneminden bugüne kadar ayakta kalan Yunus Paşa Camisi, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında Vezir-i Azamı Yunus Paşa’ya talimatı üzerine 1517 yılında Mimar Sinan tarafından yapılan cami, kubbesi kurşun kaplı olduğu için halk arasında Kurşunlu Cami olarak anılıyor.

Caminin en önemli özelliklerinden biride kesme taşlardan kare plan üzerine, alttan ısıtma sistemiyle inşa edilmiş olmasıdır. Dört mermer sütunla desteklenen camide bulunan hat yazıları, Taraklılı merhum hattat hafız Saim Özel tarafından kaleme alındı.

Orhan Cami

Orhan Gazi’nin buyruğu üzerine 1323’te Adapazarı ilçesinde inşa edilen Orhan Cami, aradan geçen sürede pek çok kez onarımdan geçti. Yaklaşık 5 asırdır çeşitli onarımlarla varlığını koruyan cami, 1875’teki depremde hasar görünce yıkılıp yeniden inşa edildi.

Sakarya’da Mimar Sinan eseri cami

Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamlığını yapan Rüstem Paşa’nın adını taşıyan cami, 1550-1560 yıllarında Mimar Sinan tarafından yapıldı. Mimar Sinan’ın, Sadrazam Rüstem Paşa için, Sapanca’da inşa ettiği, cami, imaret, hamam ve kervansaraydan oluşan külliye, zarar görmesi nedeniyle 1734’de ikinci defa inşa edildi. Üzeri ahşap çatı ve kiremitle örtülü Rüstempaşa Camisi’nin  yan cephesindeki kitabede “Rüstempaşa Camisi’nin yapım tarihi 1554” ibaresi bulunmaktadır.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981