İnsan yaşadıkça, okudukça, gezdikçe öğreniyor; ama geçmişi araştırdıkça ve bugünle ilişkisine odaklandıkça ezber bozuyor.

1920’de Türkiye Komünist Fırkası kurucu ve yöneticisi Celal Bayar, 1940-1970 döneminde “komünizm düşmanı” olarak yaşadı.

Bugünün meczuplarının saldırdığı kadına özgürlük yolunu açan Medeni Kanun’u hazırlayan, dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt ile birlikteydi. Yani Celal Bayar, CHP’nin kurucu ve yöneticisiydi. Atatürk’ün 6 Ok’lu ekonomisini kurandı.

Bir süredir, 29 Ekim 1923’de TBMM’ye gerekçesinde “Türk Milleti” ne vurgu yapan, “Cumhuriyet” önergesi veren Kanunu Esasi Encümeni (Anayasa Komisyonu) üyelerini daha ayrıntılı tanımaya çalışıyorum.

Daha sonra çıkacak Soyadı Kanunu ile Muş soyadını alan Muş vekili İlyas Sami ilgimi çekiyor. Medrese kökenli, İttihad Terakki’ci, Osmanlı Meclis-i Mebusan Üyesi. İşgalci İngiliz, onu uzun süre Malta’da sürgünde tutar. Kaçar gelir. TBMM’de Muş vekili olur. Sonraları Bitlis ve Artvin vekili olarak görürüz. Şu sıralar, bölücü mihraklarca utanmaz biçimde “Kürdistan Vekiliydi” diye sunuluyor. Mezarında kemikleri sızlıyordur...

Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin en geri bırakılmış ili Muş. Bu ilimizin Kürt ırkçılığının, çağ dışı dinciliğin kumpasına nasıl düşürüldüğünü anlamakta hiç zorlanmıyorum.

Geri bıraktıklarınız, eğer aynı yerde dönüp duruyorsanız, mutlaka önünüze çıkar!

Dersim’in iki vekilinden biri olan Feridun Fikri (Düşünsel) de encümen üyesi.

TBMM’de 333’ü CHP üyesi, 1’i Terakkiperver Fıkrası üyesi toplam 334 vekil var.

25 Aralık 1935. TBMM’de 399 koltuk var, 6’sı boş. 393 vekil de oylamaya katılıyor. İçişleri Bakanlığı önerisi ve 238 kabul, 153 red oyu ile TBMM Dersim Vilayeti’ni kaldırıyor, Tunceli Vilayeti üretiyor. Dersim, 500 kilometrekarelik geniş bir coğrafyada 91 aşiretten oluşan, 70 bin nüfuslu vilayet. Feodal aşiret ağalarının ayaklanmalarını bastırmak için 11 askeri harekat yapılmış.

1. Meclis’te 6, TBMM 2’nci döneminde 2 vekili bulunan Dersim, 3-4-5’nci dönemlerine vekil gönderemiyor. İlde nüfus sayımı bile engelleniyor. Tunceli yapılma sonrası seçimde(1939) 3 vekile sahip oluyor.

Karar alınan masalarda yoksanız ve dağa çıkmışsanız demokrasi aramayacaksınız. Masadakiler yalnızca yörenizin adını değiştirmekle kalmaz, sizin de adınızı değiştirir.

Yeniden masaya oturmak aklınıza geldiğinde, geçmişten özür dileyecek olan da öncelikle sizsiniz. Yoksa, dağa çıkmak her bölge insanının hakkı olarak meşrulaşır.

Biga' da ilk meclise vekil gönderen bir vilayet idi. 1923 Seçimleri’nden sonra yerini Çanakkale iline bıraktı. Üstelik isyan eden, dağa çıkan da olmadı.

Yakın tarihimizi belgelere rağmen çarpıtan bir siyasal iktidar dönemindeyiz. Ekonomik ve siyasal çıkarlardan bağımsız servis edilen bu tarihle, biliniz ki bir gün hesaplaşılacak.

Beşer şaşar, şaşmaz Beşir!

Erdoğan’ın Başbakan olduğu günden bu yana sistematik biçimde medyayı itibarsızlaştırma planı amacına ulaştı sanılıyor. Büyük yatırımları olan medya organlarını sıkıştırma, TMSF eliyle ele geçirip kendi yakınlarına verme işin yalnızca bir boyutu.

Gazeteciyi patron uşağı göstermeler, devşirmeleri gazeteci sayan mevzuatlar, Basın İlan Kurumu ile üretilen beslemeler ve en son bayram harçlığı dağıtma şovu...

İktidar, yandaşı ve hatta sözde muhalefetin güçbirliği içinde gazetecilik mesleğine yaptığı baskıya dayanmak biliniz ki kolay değil. Her yan tezgah, her yan tuzak dolu.

Son dönemde sosyal medya, gazetecilik sayılır hale geldi. Bu da, aslında aynı planın bir parçası. Kimin yazdığı meçhul, gerçekle yalanın iç içe geçtiği böyle bir sosyal medya, kesindir ki egemen güçlerce kullanılır.

Yasal sorumlulukları, mesleki öğrenimi ve etik kuralları belli gazetecilik ile, sorumsuz kimliksiz yayıncılığı kıyaslayan kaybeder.

Bigazete 9 yıldır, bu tür korsanlıklardan dolayı sayısız haksızlıklara uğradı. İlkelerinden sapmadığı için hala ayakta!

Korsan medya, sonunda iş dünyasını da vurmaya başladı. Son kurban Davut Doğan yıllardır yazmaya ve gazeteciliğe meraklı bir iş adamı. Bir süredir Bigazete’de yazıyor. Belki artık yazmayacak, kararı o verecek.

Bigazete kapısı içeriye de dışarıya da açılır. Yeter ki yazısı ardında duracaklar yazabilsin.

Sorumlu yayıncılıktan kaçış, yiğitlik öldü sanmaktan mı kaynaklanıyor acaba?

Kahramanları birileri üretir, yiğitlik insanın doğasında vardır.

Yiğitlik ölmez, sonunda görülecektir.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981