SAVAŞ, BARIŞ'I KOVMUŞ...
Hayatta zorla bir iş olmaz..Zorlama bir işten de hayır gelmediği insanlık tarihinde sayısız örneklerden de bellidir…
Bir kişiye, kişilere, bir zümreye zorla dikte ettirir gibi bir şey yaptırmanız mümkün değildir…
Bu durum aksi yeni bir durumu ortaya çıkartır…
Örneğin bir kişi karşısındaki bir kişiye, “ Beni sev ulan, sevmek durumundasın, zorundasın…” dediği zaman ne olur?
Bu zoraki ve zorlama ünlemli istek karşısındakini sizden soğutur, sizden uzaklaştırır…
***
Biri kişi karşısındaki bir kişiye, “ Benim gibi düşün ulan, benim gibi düşünmek durumundasın..” diye bir dayatma içerisinde bulunursa nasıl bir tepki alır ve nasıl bir tepki görür..Bunu kestirebilmek hiç de zor değildir…
İnsanlık tarihinde insanlara pek çok şeyin dayatma politikaları vardır…
İnsanlık tarihi böyle sayısız örneklerle doludur…
Ama inanın hepsi de fiyasko ile sonuçlanmış dayatılmış politikalardır…
***
Yaşamda insan dışındaki canlılarda öyle zorla yaptırılan bir örneklere pek rastlayamazsınız…
Örneğin mavi göklerde uçmakta olan bir kartal yerde sürünmekte olan bir sürüngene: “ Benim gibi uçsana, uçmalısın!”,
Rüzgara yakın koşan bir tazının bir kaplumbağana: “ Benim gibi hızlı koşsana!”,
Afrika kırsalında av peşindeki bir aslanın, bir ceylana, “ Benim gibi kükresene!”
Der mi?
Tabiatın aslına aykırıdır bu…
İnsanın insana zorla düşüncelerini bile dayatması, empoze ettirmesi kabul edilebilir bir şey değildir…
Özgür biri bireyin tam özgür olabilmesi dayatmalardan uzak bir ortamda yaşamasına bağlıdır…
Elbette herkesin bakmakla yükümlü ailesi vardır, sevenleri vardır…
Herkes ailesini, çocuklarını, çeşitli dayatmalardan uzak, özgür bir ortamda bakmayı ister veya bunun özlemini çeker…
Masmavi göklerin altında özgürce bir hayat herkesin hakkı olmalı…
Toplumlar bireylerden oluşur…
Mutlu birey mutlu toplumu oluşturur…
Gerisi hikayedir…
***
KANLI SAVAŞLAR BARIŞI KOVMUŞ…
Çok zor bir coğrafyada yaşamaktayız…
Öyle ki adeta şiddetli savaşların arasında kalmışız…
Eğer bugün bir insan, çeşitli belgesellerde izlediği vahşi hayattaki bazı hayvan türlerinin bile özgür hal ve hareketini özlemişse, onların özgürce koşmalarına, uçmalarına özlem duyuyorsa…
Durumda bir sıkıntı bulunuyor demektir…
Eğer insanlar savaşsız diyarların özlemini çekmeye başlamışsa artık…
Eğer insanoğlu, karlı dağ zirvelerinin mavi göklerle buluştuğu ufuk çizgilerine bile özlemle bakmaya başlamışsa…
Huzur, barış, insanlara sevgi ortamı bayağı bir uzak kalmaya başlamış demektir…
Tek çare Dünya’da ve ülkelerde barış ve huzur ortamıdır…
Zorlama ve dayatma politikaları ise yeni ve çatışmalı ortamları getirir ki, Allah korusun!
Huzuru, barışı ve hoşgörüyü o kadar özledik ki!
İnsanların birbirleri ile eskisi gibi konuşmalarını, diyaloglarını ve tatlı sohbet ortamlarını…
O kadar özledik ki!
SAĞLIKLI VE MUTLU HAFTALAR DİLEĞİ İLE!